İstanbul’da binler: Çözüm Üçüncü Yol’da

AKP ile ırkçılık yarışı yapanlara seslenen HDK Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, “Kalıcı çözüm istiyorsanız Kürt halkının iradesini ve sözcüsünü tanıyacaksınız” dedi; Buldan ise “Abdullah Öcalan'la bu ülkede herkes geleceğine umutla bakmaya başlayacak” dedi.

Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), İstanbul’da "Çözüm Biz’de Savaşlara ve Sömürüye Hayır!" şiarıyla düzenlediği miting devam ediyor. HDP bayraklarıyla süslenen miting alanına, Türkçe ve Kürtçe miting sloganının yazılı olduğu pankart asıldı. Ayrıca üzerinde, "Aysel Tuğluk serbest bırakılsın" yazılı pankart asıldı.

‘KÜRTLERE SAVAŞ DAYATILIYOR’

Mitingde söz alan Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Cengiz Çiçek, savaşa ve sömürüye karşı olduklarını vurguladı. Çiçek, “Biz yıllardır amasız, fakatsız, lakinsiz hiçbir bagajımız olmadan ‘savaşa hayır’ dedik. Bu topraklarda kalıcı demokratik dönüşümün sağlanması için onlarca yıl süren mücadelede bin bir bedeller ödedik. Umuda dair bir inanç varsa onu ayakta tutan sizlere her türlü hakareti ediyorlar. AKP-MHP iktidarı yalanlar siyasetine devam ediyor. Diyorlar ki biz yerli ve milliyiz. ‘Hadi ordan’  diyoruz. Kendi halkını açlık sınırında tutanlar halkçı olabilir mi? Ukrayna Rusya savaşında barış elçisi geçinenler Kürt halkına coğrafyanın her yerinde savaşı dayatıyorlar” diye konuştu.

SAVAŞA KARŞI ÖZGÜRLÜK

İktidarın halkın düşmanı olduğunu ve bunun karşısında özgürlük ve demokrasi mücadelesi vereceklerini belirten Çiçek, “En son KPSS soruları çalındı, bu hırsızlık düzeninin baş müsebbipleri bellidir. Bu iktidar her şeyimizi çalmak istiyor. O hırsızlar ki hırsızlıklarını örtbas etmek için savaş siyasetini, ilhak politikasını sınırlarını dışına taşırmaya çalışıyor. Bu zulüm iktidarını hırsızlık düzenine şunu hatırlatmak isteriz; Bütün savaşları gençleri cepheye taşımak isteyen hırsızlar çıkarır. Sadece iktidarınız ayakta dursun, saltanatınız sürsün diye... Halklara düşman bir rejime karşı demokrasi ve özgürlük mücadelesi boynumuzun borcudur” diye belirtti.

“Kadına, doğaya, Alevilere, emekçilere, Kürt halkına savaş açılmıştır” diyerek, sözlerini sürdüren Çiçek,  “Savaşı zenginler çıkarır ama o savaşta yoksullar ölür. Bizim savaş karşıtlığımızın temelinde bu yatmaktadır. Türkiye emekçi haklarının, Kürt halkının evlatlarının bu savaşta ölmesini istemiyoruz. Bize yönelik saldırıların temelinde de bu yatmaktadır” diye kaydetti.

MUHALEFETE TEPKİ: AKP İLE IRKÇILIK YARIŞI YAPMA

Muhalefetin Libya tezkeresinin tartışıldığı dönemde, “Askerin Libya’da ne işi var?” dediğini anımsatan Çiçek, aynı muhalefetin iktidarın Efrîn’e yönelik saldırısına “evet” demesine tepki gösterdi. Çiçek, “AKP’yi siyaseten köşeye sıkıştıracağım diye İmralı’da Abdullah Öcalan’ın çözüm aklını, ferasetini araçsallaştıramazsınız. Kürt sorununa kalıcı demokratik çözüm istiyorsanız, Kürt halkının ne dediğine bakacaksınız. Kürt halkının iradesini ve sözcüsünü tanıyacaksınız. AKP ile milliyetçilik yarışı yaparak, ırkçılık söylemlerine sarılarak baş edemezsiniz. Çünkü bu konuda sizden daha mahir bir iktidar var” dedi.

İNKAR POLİTİKASININ BEDELİ AĞIR

On yıllardır mücadele verdiklerini ve muhalefete bu mücadeleyi yok saymaya konusunda uyarıda bulunan Çiçek konuşmasını şöyle sonlandırdı: “İnkarın sonuçlarını 50 yıllık çatışmalı ortam gösterdi. Bu kadar bedeli tekrar inkar edilmek için ödemiyoruz. Biz HDP bünyesinde yan yana gelen bizler, zindan sürgün ve ölüm üçgeninde değerler biriktirdik. Bir kez daha dosta düşmana sesleniyoruz, biz kimiz diye soran olursa, siz kimsiniz diye soran olursa, biz kim miyiz? Biliyor musunuz? Biz Edirne zindanından tutsak edilen Selahattin Demirtaş’ız. Biz Kandıra zindanında Figen Yüksekdağ’ız. Duymayan kulaklara tekrar haykırıyoruz, Kandıra’da hasta tutsak Aysel Tuğluk'uz. Sürgünde Hatip Dicle’yiz, Ertuğrul Kürkçü’yüz. Biz İzmir’de Deniz Poyraz, Amed’de yatan Tahir Elçi, Paris’te Yılmaz Güney’iz, Ahmet Kaya’yız” diye belirtti.

‘ÇÖZÜM BİZ’İZ’

Çiçek’in konuşması ardından alkışlar ve sloganlar eşliğinde sahneye çıkan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, alanı dolduran binleri selamladı. Buldan, kitleye dönerek sözlerine “Sizler bu meydana gelirken ‘çözüm biziz’ şiarıyla geldiniz. İşte Ankara’dan bu ülkeyi yönetenler, bu ülkede ‘iktidarım diyenler’ bu tabloya iyi baksın, ‘çözüm biziz’ diyenleri iyi görsün” diyerek başladı.

Amed’de gerçekleştirdikleri görkemli mitingden sonra bugün Türkiye halkları ve Kürt halkıyla birlikte bir kez daha bir araya geldiklerini söyleyen Buldan, “Bir kez daha diyoruz ki çözüm biziz, savaşlara sömürüye hayır. Türkiye’nin her sorununa güçlü sözü ve çözüm gücü olan HDP bu ülkede mücadele eden bir partidir. Bu ülkede yaşanan tüm sorunlara ve bütün krizlere tek çözüm olarak HDP’nin fikriyatının hayata geçmesiyle gerçekleşeceğine inanıyoruz. Çünkü bizim onurlu bir direnişimiz var, durdurulamayan bir mücadelemiz, kararlı ilkelerimiz var. Bizi biz yapan ve bu kadar güçlü olmamıza olanak sunan işte bunlardır. İlkelerimiz, direnişimiz ve mücadelemizdir. Tüm bunlar HDP’yi Türkiye’de daha güçlü bir konuma, söz ve karar sahibi olan bir parti haline getirmiştir. Bunda, sizlerin de büyük payı ve emeği vardır. Hepinizin emeğine sağlık” ifadelerini kullandı.

‘HALKLAR GEREKEN DERSİ VERECEK’

HDP’nin karanlık günlerde demokrasinin, gerçek ve onurlu barışın teminatı ve sözü olduğunu dile getiren Buldan, “Bunun içindir ki HDP sürekli ülkeyi yönetenler tarafından saldırı altında tutulmaktadır. Bizimle siyaseten, alanlarda, sandıklarda baş edemeyenler, kumpas davalarında, HDP’yi kapatma davasında, Kobanê Davasında ve il-ilçe örgütlerimize yapılan saldırılarla bizi yıldırmaya çalışıyorlar. Ama şunu bilsinler ki bizler saldırılarla, kumpas davalarıyla başa çıkmasını iyi biliriz ve sizin önünüzde asla diz çökmeyiz, boyun eğmeyiz ve size biat etmeyiz” şeklinde konuştu. Türkiye’nin açlık ve yoksullukla mücadele ettiğini belirten Buldan, “Ülkeyi soyup soğana çevirenler, talan edenler, sömürenler bilsinler ki önümüze konulan ilk sandıkta sizlere gereken dersi Türkiye halkları verecektir. HDP sizin bu politikalarınıza geçit vermediği için, iktidar saldırılarına uğruyor, hedef haline getiriliyor” dedi.

‘HALKLAR ÇÖZÜM İSTİYOR’

Ülkede savaş kararı verenler ile komşu ülkelere savaş için gidenlerin, bu ülkenin geleceğini, gençlerini ve yarınlarını düşünmediğini aktaran Buldan, “Bir gece ansızın nereye girmek istiyorlar, Rojava’ya, Şengal’e, Maxmur’a. İşte onların zihniyetinde buralara girmek ve savaş konseptini devreye sokmak var. Ancak Türkiye halkları sizin savaş konseptinize onay vermeyecek, müsaade etmeyecek. Çünkü Türkiye halkları savaş değil; çözüm, barış ve diyalog istiyor” diye konuştu. “Kaybedeceklerini çok iyi biliyorlar” diyen Buldan, “Biliyorlar ki gidecekler ve bir daha asla geri gelemeyecekler. Başta Kürtler olmak üzere Türkiye halkları savaş konseptine izin vermeyecek. Onlar her şeyi çalıyorlar. Gençlerin geleceğini, KPSS sorularını, kadınların geleceğini, işçilerin emekçilerin yarınlarını umutlarını çalıyorlar. Biz HDP olarak bu ülkenin gençlerinin, kadınlarının, işçilerinin, emekçilerinin yanındayız. Onların bunu çalmasına müsaade etmeyeceğiz” dedi.

‘TECRİT KIRILIRSA SORUNLAR ÇÖZÜLÜR’

Ülkenin en büyük sorununun Kürt sorunu olduğunun altını çizen Buldan, İmralı tecridinin kırılması gerektiğini belirtti. Buldan devamla, “Siyasetle çözülebilecek olan bir sorunu inkar, imha ve savaşla çözmeyi deneyenler şimdiye kadar nasıl başarılı olamadıysa bu iktidar da olamayacak. Barış ve müzakere sürecinde Abdullah  Öcalan devredeydi. Üç yıl devam eden bir süreçte herkes geleceğine umutla bakıyordu. Kimsenin kapısına cenaze gitmiyor, kimse gözyaşı dökmüyor, evlatlarımız toprağın altına girmiyordu. Neden? Çünkü çözüm ve barış süreci vardı. Ancak bunlar barıştan da diyalogdan da korkuyorlar. Barışı istemedikleri için bugün İmralı'da Abdullah Öcalan'a tecrit uyguluyorlar. Yaklaşık üç yıldır İmralı'da herhangi bir görüşme yapılamıyor. Bu insanlık suçudur. Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla, ailesiyle, bağımsız heyetlerle görüşmesinin sağlanması ve tecridin son bulması çağrısını bir kez daha yapıyoruz. Bütün sorunların temelinde tecrit kilidi vardır. Tecrit kilidi kırıldığında bu ülkenin tüm sorunları çözülecektir. Bu ülke bunu görecektir çünkü biz bu deneyimi yaşadık. Tecrit kalktığı andan itibaren, Abdullah Öcalan devreye girdiği andan itibaren bu ülkede herkes geleceğine umutla bakmaya başlayacak” şeklinde konuştu.

GELECEĞİN İTTİFAKI ‘ÜÇÜNCÜ YOL’

Alevi ibadethanelerine yapılan eş zamanlı saldırıları da kınayan Buldan, tüm halkların ibadetlerini özgürce yapabilmeleri gerektiğine vurgu yaptı. Öte yandan Buldan, Aysel Tuğluk’un tahliye edilmemesine, “Kürt’e olan düşmanlıkları ortada” şeklinde tepki gösterdi. Diğer yandan “Üçüncü Yol” seçeneğine işaret eden Buldan, “Bu ittifak geleceğin ittifakıdır. Kürdü, Türkü, Alevisi, Ermenisi, Süryanisi, kadını ve genciyle Türkiye halkları geleceği inşa edecek. Bu ülkenin gerçek ve onurlu bir barışa ihtiyacı var, bunu elbette gerçekleştireceğiz. Seçimler yaklaşınca Kürtleri hatırlayanlar, kendilerinden utanmalıdır. Kürtler sadece ve sadece seçimlerde hatırlanacak bir hal değildir. Helalleşmek adı altında Kürtlerle seçim dönemi bir araya gelmeye çalışanlara şunu söylemek isteriz, Kürtler onurlu biz yüzleşme olmadan, kimseye hakkını helal etmeyecektir. Bir kez daha HDP’nin barışa, demokrasiye, adalete ve Türkiye’deki tüm yaşanan krizlerin çözümünde tek adres olduğumuzu haykırıyorum. Bu ülkeyi yönetenler bilsinler ki gelecek olanlar bu söylediklerimizi bu ülkeye getirecekler. Biz yeter ki birlikte mücadele edelim, el ele, omuz omuza verelim. Bunu gerçekleştirirsek Demirtaş da, Yüksekdağ da, Kışanak da, Baluken de özgürlüğüne kavuşacaktır. Bizim mücadelemiz adalet ve barış mücadelesidir” ifadelerini kullandı.

Buldan’ın konuşmasının ardından miting, Hakkari geleneksel müziğini işleyen LaWje’nin stranlarıyla sona erdi.