‘Tarihe Kürt zaferini nakşedeceğiz’

YJA Star gerillası Delal Nûda Avet, Şikefta Birîndara’daki direnişin 7. gününde, gerillanın hazırlığına ve zafer hedefine işaret ederek, “Tarihe bir daha Kürt zaferini, PKK zaferini nakşedeceğiz” dedi.

YJA Star gerillası Delal Nûda Avet, Şikefta Birîndara’daki direnişin 7. gününde, yoğun hava saldırıları altında savaşın seyrini, düşmanın saldırı tarzını ve gerillanın duruşunu anlatıyor:

HERKES BU ANI BEKLİYORDU

Şu an Şikefta Birîndara’da mevzii tutmaktayız. Sizlerin de bildiği gibi 14 Nisan’da başlayan yoğun hava bombardımanıyla birlikte 17 Nisan’da havadan ve karadan saldırılar gelişti. Çiyayê Reş, Kurojahro, Şehîd Şahîn, Şikefta Birîndara alanlarına genel hatlar boyutunda çok kapsamlı bir saldırı başladı. Başlangıcı bizim için bir sürpriz olmadı, çünkü genel kuvvet olarak bugünü bekliyorduk, buna hazırlanıyorduk. Saldırı akşamı herkeste büyük bir moral, motivasyon, güç vardı. O gece çok somut anlaşılıyordu bu durum; herkes aslında bu anı bekliyor. Bu anda ne yapması gerektiğini hesap ediyordu. Herkes coşkuyla mevzisini almıştı. Şu anda da öyle.

İNDİRME YAPMASINA İZİN VERMİYORUZ

Düşmanın, 17’sinden bu güne indirme yapmasına izin vermiyoruz. Karadan saldırılar da çok fazla oluyor. Düşman hatlarına, Xeregol hattına yakın olduğumuz için yoğunlukla karadan geliyorlar. Şu an Şehîd Cûdî’de, Tepe Ortê’de çok büyük bir direniş var, arkadaşlar direniyor. Müthiş bir moral var arkadaşlarda. O direnişin, o ruhun bize verdiği güçle burada ayakta duruyoruz. Birlikte bir şeyler yapma çabasındayız. Burada somut olan tek şey var; o da zafer gerçekliğidir. Herkesin zafer istemi, savaşın ortasında yaşamın o koşuşturmacası, düşmanın o saldırısı… Örneğin, dün gece sabaha kadar hiç durmadan Kobralar taradı her tarafımızı fakat ondan bile moral alabiliyor insan. ‘Sen ne yaparsan yap bizi etkilemeyeceksin ve bizim bu şekilde direnmemizden taviz vermeyeceğimizi göreceksin’ diyoruz. Bu bir gerçekliktir, dün gece bile o çok somut yaşandı.

DİRENİŞTEN ÖTE ZAFERE YÜRÜYORUZ

Bugün de 23 Nisan, geçen sene yine Medya Savunma Alanları’nda başlayan işgal saldırısının yıl dönümü. O başarıyı da tekrar kendimize bir çizgi olarak görüp Werxelê, Zendura direnişini, Delalleri, Viyanları, Bawerleri buradan büyük bir minnet ve saygıyla anıyor, onların çizgisinde, onların direniş ruhunda, onların zafer karakterinde burada ne yapmamız gerektiğinin somutluluğunu tekrar bir söz olarak yineliyorum. Ne olursa olsun direnişten öte zafere doğru yürüyoruz. Bu kadar yoğun saldırı, düşmanın bu kadar yoğun bir şekilde her yerden; havadan, karadan saldırmasının tek nedeni var; kendisi de biliyor artık, bu bir son hattır, son çizgidir ve biz sonuna kadar bu çizgiyi götüreceğiz, başarıya ulaştıracağız. Bu düşmanın tek korkusudur. Bunu somut olarak bize her gece gösteriyor, her sabah somut gösteriyor.

ARAMIZDA 300-400 METRE VAR

Şu an içinde bulunduğumuz mevzi düşmanın yukarısında konumlandığımız mevzidir. Ortalama 300-400 metre var aramızda. Hiç hareket etmiyorlar, hareket etmelerini çok bekliyoruz, çok istiyoruz fakat hiç hareket etmiyorlar. Bir sürüngen gibi sadece kafalarını kaldırıp indiriyorlar. Şu an düşman nerede, ne yapıyor, ne yapmaya çalışıyor, nasıl olacak, yönelimi hangi taraftan olacak, biz nasıl yapmalıyız, ne yapmalıyız daha çok bunların üzerine yoğunlaşmaya çalışıyoruz.

WERXELÊ MİRASINI ESAS ALIYORUZ

Heval Cumali’nin perspektiflerini esas almaya çalışıyoruz. Heval Cumali ve onunla birlikte direnen tüm yoldaşlar bize gerçekten Werxelê’de büyük bir miras bıraktı. Bu çok anlamlı, çok önemliydi. Şu an burada da onun perspektifleri üzerinden örgütün son süreçte bugün bu tünel savaşlarında, tünel savaşı ile birlikte arazi oluşumunda verdiği perspektifler üzerinde yoğunlaşıyorum. Onun için de yeni şeyler üretmeye çalışıyoruz. Yeniden dizayn etmeye çalışıyoruz ama genel anlamda hazırız, genel anlamda moralliyiz, genel anlamda bütünlüklüyüz. Bu çok önemli, çok değerli. Bizi biraz zorlayan, arkadaşlarla oturup birkaç lafın belini kıramıyoruz, biraz bu zorluyor. O gülüşler, o çığlıklar, o arzu, vurma isteği bize büyük bir moral oluyor. Tek yumruk olarak vuruş gücü olmak, zafere ulaşacağımızın göstergesidir.

BURADA OLMAK GURUR VERİCİ

Burada olmak benim için gerçekten çok anlamlı, bir o kadar da gurur verici. Bu yaşamın yaratıcıları ile birlikte bir zerre olmak benim için önemli. Burada bu zafer denizinde kendini bulmak önemlidir. Apocu çizgide kendini yeniden sorgulayıp yeniden yaratma gücüyle vurmaya çalışıyoruz. Apocu militan kişiliğinin vuruş gücü olmaya çalışıyoruz. Bir kadın olarak bu mevzide yer almak çok daha anlamlı, çok daha önemli, nasıl olmalı, nasıl öncülük etmeli. Elbette yetmezliklerimiz oluyor, tamamlama noktasında yetersiz kaldığımız anlarımız oluyor. Bu vesileyle şunu söyleyebilirim; burada ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın örgüt bir gün sesimi duyarsa şayet, çıkan tüm yetmezliklerim için özeleştirimi veriyorum. Gerçekten daha iyisini yapabilirdik diye düşünüyorum ve yapacağız da ama yine de yetemiyoruz. Örgütün o emeğine, o çabasına, o gücüne tam cevap olamıyoruz. Bunun için şimdiden özeleştirimi veriyorum.

KAYGI DUYMADAN DİMDİK AYAKTAYIZ

Elbette biz hep direniyoruz ve direneceğiz de ama biz burada zaferi kesinleştireceğiz! Yılmaz Güney, ‘Ya kazanacağız ya kazanacağız, bir köle olarak yaşamaktansa bir devrimci olarak ölmeyi tercih ederim!’ diyordu. Kobanê direnişinde bir anne ‘Dizlerimin üzerinde ölmektense, ayaklarımın üzerinde direnmeyi tercih ederim!’ diyordu ya, işte öyle. Köleliği kabul etmiyoruz. Burada o anne için direniyoruz, Yılmaz Güney’in bıraktığı miras için direniyoruz. O halkın gerçekliği için direniyoruz ve bu direnişi de zafere götürmek zorundayız. Bu yüzden de annenin söylediği gibi sonuna kadar ayaktayız, dimdik hiçbir şekilde kaygı duymadan, göğsümüz açık. Tarihe bir daha Kürt zaferini, PKK zaferini nakşedeceğiz! Buna inanıyorum, buradan direnen tüm yoldaşlara ve mevzide bulunan tüm yoldaşlara başarılar diliyorum. Canla, başla, ruhla birlikte olduğumuzu belirtiyorum. Şehit olarak verdiğimiz yoldaşlarımızın, miraslarına sonuna kadar sahip çıkacağımın iddiasını yeniliyor, onlar şahsında tüm yoldaşlar adına tekrardan söz veriyorum.