Direnişle örülen bir yaşam: Zîn Doğa

DAİŞ çetelerine karşı amansız bir savaşın verildiği 2015 yılında YPJ saflarına katılan Zîn Doğa, kadının tarihsel gerçekliği ve bugün içerisinde bulunduğu durumu karşılaştırdığında öfkelenir ve Kurdistan dağlarına giderek gerilla olma kararı alır.

Medya Savunma Alanları’na dönük Türk devleti tarafından başlatılan saldırılarda YJA STAR-HPG gerillaları yaz kış, açlık susuzluk demeden işgal saldırılarına karşı canlarını siper ederek direndi. Kimyasal silahlarla, savaş uçaklarıyla ve her türlü üst düzey teknik ile gerilla tarzı ile savaşarak tarihe not düştü. Bu gerillalardan biri de serhildan şehri olarak da bilinen Qamişlolu Zîn Doğa.

Rojavayê Kurdistan’ın direniş kenti olan Qamişlo’da yurtsever bir ailede doğan Zîn Doğa (Nur Silêman) ailesinin yurtsever olmasından dolayı daha çocuk yaşlarda PKK’yi tanır.  Rojava Özgürlük Devrimi’nin gelişmesiyle birlikte Zîn de devrim çalışmaları içerisindeki yerini alır ve genç bir Kürt kadını olarak sorumluluklarını yerine getirir. Çetelere karşı amansız bir savaşın verildiği 2015 yılında kahramanlık destanları yazan Kadın Savunma Birliği (YPJ) saflarına katılır.

MÜCADELEDEN VAZGEÇMEZ

Birçok hamlede yer alarak çetelere darbe vuran Zîn, yaşanan savaş sürecinde cesareti ile yanındaki yoldaşlarına güç ve moral kaynağı olur. Bu savaş sürecinde birçok kez yaralanmasına rağmen mücadele azim ve kararlılığından hiçbir şey kaybetmeden katılımını sürdürür.

Rojava Özgürlük Devrimi’nin mimarı Abdullah Öcalan'ın felsefesini daha iyi anlamak ve derinleşmek için aralıksız mücadele eden Şehit Zîn, kadının tarihsel gerçekliği ve bugün içerisinde bulunduğu durumu karşılaştırdığında öfkelenmiş ve bu öfke Zîn’in daha fazla mücadele etmeye sevk eder.

FEDAİCE SAVAŞIR, ÖNCÜLÜK YAPAR

Rojavayê Kurdistan’da basın faaliyetlerinde yer alan Zîn, istekli, heyecanlı katılımı ile kısa sürede Kurdistan dağlarına yönünü çevirir. Günbegün düşman düşman gerçekliğinin farkına varan Zîn, Türk devletinin Serêkaniyê’ye dönük başlattığı saldırılarda bunu derinden hisseder ve yanında Apocu gerçekliğinin de farkına varır.

Fedai kadın ruhuna ulaşmak için 2018 yılında Hêzên Taybet (Özel Kuvvetler) çalışmalarına dahil olmak ister. Sağlık sorunlarında kaynaklı tereddüt yaşasa da iddiasını ortaya koyar ve 2020 yılında Hêzen Taybet’e katılır. Sadece hayalinin peşinden gitmenin yeterli olmadığının bilincine vararak, her geçen gün Abdullah Öcalan'ın felsefesinde yoğrulan bir kişiliğe ulaşmak için kendisini eğitir. Düşüncesini pratikleştirebilmek için büyük bir emek veren Zîn, yürüttüğü çalışmalarda öncülük yapar.

Zîn Doğa, direniş alanlarına indirme yapmak isteyen işgalcilere karşı son nefesine kadar fedaice savaşarak 29 Mayıs 2022’de şehadete ulaşır.

Şehit Zîn’in babası Hisên Silêman, Zîn’in sevildiğini ve saygı gördüğünü söylüyor ve devamında şunları ekliyor: “Kimseyi incitmezdi. Duygusal bir yapıya sahipti. Tek kız çocuğumuzdu. Gözümüzün nuruydu. Adını bundan dolayı Nur koyduk. Sakin bir çocuktu, arkadaşları severdi, çok arkadaşı da vardı. Bir gün etrafı boş kalmazdı.”

‘BU ZULME SESSİZ KALINIYOR’

Zîn’in şehadetini duyan baba Hisên, “Tek kız çocuğumuzdu. Üzülmemek elde değildi ama kızımız bizi yüceltti. Böylesi onurlu bir yolda canını vermesi değerini daha da artırdı. Zîn’den daha küçük ve büyük çocuklarımız şehit düştü. Onların da anne ve babaları var. Acılarımız ortak. Çocuklarımız özgür bir yaşam uğruna canını feda etti. Ne kimsenin hakkını yedi ne de haksız yere can aldı. Düşman kimyasalla saldırıyor, her gün bombalıyor ve dünya bu zulme sessiz kalıyor.”

‘MÜCADELESİ MÜCADELEMİZ OLACAK’

Kürtlerin birlik olmadan başarı elde edemeyeceğini kaydediyor baba Hisên ve Şehit Zîn’in mücadelesinin takipçisi olacağını şu sözlerle belirtiyor: “Kanımızın son damlasına kadar mücadelesini sürdüreceğiz. Mücadelesi mücadelemiz olacak. Ne Zîn’in ne de bu kadar şehidin kanı boşa gitmeyecek.”

ANNESİNE ARKADAŞ OLUR

Şehit Zîn’in üçüncü ve tek kızı olduğunu söyleyen anne Resmiya Mihemed, “Zîn doğduğunda hayatımın en mutlu günüydü. İki erkek çocuğum vardı, bir kız çocuğumun da olması farklı bir duyguydu. Zîn farklı bir çocuktu. Sessizliği bile farklıydı. Tek kız çocuğumuzdu, ne dese yok demezdik; gönlünü kırmazdık, istediği gibi olsun derdik” diyor.

Şehit Zîn ile bir arkadaş gibi olduğunu dile getiren anne Resmiya, “Kızım toplumsaldı. Kalabalık ortamları severdi. Yalnızlığı sevmezdi, etrafında birilerini görmek mutlu ederdi. Kızım olduğunu hissetmezdi, bir yol arkadaşı gibiydi. Birlikte hareket ederdik, yol gösterirdi. Her zaman görüşlerini alırdım çünkü yanlış yapmazdı, doğru yol gösterirdi. Zîn’de sürekli bana danışırdı, fikrimi alırdı. Saygılı bir çocuktu. Saygı gösterdiği ve sevgi saçtığı kadar da sevilir ve sayılırdı.”

Zîn’in şehit merasimi ardından YPJ’ye katıldığını aktaran anne Resmiya, “2015 yılında yaşanan çatışmalar ardından arkadaşlar şehit düşmüştü. O gün şehit merasimi vardı ve merasim ardından her yerde Zîn’i aradım ama bulamadım. Birkaç saat sonra kendisi aradı ve YPJ’ye katıldığını söyledi. Bana kalan ise kızımın mücadele yolunun takipçisi olmak.”