Berlin’de PKK yasağı üzerine panel

PKK yasağı ile ilgili Berlin'de düzenlenen panelde konuşan MAF-DAD üyesi Mahmut Şakar, Kürtlerin hukuksuzca kriminalize edilmesine karşı küresel güçlerin bakış açılarının değişmesi için çalışacaklarını söyledi.

Almanya’nın başkenti Berlin kentinde PKK yasağı üzerine bir panel düzenlendi.
Berlin Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nde düzenlenen panele MAF-DAD'dan hukukçu Mahmut Şakar katıldı. 
“Avrupa Adalet Divanı-PKK davası-neden-sonuç ve olasılıklar" konulu “Avrupa Adalet Divanı-PKK davası-neden-sonuç ve olasılıklar" konulu panelin moderatörlüğünü NAV-BERLİN Meclis Üyesi Nev-Berlin meclis üyesi Mazlum Karagöz yaptı. 

Başta Avrupa, özelde Almanya olmak üzere Kürt Ulusal Hareketinin küresel çaptaki kazanımlarının sürekli terörize edilmesini artık kabul edemeyeceklerini belirten Karagöz, yaklaşık 28 yıldır devam eden PKK yasağına karşı duyarlılık çağrısında bulundu. Böyle bir panele ihtiyaç duyduklarını ifade eden Karagöz, yeterli bir kamuoyunun oluşması için çalışılması gerektiğini söyledi.  

Gazeteci Muhammed Kaya ise Avrupa-Türkiye ilişkileri çerçevesinde hazırladığı konuyu sundu. Kaya şunları belirtti: "2. Dünya Savaşı sonrası oluşan iki kutuplu dünya düzeninde Türkiye, Batı blokunda yer almak istedi. NATO üyeliği için Kore savaşına asker yolladı. 1958’de kurulan AET’ye üye olmak için 1959'da başvurdu. 1963'te Ankara anlaşması imzalandı. Günümüz Türkiye-AB ilişkileri işte bu anlaşmaya dayanmaktadır. 1980 Askeri darbesi sonrası kesintiye uğrayan ilişkiler 1983’te tekrar belli bir düzeye geldi. Türkiye AB ilişkilerinde Kopenhag kriterlerinin siyasi, ekonomik ve müktesebat uygunluğu ön plandadır. Türkiye’ye 1999 Helsinki zirvesinde adaylık statüsü tanındı. 1999 yılı Kürtler açısından önemli bir yıl, çünkü Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uluslararası komplonun geliştiği yıl oldu. 2005 yılında Türkiye AB İle katılım müzakereleri başladı."

 ŞAKAR: AVRUPA TERÖR KAVRAMIYLA YÜZLEŞMELİ

Mahmut Şakar ise, “İran'da katledilen Rojhilatlı Jîna Emînî'yi anarak direnenleri de selamladı; Ekim ayında 24'üncü yılına giren Uluslararası Komplo'yu da bir kez daha kınadığını ifade etti. 

Şakar, Avrupa’nın ve küresel güçlerin Kürt halkını terörize etme girişimlerinin teşhiri açısından bu tür panellere önem verdiklerinin altı çizerek, bakış açılarının değişmesi için çalışacaklarını söyledi. 
Avrupa’nın terör söylemi ile yüzleşmesi gerektiğine vurgu yapan Şakar, Türk devleti Cizre bodrumlarında insanları diri diri yakarken bu devletlerin seyirci kalıp göz yumduğunu da hatırlattı. 

Kürtlerin demokratik etkinliklerinin 129a-129b yasakları kapsamında ele alındığına işaret eden Şakar, yasal çerçevede verilen hakların bile kriminalize edilmesinin hukuki olmadığını belirtti. 
Kürdistan’da faili meçhullerin zirvede olduğu, Kürtlere yönelik baskıların en üst düzeye ulaştığı dönem ile eş zamanlı bir biçimde Avrupa’da Kürt derneklerinin basılarak, Kürtlere saldırıların başladığını söyleyen Şakar, "PKK bugüne dek hiçbir zaman Birleşmiş Milletler nezdinde terör listelerine alınmadı. PKK’nin silahsızlanma ve geri çekilme döneminde PKK’nin listelere alınması da ayrı bir politikanın ürünüdür. PKK’nin Kürt halkının haklı mücadelesini yürüttüğü, Kürt halkını temsil ettiği tezi de halklar tarafından savunuluyor ve benimseniyor” dedi.