'Hasta tutsaklar ölüme terk edildi, hemen bırakılmalılar'

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, yüzlerce hasta tutsağın ölüme terk edildiğini açıkladı, "Hemen bırakılmalılar" dedi.

İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, cezaevlerinde artan hak ihlalleri ve hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek amacıyla İzmir Barosu'nda açıklama yaptı. Toplantıya çok sayıda kurum temsilcisi katıldı. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri adına açıklamayı Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) İzmir Şubesi Dönem Sözcüsü Necip Vardal yaptı.

Vardal, "Hasta mahpuslar başta olmak üzere siyasi veya adli tutuklu ve hükümlülerden insan hakları derneklerine ve barolara gönderilen şikayetlerde ciddi derecede hak ihlalleri yapıldığı görülmektedir. Avukatlara dahi baskı yapılarak ihlallerin açığa çıkması engellenmek istenmektedir. Son dönemlerde yaşlı ve hasta mahpus ölümlerinin arttığı herkes tarafından bilinmektedir. Yasal düzenlemeler dahi göz ardı edilerek hamile kadınlar ve çocuklu kadınlar tutuklanmakta ya da infaz erteleme talepleri yetersiz ve gerekçesiz sebeplerle reddedilmektedir” dedi.

HASTA TUTSAKLAR, İŞKENCE, SAĞLIK HAKKININ ENGELLENMESİ...

Engelli veya ağır hastalığı bulunan tutsaklar hakkında Adli Tıp Kurumu’nun  (ATK) ‘Cezaevinde kalamaz’ raporlarına rağmen savcılıklar tarafından "Kamu düzeni için tehlike olduğu” iddiasıyla tahliye kararı verilmediğini ifade eden Vardal, sağlık hakkına erişimin de kısıtlı olduğunu kaydetti. Vardal, ölüme terk edilen yüzlerce tutsağın bulunduğunu vurgulayarak, "Mahpuslar arasında ayrımcı uygulamalar yapılmaktadır. Görüntülü görüşme hakkı adli mahpuslara verilirken, siyasi mahpuslara verilmemektedir. İnfaz yasasında yapılan lehe değişiklikler her mahpusa eşit şekilde uygulanmamaktadır. Denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme talepleri gerekçesiz nedenlerle reddedilmektedir. Çıplak arama uygulaması normalleştirilmekte ve mahpuslar kurumlar tarafından keyfi olarak buna maruz bırakılmaktadır. İşkence vakaları artmakta ve takipsizlik kararları ile kamu görevlileri korunmaktadır” ifadelerini kullandı.

Cezaevi koşullarının insan onuruna yaraşır bir şekilde olmadığını vurgulayan Vardal, “Yemekler az verilmekte ve sıcak su ile ısınmada da yetersizlikler bulunmaktadır. Mahpuslar tarafından verilen dilekçeler yok edilmekte ve ispat yükü de mahpuslara yüklenmektedir. Bireysel başvuru formları dahi verilmemektedir. İhlaller tekil olarak kalmamakta silsile halinde ve sistematik bir şekilde toplu olarak gerçekleşmektedir. Dergi, gazete ve kitap sınırlamaları ile psikolojik işkence yapılmaktadır. Tüm ihlallere ve baskılara rağmen mücadeleye devam edileceği ve mahpusların sesi olacağız” diye vurguladı.

Daha sonra söz alan İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel de devletlerin insan yaşamını korumakla mükellef olduğunu söyleyerek, "Devlet en azından kendi kurallarına uymalı. Hastane raporları dikkate alınmalı, bu yaşam hakkıyla ilgili bir sorundur. Suç ayrımı, yargılama ayrımı yapılmaksızın hasta tutukluların salıverilmesi ve uygun nitelikli koşularda tedavi edilmesi gerekiyor" dedi.