Siyaset uzmanı Niyaz Hamed Braim ve Yazar Letîf Fatih Ferec, Türk devleti ile KDP arasındaki ilişkiler ve Garê’deki gerilla direnişinin yarattığı sonuçları değerlendirdi.

Brahim, “Türk devletinin Garê işgal saldırısı ve ona karşı yapılan tarihi direniş halkımız açısından bir milat oldu. Artık Garê’den önce ve Garê’den sonra iki zaman dilimi değerlendirmeleri yapılıyor. Garê direnişi aynı zamanda bize 2008 yılındaki Zap direnişini de hatırlatıyor. Çünkü o destansı direnişten sonra da halkımız artık Zap öncesi ve sonrası diye adlandırıyordu” dedi.

Braim şöyle devam etti: “Şüphesiz ki bu direniş faşist TC hükümeti ve iktidarı içinde bir kırılmaya neden oldu ve şuanda birbirlerini suçlayarak bu başarısızlığın içinden çıkmak istiyorlar.

Tabi bunun yanında başarısız oldukları yetmiyormuş gibi amaç bölgenin tamamını işgal etmek olmasına rağmen sadece saldırının esir askerlerin kurtarılma operasyonu gibi göstermeye çalıştılar. Ancak görüldüğü gibi kendi askerlerini nasıl öldürdükleri herkesçe bilinmektedir. Bu da hem bölge hem de uluslararası bir suçtur ve TC faşist devleti ve iktidarı bu suçu işlemişlerdir.

‘MİT İLE PARASTIN BÖLGE HALKINA BASKI UYGULUYOR’

Evet! Garê’de alınan büyük yenilgiden sonra hem AKP-MHP hem de bölgede onlara destek veren KDP artık ne yapacaklarını bilemez oldular ve sürekli orayı burayı suçlamaya ve tehdit etmeye başladılar. Özellikle Behdinan bölge halkı, çeşitli senaryo ve oyunlarla baskılanmak isteniyor. Bölge halkını kendilerine destek vermedikleri için suçlamaya başladılar. MİT ile Parastin birlikte bölge halkına baskı uyguluyorlar.

‘HEM KDP HEM TÜRK DEVLETİ ÜZERİNDE DERİN ETKİ YARATTI’

Türk devletinin Başur’da bunu yaparken Kuzey Suriye’de de daha öncesinde ve hala devam eden DAIŞ, El Nusra’nın başını çektiği tüm çetelere, çetebaşılık yaparak saldırtmak ve tümden işgal etmek için elinden geleni yaptığı herkesçe bilinmektedir. Tabi hem Başur’da hem Rojava’da Kürtlerin kazanımlarına, Kürtler bir statüye kavuşmaması için sadece bir defa değil defalarca bu saldırıları gerçekleştiriyor. Bunu yaparken de nasıl ki Başur’da yapmak istediği Rojava’da da her yer işgal edildikten sonra KDP’nin bölgenin tek hakimiyeti olma garantisi veriliyor. En azından KDP kendini o şekilde kandırıyor. Onun için de Garê yenilgisi sadece Türk devletini değil KDP üzerinde de derin bir etki yarattı.  

Yazar Letîf Fatih Ferec ise, Türk devletinin kontrolündeki çete yöneticilerinin Hewlêr’de karşılanmasına dikkat çekerek, “Nesir Heriri’nin KDP ve Barzanilerin ziyareti Türkiye, KDP ve muhalefet güçleri arasında yapılmak istenen bir plan olduğunu belirtmek gerekiyor. Türkiye Kürtleri katleden tüm çeteleri KDP’nin dostu yapmak istiyor. KDP de Türkiye’ye mecbur kaldığı için bunu kabul ediyor” diye belirtti.

Yazar şu değerlendirmelerde bulundu:

“KDP Türkiye ile olan ilişkileri artık karışık bir hal almış durumda. Yani Mesud Barzani’nin amcası Şeyh Abdulselam Barzani, Osmanlılar yani Türkler elliyle öldürülmesine rağmen ve bunu tüm Barzani ailesi bilmesine, yine (Türk devleti) bağımsızlık referandumuna karşı çıkmasına rağmen hala KDP ve Barzanilerden bazı kesimler kendi çıkarları için ilişkilerini koparmıyorlar.

Yine Garê işgal saldırısı ve aldıkları yenilgi Garê öncesi ve sonrası şeklinde bir milat oldu. 2008 yılındaki Zap direnişi gibi. Türkiye ve KDP ilişkisi nedeniyle, Garê yenilgisi nasıl ki Türkiye’yi derin bir kırılma yaşatarak, kendi aralarında çelişkiler ortaya çıkmasına neden olduysa aynı etkiyi KDP üzerinde de yarattı.”