AP’deki basın konferansından ‘tecride son’ çağrısı

Avrupa Parlamentosu’nun (AP) birçok grubunun üyelerinin katılımıyla düzenlenen basın konferansında, Kürt Halk Önderi’ne yönelik tecridin derhal sonlandırılması ve Öcalan’la diyaloğun derhal başlatılması çağrısı yapıldı.

AP’de düzenlenen basın konferansına açlık grevi eylemcilerinden Dilek Öcalan ve HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın yanı sıra İngiliz parlamenter Julie Ward ile Fransız Sol Cephe (Front de Gauche) üyesi Marie-Pierre Vieu, Kuzey İrlandalı Martina Anderson, İspanya’dan sol parti Podemos üyesi Miguel Urban Crespo ve İspanya’dan Galiçya listesinden AP’ye giren Ana Miranda Paz da katıldılar.

Aralarında Yüksel Koç’un da olduğu 3 diğer açlık grevi eylemcisi de basın konferansını dinlerken, çok sayıda basın mensubu ile siyasetçi konferansı takip etti.

WARD: YALAN VE MAZARETLERLE ENGELLENİYOR

Basın konferansında konuşan İngiliz parlamenter Julie Ward, Kürt Halk Önderi’ne yönelik tecridin insan haklarının açıkça ihlali olduğunu söyledi. Öcalan’la görüşmelerin kabul edilemeyecek gerekçelerle engellendiğini belirten Julie Ward, “Elimizde olan sadece yalan ve mazaretleridir” diyerek tepki gösterdi. Ward, İşkenceyi Önleme Komitesi’nin (CPT) derhal devreye girerek, İmralı Adası’na heyet göndermesi ve Öcalan’ın durumunu yerinde incelemesinin önemine vurgu yaptı.

Ward, tüm taleplere karşılık adaya gidişine izin verilen Mehmet Öcalan’ın Kürt Halk Önderi ile sadece 15 dakikalık bir görüşme gerçekleştirmesine izin verildiğine dikkati çekti.

İspanyol sol parti Podemos’tan Miguel Urban Crespo da, tecride karşı sert tepki gösterdiği konuşmasında, hem CPT’nin hem de Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye karşı net tutum takınmalarını istedi.

BEŞTAŞ: AVRUPA’YI KENDİ HUKUK VE DEĞERLERİNE SAHİP ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUM

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yasalara göre avukat ve aile ziyaretleri ile telefon görüşmesi haklarına rağmen hiçbirini kullanamadığına dikkat çeken HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, “ve tabii ki Sayın Abdullah Öcalan, dünyanın her yerinde yaşayan Kürtlerin ‘liderimdir’ dediği bir şahsiyettir. 10 milyonu aşkın insan da ‘Öcalan’ın özgürlüğünü istiyorum’ diyerek, bir imza kampanyasına katılmıştı geçen yıllarda. Türkiye’de demokrasinin ve barışın önünü açacak kişidir. Bu yüzden de Türkiye hukukuna uymadığı halde Avrupa da aslında aynı tutumu devam ettiriyor. Tecrit bir işkencedir ve işkence insanlığa karşı suçtur” diye konuştu.

Türkiye’nin başta işkenceye karşı olmak üzere uluslararası birçok konvansiyonu imzaladığını hatırlatan Beştaş, Avrupa’nın on yıllarca süren savaşlardan sonra bugün kendi değerlerine ve imzaladığı sözleşmelere rağmen insan haklarına sırtını dönmesinin kabul edilemeyeceğinin altını çizdi. Beştaş, “AP ve Avrupa devletlerini, kurumlarını kendi hukuklarına ve değerlerine sahip çıkmaya çağırıyorum” dedi.

Meral Danış Beştaş, Leyla Güven’in 69’uncu günündeki açlık grevi nedeniyle yaşamının tehlikede olduğuna dikkati çekerken, tecridin derhal kaldırılması gerektiğini sözlerine ekledi.

DİLEK ÖCALAN: TECRİT KABUL EDİLEMEYECEK DÜZEYDE

Açlık grevi eylemcileri adına Dilek Öcalan tarafından okunan açıklamada ise, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kabul edilemeyecek düzeyde olduğunun altı çizildi. Öcalan’ın 7 yıldan bu yana avukatlarıyla görüştürülmediği hatırlatılan açıklamada, son yıllarda Kürdistan’da halka karşı işlenen ve binlerce kişinin yaşamını yitirdiği, onlarca şehrin yok edildiği katliam suçlarına dikkat çekildi.

Öcalan’la ‘barış süreci’ kapsamındaki son görüşmenin Nisan 2015’te yapıldığı hatırlatılan açıklamada, bunun sonrasında ise Türk devletinin katliam politikalarının devreye girdiği belirtildi.

Öcalan’a yönelik tecride karşı Türkiye, Kürdistan ve Avrupa’da 2016 yazında başlatılan açlık grevlerinin hatırlatıldığı açıklamada, o dönemde gelişen yoğun tepkilere karşı harekete geçen Türk hükümetinin Mehmet Öcalan’ın İmralı’da kısa bir görüşme yapmasına izin verdiği kaydedildi. Açıklamada, ancak sonrasında Erdoğan rejiminin tecrit politikasında herhangi bir değişim olmadığı vurgulandı.

Açıklamada, başta CPT olmak üzere uluslararası kurumlar nezdindeki girişim ve çabaların sonuçsuz kaldığı eklendi.

Açıklamanın ardından söz alan AP parlamenteri Ana Miranda Paz, Leyla Güven ile dayanışma içinde olacaklarını yineledi.