Kürt dili Kürt halkının xwebûn gerçeğidir

KCK: Kürt Dil Bayramı asimilasyon politikalarına karşı bilinç edinme, yok etme siyasetine karşı direnme, hafızasızlaştırma anlayışına karşı toplumsal hafıza kazanma günüdür. Bu anlamda Kürt dili Kürt halkının xwebûn gerçeğidir.

KCK Eğitim Komitesi, Kürt Dil Bayramı vesilesiyle yayınladığı açıklamada anadilde eğitimin meşru bir hak olduğunu ve bu hakkın elde edilmesi için yaşamın tüm alanlarında örgütlenmek ve eyleme geçmenin vazgeçilmez bir hak ve gereklilik olduğunu ifade etti.

Komite açıklamasında şunlar ifade edildi: “KCK Eğitim Komitesi olarak 2006 yılından bu yana Kurdistan’ın her parçasında ve halkımızın yaşadığı tüm coğrafyalarda eylemselliklerle kutlanan Kürt dil bayramını başta halkımızın özgürlük umudunu mücadeleye taşıyan, bu uğurda hiçbir engel tanımayan Rêber APO'ya, halkının varlığı, dili, değerleri ve özgürlüğü uğruna ölümsüzleşen şehitlerimize, tüm yasak, baskı ve ölümlere inat dilinden vazgeçmeyen ve diz çökmeyen direnişçi halkımıza kutluyoruz.

BİR TOPLUMUN UĞRAYABİLECEĞİ EN BÜYÜK KIRIM DİLİNİ UNUTMASIDIR

Dil toplumun ortak hafızasıdır. Toplumsal hafızanın korunması ve geliştirilmesi anadilin korunması ve geliştirilmesi ile birebir bağlantılıdır. İnkarın soykırımla buluştuğu pratik; dilin yasaklanmasıdır. Kürt dilinin yasaklı, sakıncalı, bölücü, geri ve ilkel olarak tanımlanması, esasen Kürt varlığının ortadan kaldırılması siyasetidir. Şüphesiz bir toplumun maruz kalabileceği en büyük yıkım da kendi dilinde konuşamaması, dilini unutması ve giderek ondan uzaklaşmasıdır. Dilini unutan toplumun kültürünü, tarihini, kimliğini ve en nihayetinde hafızasını unutması kaçınılmazdır. Bu ise ulus devlet aklıyla sistematik olarak yürütülen toplum-kırımın ta kendisidir.

Dünyanın birçok yerinde 20. Yüzyılın başından itibaren inşa edilen tekçi ulus-devlet politikaları nedeniyle birçok ülke adeta dillerin mezarlığı haline gelmiştir. Demokrasiye düşman ulus-devletler dil-kırım ve kültür-kırım politikalarıyla tek dilli eğitimi hayatın her alanında zorunlu hale getirmiştir.

Bu anlamda on binlerce yıl önce Kurdistan topraklarında Kürt kadını öncülüğünde gerçekleştirilen dil devrimi insanlığın gelişiminde çığır açmışken, bugün aynı topraklarda halkımıza kendi dilinde okuma, yazma, siyaset yapma yasaklanmış, Kürtçe 'bilinmeyen dil' statüsünde ele alınmıştır.

En temel evrensel hak olan anadilde eğitimin engellenmesi Birleşmiş Milletler ve Avrupa sözleşmelerinde de kültürel soykırım olarak tanımlanmasına rağmen Türk, Fars ve Arap ulus devletleri Kürt dil ve kültürünü inkar etmiş, halkımızı anadilde eğitimin tüm imkan ve olanaklarından mahrum bırakmışlardır.

DİL İÇİN KESİNTİSİZ EYLEMLER YAPILMALI

Dil politikalarını ulus-devlet politikaları ekseninde geliştiren sömürgeci Türk devleti Kürtçeyi Kürt çocukları için seçmeli ders statüsünde ele alarak halkımıza hakareti kendine hak saymaktan geri durmamıştır. Ancak her Kürt bireyi bilmelidir ki; Kürtçenin seçmeli ders statüsüne indirgenmesi Kürde ve Kürtçeye hakaretten başka bir şey değildir. Bir insanın anadili onun seçmeli dersi olarak ele alınamaz; seçmeli ders anadil dışındaki ikinci dildir. Böylesi bir uygulamaya yetmez ama evet demek mücadeleden düşmekle eşdeğerdir. Bunun karşısında yapılması gereken anadilde eğitim hakkının en temel ve meşru bir hak olarak yaşamın tüm alanında kesintisiz eylemsellikler yoluyla talep edilmesi ve dayatılmasıdır.

Şu bir gerçektir ki Kürt halkı ulus-devletler tarafından kendisine reva görülen dil kırım, kültür kırım ve fiziki soykırım saldırılarına karşı ağır bedelleri göze alarak diline, kültürüne ve varlığına sahip çıkmaktan asla taviz vermemiştir. Dört parçaya bölünen Kurdistan’ın yanı sıra dünyanın birçok ülkesinde varlığını, dil ile kültürünü yaşatmayı ve yaymayı sürdürmüştür, sürdürmektedir.

Halkımız bundan sonra da gerek ülke gerekse yurt dışında bulunduğu her yerde anadilde eğitimin güvenceye alınması, kamusal alanda anadil kullanımının önündeki engellerin kaldırılması mücadelesini güçlü bir biçimde yürütmelidir. Dilsel homojenleşmeyi dayatan asimilasyoncu politikalara geçit vermemenin yanı sıra, Kürtçe konuşarak, yazarak, düşünerek oto-asimilasyonla da günlük mücadele içerisinde olmayı görev bilmelidir.

Tüm bunlar ışığında Kürt Dil Bayramı asimilasyon politikalarına karşı bilinç edinme, yok etme siyasetine karşı direnme, hafızasızlaştırma anlayışına karşı toplumsal hafıza kazanma günüdür. Bu anlamda Kürt dili Kürt halkının xwebûn gerçeğidir.

Unutmamalıyız ki, hem en verimli tarihsel anda, hem de en renkli bir tarihsel mekanda bulunuyoruz. Sayısız farklı kimlik, topluluk, dil, din, etnisitenin kesiştiği bu mekanda bütün farklılıkların bir arada yaşaması ve kendini ifade etmesi halklarımız için en anlamlı bayram olacaktır. Rojava devrimi ise bu bayramın bizatihi kendisidir. Ne mutlu ki, Rojava devrimi gerçek bir kültürel devrim olarak, tüm dillerin ve seslerin kendi anadilinde özgür yaşamı geliştirme arayışına öncülük etmektedir.

Hawar Dergisinin 91. Kuruluş yıl dönümü olan 15 Mayıs Kürt dil bayramını, asimilasyon ve inkar politikalarına karşı hiçbir zaman boyun eğmeyen Kürt halkını ve büyük bedeller ve emeklerle Kürt dilini yaşatan ve geliştirenleri Celadet Ali Bedirxan ve yoldaşları şahsında selamlıyor, Kürt dil bayramını bir kez daha kutluyoruz."