Zürih’teki Demokrasi ve Özgürlük forumu sona erdi

Zürih’te düzenlenen “Demokrasi ve Özgürlük” forumu yapılan değerlendirmelerin ardından sona erdi. Forumda konuşan gazeteci Hayko Bağdat çıkış için yüzleşmenin sağlanması ve suyun çatlağını bulması gerektiğini kaydetti.

İsviçre’nin Zürih Kantonunda 44 aydın ve siyasetçinin çağrısıyla gerçekleştirilen “Demokrasi ve Özgürlük” forumu yapılan 3’üncü oturum ile sona erdi. ‘Çıkış Yolu’ başlığı altında gerçekleştirilen oturumu Songül Aslan ve Akademisyen Toros Korkmaz yönetti. Bu oturumda Gazeteci Hayko Bağdat, İsviçre Federal Konsey Üyesi Mustafa Atıcı, KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Göksungur, Siyasetçi Mahir Sayın ve Van Belediyesi Eşbaşkanı Bedia Özgökçe konuşma yaptı.

Oturumda ilk sözü alan Gazeteci Hayko Bağdat forumda birçok siyasi parti ve temsilcisinin hazır bulunduğunu belirterek bu temsiliyetlerin bir çıkış için mücadele verildiğini kaydetti. Çıkış için adalet, hesaplaşma ve yüzleşmenin gerektiğini vurgulayan Bağdat, yaşanılan karanlıktan aydınlığa çıkılması için Hrant Dink’in kullandığı “su çatlağını bulur” kavramına ihtiyaç olduğunu belirtti.

İsviçre Federal Konsey üyesi Mustafa Atıcı Türkiye’de siyaset yürüten birçok insanın olduğu bir ortamda çıkış yolunu kendisinin söylemesinin doğru olmadığını ifade etti. Atıcı iyi bir çıkış yolu için İsviçre’nin siyasal tarihinden örnekler vererek, bu mirasın örnek alınabileceğini kaydetti.

Daha sonra konuşan KCDK-E Eşbaşkanı Fatoş Göksungur da Türkiye’deki birçok kesimin sorunlarının olduğunu ifade ederek, “Bu sorunları günlerce konuşabiliriz. Daha önce konuştuk. Asıl sorulması gereken bu noktada neler yapacağımızdır. Şu an yüzümüz Kürdistan ve Türkiye’ye dönüktür. Buradaki insanlar halen oradaki sorunları kendine dert ediyor. Kürtler 40 yıldır bir mücadele veriyor. Bir savaş var. Bir halkın statüsü yok ise dili, kimliği, onuru yok ise bu halka tek şey düşüyor. O da mücadele etmektir. İşte Kürtler bunu yapıyor. Şimdi bu halkın önderi Sayın Abdullah Öcalan ağır bir tecrit altında tutuluyor. Bu durum göz ardı edilemez” dedi.

Siyasetçi Mahir Sayın ise Türkiye Cumhuriyetinin tarihine bakıldığında sürekli bir tekerrürün olduğunun görüleceğini dile getirdi. Tiranlık karşısında mücadele veren kesimlerin iktidara gelince tiranlaştığını belirten Sayın, “Biz bunu Türkiye siyasal tarihinin birçok aşamasında gördük. Örneğin CHP karşısında mücadele eden Demokrat Parti iktidara gelince hemen tiranlaştı. Milliyetçiliği ret ettiğini söyleyen Kürt sorununu çözeceğini iddia eden AKP’de iktidara gelince tiranlaştı. Ve gerçekten tarih tekerrür ediyor” dedi. 

Konuşmasına HDP kongresini selamlayarak başlayan Van Belediyesi Eşbaşkanı Bedia Özgökçe de Türkiye’deki faşist iktidarın halkın iradesini yok saydığını kaydetti. Kendi örneğini anlatarak AKP iktidarının halkın oyu ile seçilen insanları zindanlara attığını belirten Özgökçe, çok sayıda Kürt siyasetçinin de faşist baskılardan dolayı sürgün edildiğini dile getirdi. Kayyum rejiminin Türkiye rejiminin ve partilerinin üzerine uzlaştığı bir anlaşma olduğuna dikkat çeken Özgökçe, “Kayyum meselesi ilk olarak meclise geldiğinde MHP bile karşı çıkmıştı. Ancak Kürtlere karşı kullanıldığı için herkes bu konuda ortaklaştı” dedi.

Forum farklı katılımcıların görüşlerini belirtmesiyle sona erdi.