Suruç Katliamı Davası’nın 'gerekçeli kararı'

Urfa'daki 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Suruç Katliamı Davası’nın gerekçeli kararı açıklandı.

Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde Amara Kültür Merkezi'nde Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) öncülüğünde bir araya gelen gençlere yönelik Türk devleti ile DAİŞ ortaklığı ile gerçekleştirilen canlı bomba saldırısında 33 genç katledildi. Saldırıya ilişkin açılan davanın 22 Ekim’de görülen karar duruşmasında, tek tutuklu sanık Yakup Şahin'e 34 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilerek dosya kapatıldı. Kararı veren Urfa'daki 5. Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı.
289 sayfalık gerekçeli kararda, iddianamenin özeti, iddia makamının esas hakkında mütalaası, sanık Yakup Şahin'in yaptığı savunma ile Suruç için Adalet Platformu avukatları, katliamın tanıkları, yaşamını yitirenlerin ailelerini beyanları yer aldı.
Kararda, İçişleri Bakanlığı tarafından 12 Ocak 2021 tarihinde “Sultanahmet ve Suruç saldırılarının patlayıcılarını temin eden DEAŞ'lı terörist yakalandı” başlığıyla servis edilen açıklamada adı geçen Azzo Halaf Süleyman el Aggal için tanık olarak dinlenmesi talebi hatırlatılarak, “Bahse konu kişinin gerek sanık Yakub Şahin, gerekse diğer sanıklar Deniz Büyükçelebi ve İlhami Balı hakkında beyanı olmadığından” tanık olarak dinlenmesi talebinin reddedildiği belirtildi.
Kararda, İlhami Bali ve Deniz Büyükçelebi’nin yakalamalı olarak aranmaları ve ifadelerinin henüz alınamamış olması nedeniyle her iki sanık açısından dosyanın tefriki ile yeni esas alacak dosya üzerinden yargılamanın devam edileceği ifade edildi.
Tek tutuklu sanık Yakub Şahin hakkında 34 kez ağırlaştırılmış müebbet, aynı gerekçeyle öldürmeye teşebbüsten bin 890 yıl, tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmadan 10 yıl ve 40 bin TL para cezası verildiği belirtildi.

 
AİLELER VE AVUKATLARIN TESPİT ETTİĞİ EKSİKLİKLER


Gerekçeli kararda, canlı bomba Abdurrahman Alagöz ile sanık Yakub Şahin arasında herhangi bir bağlantı ile katliamın perde arkasındaki bağlantıları yer almadı.
Dosyada, avukat ve ailelerin sık sık dile getirdiği bazı eksiklikler şöyle:
 “ * İçişleri Bakanlığı tarafından 12 Ocak 2021 tarihinde 'Sultanahmet ve Suruç saldırılarının patlayıcılarını temin eden DEAŞ'lı terörist yakalandı' başlığıyla servis edilen açıklamada adı geçen Azzo Halaf Süleyman el Aggal ile saldırıyla bağlantısı bulunan Mahir el Aggal dosyaya dahil edilmedi.
* Katliam öncesi ve sonrasına ilişkin görüntüler dava dosyasına üç buçuk yıl sonra eklenirken, görüntülerde katliam sonrasına ilişkin 5 saatlik kısmın kesildiği ortaya çıkmıştı. Eksik görüntülerle ilgili bugüne kadar bir işlem yapılmadı.
* Abdurrahman Alagöz’ün (canlı bomba) Suruç’a nasıl geldiği, nerede kaldığı, kimlerle ilişkiye girdiğiyle ilgili hiçbir kayıt dosyaya eklenmedi. İlçe Emniyet Müdürü ve iki polis hakkında yargılama yapıldı. Görevi ihmal nedeniyle mahkumiyet kararı verildi. Verilen karar da 7 bin 500 TL para cezasına çevrildi. Aileler karar ile ilgili AYM'ye başvurdu, AYM yaşam hakkı ihlali olmadığını ve başvurunun kabul edilemeyeceğini belirtti.
* Davanın tek tutuklu sanığı, 103 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara Katliamı’nın da sanığı olan Yakup Şahin, hiçbir duruşmaya getirilmedi.
* Katliamın ardından olay yerinde fotoğraf çekerken yurttaşlarca yakalanıp polise teslim edildikten sonra serbest bırakılan İmam Abdullah Ömer Aslan, ifadesi dahi alınmadan hakkında 16’ncı duruşmada takipsizlik kararı verildi. Daha önce Aslan’ın bazı DAİŞ’lilerle yaptığı telefon görüşmesi kayıtları ortaya çıkmıştı.
* 'Eğer 7 Haziran ile 1 Kasım arasında olanların ne olduğunu açıklarsak kimse yerinde oturamaz' diyen dönemin Başbakanı şimdi ise Gelecek Partisi Genel Başkanı olan Ahmet Davutoğlu’nun dosya kapsamında dinlenmesi talebi sürekli reddedildi.”