Şehit düşen 3 gerillanın kimlikleri açıklandı

Zap’ta şehit düşen 3 gerillanın kimliklerini açıklayan HPG, "şehitlerimizin “Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan” hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz” dedi.

HPG Basın İrtibat Merkezi, şehit düşen gerillalara ilişkin şunları belirtti:

“Soykırımcı ve faşist Türk devletinin Nisan ayında Zap’ta başlattığı işgal operasyonunu en ön cephede karşılayan yoldaşlarımızdan olan Avareş, Masîro ve Kemal yoldaşlarımız, hareketli tim savaş taktiğini ustaca kullanarak işgalcilere ağır kayıplar verdirmişlerdir. İşgalcilerin çağın tüm tekniğini kullanarak ilerlemeye çalışmalarına karşı Apocu iradeyle kahramanca savaşarak işgalcileri durdurmayı başarmışlardır. Zap arazisini derinliğine kullanan ve işgalcilere büyük darbeler vurulan eylemlerde öncü rol oynayan Avareş, Masîro ve Kemal yoldaşlarımız 22 Nisan’da işgalciler ile girilen yoğun çatışmalarda kahramanca savaşarak şehadete ulaştı.

Şehadete ulaşan yoldaşlarımızın kimlik bilgileri şöyledir: 

Kod Adı: Avareş Amed
Adı Soyadı: Xebat Akdemir
Doğum Yeri: Amed
Anne – Baba Adı: Mevlüde – Kemal
Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Nisan 2022 / Zap

 

Kod Adı: Masîro Amed
Adı Soyadı: Berat İpek
Doğum Yeri: Amed
Anne – Baba Adı: Naime – Cengiz
Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Nisan 2022 / Zap

 

Kod Adı: Kemal Pir
Adı Soyadı: Aziz Kızıler
Doğum Yeri: Gurgum
Anne – Baba Adı: Fatma – Erkan
Şehadet Tarihi ve Yeri: 22 Nisan 2022 / Zap

 

AVAREŞ AMED

Avareş yoldaşımız yurtseverliği ve direnişi ile tanınan, yıllardan beri sömürgeci ve soykırımcı TC devletine karşı safını koruyan ve bu uğurda bedeller veren Amed’in direniş kalesi olan Licê’de doğmuştur. Avareş yoldaşımızın ailesi, faşist ve soykırımcı Türk devletinin Kürt halkına uyguladığı köy yakma ve göçertme politikalarına maruz kalmış ve bu nedenle Amed’e göç etmek zorunda kalmıştır. Daha erken yaşlarda Kürt halkına karşı uygulanan politikalara yakından tanıklık etmiş ve yaşamıştır. Tanık olduğu bu politikalar kendisinde büyük bir öfke ve kin yaratmıştır. Gün geçtikçe bu kin ve öfkeyi bilince çıkaran Avareş yoldaşımız, bu politikalara karşı verilebilecek en büyük mücadelenin arayışı içerisine girmiştir. Arayışları sırasında Kürt halkına karşı uygulanan bu politikaların tarihsel boyutunu ve Kürt halkının soykırıma karşı verdiği mücadeleleri öğrenen Avareş yoldaşımız, öğrendikleriyle güçlü bir mücadele zemini oluşturmayı daha erken yaşlarda başarmıştır. Bu süreçlerde daha önce yurtsever olan ailesi ve çevresinden bildiği PKK’yi daha yakından tanıma fırsatı bulan Avareş yoldaşımız, asimilasyon ve soykırım uygulamalarına karşı verilebilecek en büyük ve anlamlı mücadelenin PKK saflarında olacağını görmüş ve katılım kararı vermiştir.

2013 yılında doğduğu topraklar olan Licê’den gerilla saflarına katılan Avareş yoldaşımız, daha çocukken sürüldüğü topraklara özgürlük ateşiyle yanıp tutuşan bir gerilla olarak tekrar dönmenin gururu ile yaşama katılmıştır. Kendinden emin ve kararlı duruşu katıldığı ilk zamanlarda yoldaşlarının dikkatini çekmiştir. DAİŞ çetelerinin faşist Türk devletinin desteğiyle halkımıza saldırması sonrasında her Kürt genci gibi bu faşist çete grubuna karşı savaşmak istemiş ve bu temelde birçok alanda savaşmıştır. 4 yıl boyunca kesintisiz savaş pratiğinin içerisinde olan Avareş yoldaşımız ayağından yaralanmış ama buna rağmen adeta çelikten iradesiyle özgürlük savaşımından vazgeçmemiştir. Düşmanı mağlubiyete uğratmanın yolunun ancak ve ancak profesyonel bir gerilla olmaktan geçtiğinin bilincinde olan Avareş yoldaşımız 2019 yılında askeri uzmanlık eğitimleri için kendini önermiş ve eğitim gördükten sonra bir gerilla komutanı olarak Zap alanına geçmiştir. Zap’ta tüm zorluklara iradesiyle göğüs germesini bilen Avareş yoldaşımız, bu özelliğiyle yoldaşları tarafından sevilmiş ve sayılmıştır. “Kendini Apocu felsefe ile donatan bir gerillanın başaramayacağı hiçbir şey yoktur” düşüncesiyle ve inancıyla yaşayan Avareş yoldaşımız kendisini bu eksende eğitirken çevresindeki yoldaşlarına da bu düşünceyi anlatmaya ve kavratmaya çalışmış ve başarılı olmuştur. Kendini sadece ideolojik yönden değil, askeri yönden de geliştirmeyi esas alan Avareş yoldaşımız her anını düşmana vurulacak büyük darbelerin yoğunlaşması içerisinde geçirmiştir.

MASÎRO AMED

Masîro yoldaşımız, Amed’te doğar. Yurtsever kimliğe sahip bir ailede büyür. Bu ortam ona çok şey kazandırır. Kurdistan’da yürütülen asimilasyon politikaları karşısında nasıl hareket etmesi gerektiğini öğrenir. Öğrendiklerini yaşama geçirecek alanlar aramaya başlar. Dayatılan kirli yaşama dur diyen Apocu hareketin gençlik faaliyetlerine katılır. Kurdistan üzerinde an be an gerçekleştirilen kültürel ve fiziki soykırımlar karşısında her geçen gün mücadelesini büyütür. Mücadelede geri adım atmaz, her fırsatta düşmanı Kurdistan’dan kovmanın yol ve yöntemini arar. TC devletinin Kurdistan’da gerçekleştirdiği kültürel ve fiziki soykırımlar karşısında katıldığı bir eylemde, polisler tarafından vurulur, bunun sonucunda yaralanır. Aldığı yara fiziki olsa da düşünsel olarak, içte yaşadığı sistemsel çelişkilere nokta koymasını sağlar.  Artık mücadelesinde daha güçlü bir adım atmanın önü açılmıştır.  Bu yaraya aldırış etmeyen Masîro arkadaş, yaralı haliyle Kurdistan dağlarının yolunu tutar.

Amed dağlarında Şehîd Kendal alanında Çiyagerlerin yoldaş sofrasına konuk olur. Masîro yoldaşımız bu konukluktan çok etkilenir. Konuk olmaktan ev sahipliğine doğru yol alır. Artık o da dağına konuk olmak isteyenleri konuk edecek bir dağlı olmuştur. Amed dağlarında kısa bir süre kaldıktan sonra DAİŞ çetelerinin halkımızın kazanımlarına saldırması üzerine bu çetelerle savaşmak istemiştir. Çetelerle yapılan savaşta uzun süre yer almış ve savaştaki becerisi ile örnek bir militan olmayı başarmıştır. DAİŞ’e karşı verilen başarılı savaş sürecinden sonra her Kürt genci ve gerillasının hayali olan Kurdistan dağlarına tekrar döner. Bu sefer yönü Zagros dağlarına dönük bir gerilla olarak dağların doruklarında PKK anlam deryasında derinleşmeye başlar. Masîro yoldaşımız, PKK hareketinde devrimci olmanın onurunu şu sözlerle dile getirir; “PKK hareketinde yer almak, bir PKK devrimcisi olmak ve böyle bir devrimde devrimcilik yapmak başlı başına değerli bir şeydir.” Dünyanın içerisinde bulunduğu insanlık krizine karşı, PKK hareketinin demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü alternatif paradigmasıyla, bu krize çözüm gücü olduğunun farkındadır. Bu farkındalıkla dağlarda kapitalist sistemin yarattığı insanı çözümlemeye çalışır, kendi üzerindeki etkilerini arar, bunları bertaraf etmenin ideolojik mücadelesini yürütür. Çözdükçe derinleşir, derinleştikçe dağlı yüreği daha bir büyür. Kurdistan dağlarında var olan komünal yaşama ve yoldaşlığa aşk ile bağlanır. Bu bağlılıkla yanındaki yoldaşlarından çok şey öğrenir. Yaşam diyalektiğine uygun, an be an kendinde değişim yaratır. Dağın değiştiren ideolojik havası karşısında durmadan eski kabukları atarak, yeni libaslar giyerek yenilenir. Masîro yoldaşımız PKK’yi var eden esas bağın yoldaşlık olduğunu çok iyi anlayan ve bunu kendinden sonrakilere mücadelesiyle, fedakarlığı ile bırakmayı bilen savaşçı, cesur, yoldaş tutkunu bir gerilla olarak tarihe adını yazdırmayı emeğiyle başarmıştır.

KEMAL PİR

Kemal yoldaşımız, Gurgum’ın Bazarcix ilçesinde yurtsever bir ailede doğmuştur. Bazarcix, özgürlük hareketimiz daha ideolojik grup aşamasındayken Haki Karer, Kemal Pir gibi birçok önder devrimcinin emeğiyle yoğrulan ve bu emek temelinde Apocu hareketle erkenden tanışıp katılım gösteren, kitlesel tabana ulaşılan ilk bölgeler arasında yer almıştır. Mücadele tarihimiz boyunca, bu zemin üzerinden özgürlük hareketimize katılarak önemli bir militan performans ve pratik sergileyen birçok devrimci çıkmıştır. Besê Anuş’tan Mustafa Yöndemlere, Erdal ve Kasım Enginlere kadar gücünü bu toprakların zengin birikiminden alan birçok devrimci militan ve yüzlerce şehidin mekanı olmuştur. Kemal yoldaşımız da böylesi tarihi miras ile ailesinin de yurtsever olması nedeniyle Kürt gerçekliği ve Apocu Hareketle erkenden tanışma fırsatını yakalamıştır. Faşist rejimin asimilasyon politikalarından etkilenen Kemal yoldaşımız, benliğini kaybetmemek adına kendini örgütleme ve bilinçlendirme çabasında olmuştur. Çalıştığı fabrikalarda emeğin nasıl sömürüldüğü ve düzenin nasıl işlediğine tanıklık etmiş ve bunun için mücadele etmiştir. Özyönetim Direnişi’nde işgalci TC faşizmini, buna karşı savaşan ve direnen PKK gerçekliğini bir kez daha gördükten sonra soykırımcı ve işgalci TC’ye karşı ancak silahlı mücadeleyle cevap olunacağına inanarak yüzünü Kurdistan dağlarına dönmüştür. İnkar ve imha politikalarına karşı Kürt gençlerinin PKK’ye katılmalarının bir zorunluluk olması gerektiğine inanan Kemal yoldaşımız, bilinçli katılımıyla örnek bir militan olmuştur.

Kemal yoldaşımız güven veren duruşu ve katılımıyla gerillacılıkta zor bir alan olan Zap’ta pişerek gerillacılık sanatının inceliklerini öğrenerek gelişim göstermiştir. Emeğin değerini iyi bilen Kemal yoldaşımız daha çok emek vererek yaşamın özgür temelde yaratılması ve korunmasında öncü bir militan pratiği sergilemiştir. Önderliğimizin paradigmasıyla ideolojik anlamda kendini yetkinleştirerek Önder Apo’ya ve şehitlere layık bir yaşamın sürdürücüsü olmuştur. Kemal yoldaşımız, Önder Apo’yu sahiplenmenin Kürt halkına, kadınlara, emekçilere ve son merhalede insanlığa sahip çıkmanın adı olduğunu ifade etmiştir. Önder Apo’nun fedai bir militan olarak katılımıyla her zaman önde olmayı başarmıştır.

Avareş, Masîro ve Kemal yoldaşlarımızın başta değerli aileleri olmak üzere tüm yurtsever Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyor, şehitlerimizin “Özgür Önderlik, Özgür Kurdistan” hayallerini mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü yineliyoruz.”