Mamaklı'dan Zürih kanton seçimi için destek çağrısı

İsviçre'de Zürih'teki kanton seçimlerinde aday olan Hüseyin Mamaklı, kanton meclislerinin önemine değinerek, "Herkesin desteğini istiyorum" dedi.

Son dönemlerde yurt dışında yaşayan Kurdistanlıların bulunduğu ülkelerin yerel siyasetinde etkin olduğu gözlemleniyor. İsviçre de bu ülkelerden. Geçen günlerde Basel Kantonunun başkanı Bülent Pekerman olurken, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkan Yardımcılığına yine İsviçre Sosyalist Partiden Sibel Aslan seçildi.

 26 kantona sahip İsviçre’nin, en büyük kantonu olan Zürih kantonunda 12 Şubat’ta kanton meclis seçimleri var. Her kanton aslında bir devlet gibi örgütlü. Yapılacak kanton seçiminde bir nevi kanton yönetecek 180 parlementer seçilecek. Bu parlamenter adaylarından biri Maraş’ın Pazarcık ilçesinde dünyaya gelen ve 33 yıldır İsviçre’nin Zürih kantonunda yaşayan Hüseyin Mamaklı.

Yurtsever bir çevrede dünyaya gelen Hüseyin Mamaklı, 33 yılı aşkın süredir İsviçre'de yaşıyor. Mamaklı, geldiği coğrafyanın politik ve kültürel ikliminden uzak durmadığını dile getirerek, “İsviçre'ye adaptasyon süreci sonrası gerek kendi toplumum gerekse İsviçreli ve göçmen halkların sorunlarından uzak durmadım. Belirli dönemlerde bu amaçla eğitim, kültür ve hizmet sektörlerinde çalışmalarda bulundum” dedi.

'SİYASETE KATILIM BİR ZORUNLULUKTUR'

Gönüllülük esasında pek çok sivil toplum kuruluşunda aktif rol aldığını dile getiren Mamaklı, belli bir süreçten sonra İsviçre siyasetinde yer almanın bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti. Tüm etnik sınıflara hitap etmek ve ortak sorunlara cevap olabilmek için geçmişte, resmiyette olmasa bile çalışmalarda yer aldığını ifade eden Mamaklı, seçilmesi durumunda çalışmalarını resmiyette de sürdüreceğini söyledi. Mamaklı, "Yıllardır İsviçre sol partilerinde siyaset yürütüyorum. 5 yıldır da Yeşiller Partisi'nde siyaset yapıyorum. Bu son 2 yılda da aday olduğum Yeşiller (Grüne) Partisi'nde aktif çalışma yürütmekteyim. Gerek partimin ve çeşitli sivil toplum kurumlarının beni aday olarak önermesi gerekse içinde bulunduğum toplumun verdiği desteği yanıma alarak Zürih kanton yönetimine ve Ekim ayında yapılacak olan Federal Parlamento seçimleri için parti tarafında aday gösterildim. Zürih kanton seçimlerinde 6'ncı ve 10'uncu bölgelerde öncü adayım. 12 Şubat Pazar günü yapılacak olan seçimlerde insanlar posta yoluyla oylarını kullanıyor. Özellikle oy kullanma hakkı bulunan göçmenlerin oy kullanmaları yönünde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Gerekli bilgilendirmeleri yaparak oy kullanmaya teşvik ediyoruz” dedi.

'YEŞİLLER'İN PROGRAMI BİZE DAHA YAKIN'

Yeşiller'in parti programında yer alan esaslar arasındaki doğrudan demokrasi, kadın emeğini sahiplenme ve ekolojik yaşam modeline yabancı olmadığını dile getiren Mamaklı, "33 yıllık birikimin vermiş olduğu deneyimlerle seçim çalışması yürütüyorum. Seçmenlerden olumlu tepkiler alıyorum. Geçmiş dönemlerde bu yönlü çalışmalarda bulundum. Demokratik Modernite felsefesine yakın bulduğum parti tüzüğündeki bu esaslar benim Yeşiller Partisi'nden aday olmamdaki en büyük etken oldu diyebilirim" diye belirtti.

GÖÇMENLERİN SORUNLARI

Sonuçlar açıklandığında yaptıkları çalışmaların, gösterdikleri çabaların meyvelerini toplayacaklarını ve kazanacaklarını düşündüğünü ifade eden Mamaklı, “Yine de sonuç ne olursa olsun mücadelemi kaldığım yerden sürdürmeye kararlıyım. Göçmenlerin temsiliyeti bakımından bir zorunluluktur. Siyaset bir gerekliliktir. Bütün göçmenler olarak sorunlarımız hemen hemen aynıdır. Özellikle 10 yılları aşan süredir İsviçre'de yaşayan göçmen kesimin oy kullanma, seçme ve seçilme hakları kısıtlıdır. Entegrasyon ve uyum sürecini tamamlamış, buranın kurallarına uyan, aynı mesleği yapmalarına, birlikte yaşamalarına rağmen bu kesimin oy kullanma hakları bulunmamaktadır. Seçim kampanyamızın bir diğer çalışması da bu kesimin yaşadığı bölgenin en azından yerel kantonal seçimlerde yönetiminde söz hakkı sahip olmalarını sağlamaktır” dedi.

'GÖÇMEN TEMSİLİYETİ YETERSİZ'

İsviçre Federal meclisinde yeterli derecede göçmenin olmamasının bir temsiliyet sorununu ortaya çıkardığını ve yapılan yasal değişikliklerin de bu noktada eksik olduğunu vurgulayan Mamaklı, “İkinci önemli bir sorun da kantonal ve federal boyutta göçmen temsiliyetinin yeterli olmayışıdır. Federal temsiliyet boyutunda Basel'de yeterli olmayacak şekilde temsilci bulunmakta. Bu eksiliğin yansıması özellikle göçmen sorunlarının federal boyutta çözümüne engel olmaktadır. Bir diğer sorun entegrasyon sorunudur. Çeşitli sosyal olanakların vermiş olduğu bir rahatlama var. Yine biz bu entegrasyon süreçlerinin hızlandırılması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Göçmenlerin kendi anadillerinde eğitim olanağına sahip olmalarına birçok kantonda kısmen olsa da ülke genelinde yapılmasına yönelik çalışmalarımız olacak” dedi.

KADIN HAKLARI

Mamaklı, kadın haklarını esas aldıklarını belirterek, “Kadınların emeklilik yaşı sağ partilerin desteğiyle yüzde 1 farkla yükseltilmesi ve bu yasasının yürürlüğe girmesine karşı parti olarak bir çalışma programımız var. Yeşiller Partisi olarak, bu yasanın geri çekilmesi için 1 yıl sonra halk referandumuna  götürmeye çalışıyoruz. Kadın hakları, bütün temel hakların temelini oluşturuyor. Kadın hakları asla gözardı edilecek bir konu değildir” dedi.

'ÜLKE SİYASETİNDE YER ALMAK OLANAK YARATIR'

Türkiye-Kurdistan ve Ortadoğu’da çok sorun yaşandığına bu sorunlardan kaynaklı Avrupa’ya ciddi bir göçün yaşandığına dikkat çeken Mamaklı, gelen göçmenlerin yaşadıkları ülke siyasetinde yer almasının önemine değindi. Mamaklı, "Ortadoğu'da kanayan 100 yıllık bir yaranın sonucu özellikle politik geçmişi olan geniş bir göçmen kitlesi var burada. Özellikle Avrupa ve diasporada yaşayan göçmen kesiminin aktif siyasette yer alarak temsiliyet boyutuyla kendini var etmesi önemlidir. Yaşadığımız ülke siyasetinde yer almak Türkiye ve Ortadoğu’daki sorunların çözümüne, kalıcı bir barışın sağlanması noktasında katkı sunacağına inanıyorum. Globalleşen dünyada, diplomasi çalışmaları önem arz ediyor. Biz de siyaset içinde yer alarak diplomasi çalışması yürütebiliriz. Özellikle yeni kuşak genç nüfusun siyasette yer almaları için bir çaba içerisindeyim. Çağrı da yapıyorum, bütün gençler siyaset içinde yer almalıdır” dedi.

İsviçre’nin kendine özgü yönetim biçimi olduğuna vurgu yapan Mamaklı, kantonların bir nevi küçük birer devlet şeklinde organize edildiğini ifade etti. Diğer kantonlara oranla Zürih kantonunun daha farklı bir yönetimi olduğuna vurgu yapan Mamaklı, “Zürih kantonu aslında kendi başına bir devlet gibi yönetiliyor. Zürih şehir meclisi var, bir de bunun dışında kanton yönetimi var. Zürih’e bağlı 12 ilçe ve köyden toplam 180 parlamenter seçiliyor. Kanton meclisi 7 ayrı bakanlıktan oluşuyor. Kanton yönetimi bir karar merciidir. Yasalar burada yapılıp onaylanır. Bütçeyi dağıtır ve denetler.  Bütün kantonlarda sadece kanton polisi varken Zürih’te kanton polisi dışında bir de şehir polisi var" şeklinde konuştu.

DESTEK ÇAĞRISI

Mamaklı, 12 Şubat’ta yapılacak olan Zürih kanton seçimlerinde 6. ve 10.  bölgelerde aday olduğunu ve aynı zamanda Ekim ayında yapılacak olan Federal Parlamento seçimlerinde de federal meclis için Yeşiller Partisi tarafında aday gösterildiğine vurgu yaparak, herkesin desteğini beklediğini ifade etti. Hüseyin Mamaklı, şunları belirtti:

"Kantonal seçimler için henüz ulaşamadığımız, oy hakkı bulunan ve henüz oyunu kullanmamış olan kesime bir çağrım olacak. Bulunduğum seçim bölgesi için Oy pusulasında Liste 5’te 3. sırada ismim bulunmakta, seçmenlerin tercihli oy kullanmalarını istiyorum. Diğer bölgelerde de Liste 5'e oy kullanmalarını öneriyorum.

Ayrıca bu yılın Ekim ayında Federal Parlamento Milletvekili seçimleri yapılacak. Buradan bu açıklamayı da sizin aracılığınızla yapayım. Ekim ayında yapılacak olan seçimlerde Yeşiller Partisi'nin 36 kişilik milletvekili listesinde 13 sırada yer almaktayım."

KİMDİR?

Hüseyin Mamaklı, 1968 yılında Maraş’ın Pazarcık ilçesinin Hıdıranlı köyünde dünyaya geldi. 1978'de Maraş'ta yaşanan katliam sonrası İsviçre'ye yerleşir. 1990 yılından bu yana İsviçre'de yaşıyor. Evli ve 4 çocuğu var.