Temel: Kürt basını hiçbir koşulda hakikatin izinden ayrılmadı

Kürt Gazetecilik Günü'nü kutlayan DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, baskı, saldırı ve katliamlara rağmen Kürt basınının hakikatin izinden ayrılmadığına dikkat çekti.

KÜRT GAZETECİLİK GÜNÜ AÇIKLAMA

DEM Parti Basın Yayın ve Propaganda Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, Kürt Gazetecilik Günü vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, "126 yıl önce 22 Nisan 1898 tarihinde Mîqdat Mîdhed Bedirxan tarafından Mısır’ın başkenti Kahire’de çıkarılan Kurdistan Gazetesi, Kürt halkının aydınlanma, ulusal bilince ulaşma, eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyütme arayışlarının çok önemli ve tarihsel adımlarından biri olmuştur. Kürt basını ve entelektüel hayatında tarihsel bir dönüm noktası olan Kürdistan Gazetesi ne yazık ki sürgünde, imkansızlıklar içerisinde çıkarılmış, baskılara maruz kalmıştır. Sürgünde yayın hayatına başlamış olsa da Kurdistan hakikatinden beslenmiş ve Kürt halkının gerçeğini dile getirmiştir. Osmanlı Sultanı Abdulhamid’in despot yönetimini eleştiren yazılara da yer veren gazetenin, artan baskılar sonucunda 6-31 sayıları İsviçre ve İngiltere’de Abdurrahman Bedirxan tarafından çıkarılmak zorunda bırakılmıştır" denildi.

'SALDIRI, BASKI VE İMHAYA RAĞMEN HAKİKATİN İZİNDEN AYRILMADI'

Temel, "Kurdistan Gazetesi, 20. yüzyıldaki Kürt aydınlanmasının önemli mihenk taşlarından biri olarak, Kürt basının modern kurumsal yapılanmasında ciddi bir rol oynamıştır" diyerek, şöyle devam etti:

"Bu kurumsallaşmaya ilham kaynağı olan gazetenin kuruluş günü olan 22 Nisan, bu tarihsel ve kurucu karakterinden dolayı 1973 yılından itibaren Kürt Gazetecilik Günü olarak kabul edilip kutlanmaktadır. 126 yıldır binlerce Kürt gazeteci; süren kesintisiz saldırılara, engellemelere, imha ve asimilasyon politikalarına rağmen Mîqdat Mîdhed Bedirxan’ın açtığı yolda, hakikatin izinde ısrarla yürümüş, bu geleneği inatla sürdürmüştür. Kurdistan Gazetesi bu anlamıyla bir gazete olmanın ötesinde inkara, imhaya, yok saymaya karşı 126 yıl önce Ortadoğu’da ışıldayan bir hakikatin adı olmuştur. Bu nedenle Kürt basın tarihi aynı zamanda bir mücadele ve direniş alanı olduğunu kanıtlamıştır ve aradan geçen bunca zamana, yapılan bunca saldırıya rağmen bu aydınlanma hareketi bütün bölgeyi etkisi altına alacak şekilde büyümüştür."

'AYDINLANMA MEŞALESİNİ TAŞIDI'

Temel, yüzyılın başında ortaya çıkan bu hakikat ve Kürt basınının '90’lı yılların karanlığında aydınlanma meşalesini kararlılıkla taşıdığını vurgulayarak, şunları belirtti:

"2000’li yıllarda siyasal ve düşünsel dönüşümün öncülüğünü yapmıştır. Kırımlar, katliamlar, baskılar ve temel insan hakları ihlalleri gibi karanlıkta bırakılmak istenen, unutturulmaya çalışılan birçok olay, Kürt gazetecilerin inadı ve ısrarıyla açığa çıkarılarak tarihe not düşülmüştür.  Bu ısrar ve inadından dolayı baskı, işkence ve saldırıların hedefi olan Kürt gazeteciler gözaltına alınarak, tutuklanarak, sürgün edilerek hakikat mücadelesinden koparılmaya çalışılmıştır. Kürt basını özellikle son 20 yılda, AKP hükümeti tarafından büyük bir baskı, sansür ve saldırı dalgasına maruz bırakılmış, 2016’dan sonra ilan edilen OHAL ve yayınlanan KHK’lerle Özgür Basının bütün kurumları gasp edilerek gazeteler, televizyon kanalları, dergiler, radyolar kapatılmıştır. Kürt basınına ve Kürt diline yönelik gerçekleşen saldırılar, tarihsel baskı ve saldırıların bir devamı olarak düşmanca sürdürülmüş ve bugün de bu saldırılar devam etmektedir. Öyle ki bu saldırılar '90’lı yıllarda imha saldırılarına dönüşmüş, günümüzde de Nagehan Akarsel gibi akademisyen ve gazetecilere yönelik katliamlar gerçekleştirilmiştir."

Tayip Temel, açıklamasının sonunda şöyle dedi:

"Başta Kurdistan Gazetesi’nin kurucusu olan Mîqdat Mîdhed Bedirxan olmak üzere, tüm Kürt basın emekçilerinin ve basın dünyasının Gazetecilik Günü kutlu olsun. Musa Anter, Gurbeteli Ersöz, Nagehan Akarsel, Hafız Akdemir, Hüseyin Deniz şahsında tüm basın şehitlerini saygı, rahmet ve minnetle anıyoruz. Anıları, mücadele mirasları ve direnişleri önünde saygıyla eğiliyoruz."