Direnişteki Amazon depo işçisi: Hakkımı söke söke alacağım!

Direnişteki Amazon depo işçisi Erol Kaya, sendikal bir faaliyete katıldıktan 2 gün sonra işten atıldığını belirterek, “Hiçbir şekilde geri adım atmak yok. Hakkımı söke söke alacağım” dedi.

Güvencesiz ve kötü çalışma koşullarıyla, mobbing ve keyfi sürgünlerle, gözetleme kuleleri ve işçileri gardiyan gibi denetleyen uzmanlarıyla sömürü kamplarını andıran e-ticaret devi Amazon’un Gebze’deki depolarında sendika düşmanlığı ve işçi kıyımı devam ediyor. Dayatılan bu kölece çalışma koşullarına ve sefalet ücretine karşı Depo, Liman, Tersane ve Deniz İşçileri Sendikası’nda (DGD-Sen) örgütlenen işçilerden 35’i önce sürgün ile tehdit edildi, sendikadan ayrılmayı kabul etmeyince de hukuksuz bir biçimde işten atıldı. Sendika öncülüğünde direnişe geçen işçiler, Amazon’un depolarını işleten Ceva Lojistik önündeki uyarı eylemlerini sürdürüyorlar.

ANF’ye konuşan direnişteki işçilerden Erol Kaya, Amazon ve Ceva Lojistik yönetiminin sendika düşmanlığında geldiği noktayı, “İzindeyken sendikal bir faaliyete katıldıktan iki gün sonra işten atıldım” diyerek özetledi.

‘KAMPANYA DÖNEMLERİNDE ROBOT GİBİ ÇALIŞTIRILIYORDUK’

Amazon Ceva-7 XTRB Operasyon Merkez deposunda 2 yıldır toplama elemanı olarak çalışan Kaya, bu süre içinde gerek yönetim gerekse uzmanlar tarafından sürekli mobbinge ve psikolojik baskıya maruz kaldığını söyledi. Depo içerisinde inşa edilen kulelerden gözetlendiklerini anlatan Kaya, normalde 8 saat çalışırken kampanya dönemlerinde bu sürenin uzatıldığına ve mola haklarını kullanmalarına dahi izin verilmediğine dikkat çekti. Dört mola hakları varsa, sadece ikisini kullanmalarına izin verildiğini belirten Kaya, “Özellikle yoğun kampanya dönemlerinde robot gibi çalıştırılıyorduk. İş yetişsin diye yemeğe bile 4-5 saat sonra çıkabiliyorduk. Ürünlerin zamanında yetişmesi için üzerimizde baskı kuruyorlardı. Yöneticiler ve özellikle uzmanlar egolarını üzerimizde tatmin ediyorlardı” dedi.

‘SENDİKAL BİR FAALİYETE KATILDIKTAN İKİ GÜN SONRA İŞTEN ATILDIM’

Sırf bu ego nedeniyle başarıyla çalıştığı bölümden hiç bilmediği bir bölüme gönderildiğini belirten Kaya, “Beni zorla sevkiyat bölümüne gönderdiler. Çok zorlandım ve bu bölümde başarılı olamayacağımı belirtmeme rağmen, ‘Senin değil bizim düşüncelerimiz önemli’ diyerek beni yaklaşık iki ay orada çalıştırıp, hakkımda tutanaklar tuttular. Daha sonra tekrar çalıştığım toplama bölümüne gönderdiler. Bu şekilde sürekli bir yıldırma politikası vardı depo içerisinde” diye konuştu.

Sendikal bir faaliyete katıldıktan iki sonra işten atıldığına dikkat çeken Kaya, orada çekilen video ve fotoğrafları Instagram paylaşımlarında gören depodaki bir uzmanın çıkışını verdiğine işaret etti. Çalışırken DGD-Sen’e üye olduğunu ancak bunun depo içerisinde duyulup duyulmadığını bilmediğini ifade eden Kaya, şöyle konuştu: “Tabii ki sendika faaliyetine katılmamı gerekçe olarak göstermediler. Önce beni uzak bir depoya sürgün etmeye çalıştılar. Rahatsız olan annemin sağlık şartlarından dolayı saatlerin bana uymadığını söyleyince, çıkışımı istediler. Zorla istifa kağıdı imzalattırmaya çalıştılar. Kabul etmedim, ihtarname çektim, o yüzden şu anda hangi kod ile işten çıkarıldığımı bile bilmiyorum. İhbar tazminatımı vermedikleri gibi iki yıllık kıdem tazminatımı da eksik verdiler. Normalde tazminatım 26 bin TL tutarken, bana verdikleri tutar 16 bin TL.

Çalıştığı depoda kendisiyle birlikte toplam 5 işçinin hukuksuz bir biçimde işten çıkarıldığını aktaran Kaya, sonuna kadar haklarının peşinde olduğunu vurguladı. Kaya, “Hiçbir şekilde geri adım atmak yok. Hakkımı söke söke alacağım” vurgusunda bulundu.