Başta Fransa olmak üzere AB ve ABD’nin Türkiye’de demokrasi, barış ve özgürlük için derhal sorumluluğu ele alıp harekete geçmesi gerektiğini hatırlatan Jan, Leyla Güven’in mahkemesi için 25 Ocak’ta Amed’e gitmiş ve burada Güven’in tahliyesine tanıklık etmişti. “Ocak ayının son haftasında Diyarbakır’daydım. Mutlu bir ana tanıklık ettim. Leyla Güven’in ambulansının çıkışını gördüm.  İnanılmaz bir andı. Sonra evine gidişimiz… Bütün bunlar birkaç saat içerisinde geçiyordu. Ona bütün dayanışmamızı sunacağımızı ifade ettik, aynı zamanda 300 diğer tutuklu için de” diyen Jan, Paris’e geldikten sonra dernek bileşimiyle dayanışma için yeni kararlar aldıklarını ifade etti.

BU GERÇEK BİR MÜCADELE

Uluslararası kamuoyunun derhal harekete geçmesi gerektiğini vurgulayan Jan şöyle konuştu: “Hedefimiz dayanışmayı daha da genişletmek. Paris’e döndükten sonra bugün derneğimiz yeniden konu üzerine yoğunlaştı. Bu dayanışmayı daha da büyütme konusunda görüş birliğine vardık. Leyla Güven 90’lı günleri geride bıraktı. Biliyoruz ki o sonuna kadar bu eylemi götürecek. Aynı şekilde Gülten Kışanak ve Sebahat Tuncel’i düşündük. Onlar da açlık grevindeler. Bütün Fransız demokrat ve insan hakları savunucularına çağrımız bu mücadeleyi desteklemeleri. Çünkü bu gerçek bir mücadele. Derhal Abdullah Öcalan, aynı şekilde diğer tutuklular üzerindeki tecridin kaldırılması için harekete geçirmelidir. Erdoğan’ın politikası ve uygulamaları aynı zamanda uluslararası hukukun çiğnenmesidir.”

STOP ERDOĞAN!

Bu mücadelenin haklı bir mücadele olduğunu vurgulayan Jan, “Bu haklı bir mücadele çünkü. Bu tutuklular, hukuksuz bir yargılamanın bedelini ödüyorlar. Tıpkı Selahattin Demirtaş ve birçok belediye başkanı gibi. ‘Terör’ propagandasıyla suçlanıyorlar. Şaşırtıcı değil; bugün Türkiye’de herkes bununla suçlanıyor. Diyarbakır’dayken Baro Başkanı’yla görüştük. Bugün artık biliyoruz ki, Diyarbakır’da cezaevleri dolmuş bulunuyor. Erdoğan 5 yıl içerisinde 200 yeni cezaevi yapmayı planlıyormuş. Bu ne demek? Bu devlet terörü, faşizm kendi başına durmayacak. Bu nedenle uzun süredir ‘Stop Erdoğan’ diye sesleniyoruz” diyerek, “Stop Erdoğan” dedi.

Açlık grevleri ve tecrit konusunda uluslararası kamuoyu üzerinde baskı oluşturulması gerektiğinin altını çizen Jan, “Bunu yapmak gerekiyor, çünkü bu diktatör artık durdurulmalı ki yeniden insan haklarına dönüş olabilsin. Demokrasi, barış ve özgürlükler için başta Fransa, ABD ve AB’nin büyük bir sorumluluğu vardır bu anlamda” diyerek uluslararası kamuoyunu göreve çağırdı.

Eylemcilere seslenen Jan, “Kararlı ve güçlüsünüz. Yanınızdayız. Biliyoruz, kazanacağız!” dedi.

Kaynak: Yeni Özgür Politika