ANF'ye konuşan Sol Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Håkan Svennelig ve eski Stockholm Belediyesi Başkan Yardımcısı ve Uluslararası Sol Forum Başkanı Ann-Margarethe Livh, Türkiye'nin işgal ettiği yerlerden çıkarılması ve Rojava'ya yönelik saldırılarının durdurulması gerektiğini söyledi.

LİVH: İŞGAL KADAR TEHLİKELİ OLAN...

Efrîn'de işgalcilerin gerçekleştirdikleri vahşetin kendisi gibi Kürt sorununu yakından izleyen kişiler için şaşırtıcı olmadığını söyleyen Ann-Margarethe Livh, “Olanlar oldukça tehlikeli ve korkunç, ama daha da tehlikeli olanı siyasi liderlerin Efrîn'de gerçekleşen insan hakları ihlallerine ve vahşete suskun kalması. İşgalden önce Türkiye'yi durdurmak için bir şeyler yapılabilirdi. Bunun olmaması hayal kırılığı yarattı” dedi.

'AVRUPA, TÜRKİYE'NİN TEHDİTLERİNE TAVIR ALMALI'

Türk devletinin son dönemlerde Kuzey Suriye ve Rojava'ya yönelik işgal tehditlerini artırdığına dikkat çeken Livh, ABD'nin Suriye'den çekileceğini açıklamasından sonra dengelerin değiştiği belirttikten sonra şunları kaydetti:

“ABD DAİŞ'ın ortaya çıkmasının nedeni. Dış dünya Türkiye'nin Rojava'ya saldırmasına izin vermemeli. Rojava'nın Türkiye ile olan sınırları korunmalı. Bir emperyalist güç olan ABD'ye hiç sempatim olmadı. Ama Kürtler ABD'den destek aldığı için suçlanmamalı. Şimdi diğer ülkeler Türkiye'nin saldırılarına engel olmalı. Ama şimdi  birçok ülkenin Türkiye'nin tehditlerine tavır almamasını sorgulamak gerekiyor. Avrupa Birliği ve diğer ülkelerin hükümet başkanları ortaya çıkıp 'Türkiye'nin yaptıkları kabul edilemez' demiyor.”

Suriye'de barışın sağlanması için öncelikle Türkiye'nin durdurulması gerektiği değerlendirmesini yapan Livh, “Ben olacaklardan çok kaygılıyım. Türkiye'nin hem Rojava'ya saldırma riski hem de sınırlarını DAİŞ çetelerine açma riski kaygı veriyor” dedi.

'TÜRKİYE'NİN MUTLAKA DURDURULMASI GEREKİR'

Livh, Türkiye'nin Rojava'yı işgal etmesi durumunda geçmişte İsrail'in Filistinilere yaptığını Türkiye'nin Kürtlere yapılabileceğinden kaygı duyduğunu belirterek, şu uyarılarda bulundu:

“Türkiye işgal ettiği ve edeceği bölgelere Türk ve cihaçıları yerleştirebilir. Bir ülke çok değişik biçimlerde mahvedilebilir. Tüm dünyanın Suriye'de olanların ve olabileceklerin farkında olması gerekir. Bu nedenle Türkiye'nin mutlaka durdurulması gerekiyor.”

'ROJAVA SAVUNULMALI'

Türk devletinin amacının Rojava'daki demokratik deneyi ortadan kaldırmak olduğunu söyleyen Livh, “Rojava Ortadoğu'da demokratik bir sistem geliştirmeye çalışıyor. Bu nedenle bu oluşum savunulmalı” dedi.

Türkiye ekonomisinin kötüleştiği bir dönemde yerel seçimlerin yapılacağına dikkat çeken Livh, “Bu nedenle Türkiye'nin düşmana ihtiyacı var. Bir günah keçisine ihtiyacı var. Bu nedenle de Kürtleri hedef gösteriyor” dedi.

'EFRÎN HALKI UNUTULDUĞU DUYGUSUNA KAPILMAMALI'

Livh, Efrîn halkının unutulduğu duygusuna kapılmaması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu: “İsveç'te ve dünyanın pek çok yerinde insanlar Efrîn halkını ve uğrağı haksızlıkları düşünüyor. Latin Amerika'ya gittiğimde insanlar bana Efrîn hakkında sorular soruyor. Halk tepkili ama bu tepkisini kendi hükümetleri ve Birleşmiş Milletler'e yöneltmeli. Bunların tepki göstermeleri gerekiyor."

SVENNELİG: TÜRKİYE KÜRTLERİN HAKLARINA SAYGISIZ

Sol Parti Milletvekili ve Dış Politika Sözcüsü Håkan Svennelig, Kürtlerin DAİŞ çetelerini Rojava'dan sürerek demokratik bir yönetim oluşturduklarını ancak Türk devletinin Kürtleri haklarına saygı göstermediğini söyledi.

Türk devletinin Efrîn'i işgal ederek ve Rojava'ya işgal tehdidinde bulunarak Suriye'de bitme aşamasına gelen savaşta çekilen acıların artmasına neden olacağını söyledi.

'TÜRKİYE DEMOKRASİDEN AYRILDI'

Svennelig, Türkiye'nin Rojava'ya yönelik işgal tehditleri için şu değerlendirmeyi yaptı:

“Türkiye bölgede lider ülke olmak istiyor. Bunun için İran ve Suudi Arabistan'la rekabet ediyor. Öte yandan Rojava'da Kürtlerin konumlarını güçlendirmelerinden derin kaygı duyuyor, bunun diğer ülkelerdeki Kürtleri etkileyeceğini biliyor. Efrîn'i işgal ederek askeri gücünü göstermek istedi."

Efrîn'i terk etmek zorunda kalan 240 bin Kürdün zor koşullarda kamplarda yaşamak zorunda kaldığını belirten Svennelig, Türkiye'nin kamplara yardım ulaştırmaya çalışan uluslararası yardım kuruluşlarını engellemeye çalıştığını söyledi.

Svennelig, İsveç hükümetinin Efrîn işgali ve Rojava'ya yönelik işgal girişimlerine karşı çıktığını ama bu karşı çıkışın Avrupa Birliği ile Türkiye arasında imzalanan sığınmacı anlaşmasından dolayı güçlü olmadığını belirtirken, şunları ekledi: "Ben daha güçlü bir tutum almaları gerektiğini düşünüyorum. Türkiye son yıllarda demokrasi yolundan ayrıldı. Kürtler ve demokrasiyi savunanlar üzerindeki baskılar arttı. Türkiye'nin Kürtler ve diğer insanların demokratik haklarına saygı göstermesi gerekir.”