Fransa’nın hedefi 50 bin oy

Fransa Seçim Koordinasyonu öncülüğünde yürütülen çalışma kapsamında son bir ay içerisinde Fransa çapında 48 bin seçmene ulaşılırken, 32 bin 166 kişinin seçmen sorgulaması gerçekleştirildi. HDP Fransa'da 50 bin oy hedefliyor.

Fransa'da 24 Haziran seçimleri için Türkiyeli ve Kürdistanlı 320 bin seçmen bulunuyor. Geçtiğimiz seçimlerde bu seçmenin üçte biri sandık başına gitmişti. AKP birinci, HDP ise ikinci parti sıralamasında yer alırken, bu seçim için HDP için çalışma yürüten Fransa Seçim Koordinasyonu, HDP oylarını ikiye katlamayı hedefliyor. Bu anlamda başlatılan seferberlik kapsamında seçim çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor.

Fransa Seçim Koordinasyonu öncülüğünde yürütülen çalışma kapsamında son bir ay içerisinde Fransa çapında 48 bin seçmene ulaşılırken, 32 bin 166 kişinin seçmen sorgulaması seçim komisyonları tarafından gerçekleştirildi. Şu ana kadar 79 halk toplantısı gerçekleştirildi. Kayıt sorgulama ve 7-19 Haziran tarihleri arasında seçmenin sandığa nasıl taşınacağına dair planlamalar yapılırken, Fransa genelinde halk toplantıları ve mitinglerle seçim çalışması devam ediyor. 

Seçim Koordinasyonu'nda yer alan ve HDP'yi destekleyen Fransa'daki kurum temsilcileri, neden HDP dediklerini gazetemizle paylaştı. 

516 EMEKTAR

HDP adına Seçim Koordinasyonu'nda yer alan  Van İpekyolu Belediye Eşbaşkanı Veysel Keser: "Fransa'da HDK, CDK-F ve birçok kurumun yer aldığı Fransa Seçim Koordinasyonu oluşturuldu. Bununla birlikte çalışan komisyonlar var. 516 kişi bu işin yürütücüsü ve emektarı olarak çalışıyor. Seçim çalışmasına ilk başladığımızda insanlarda "oy versek dahi yine çalıp çırpıp iktidara gelecekler" kaygısı hakimdi. Elbette AKP'nin çalıp çırpma işi doğru. Şu an Kürdistan'da sandıklar karakolların bulunduğu alanlara  taşınıyor. Bu nedenle AKP'nin tezgahlarla seçimi alacakları yönünde halkta bir kanı vardı. Ama bu kanı giderek çürüyor. 

GÜNLÜK  2 BİN 500 KİŞİYE ULAŞILIYOR

Bir diğer önemli nokta ise CHP'ye oy veren Alevi tabanında HDP yerine CHP düşünülüyordu. Bu da yer değiştiriyor. Burada hem CHP'nin Alevileri adaylarını dışlaması ve ittifak politikası etkiliyken en önemlili nokta ise HDP'nin meclise girmesinin AKP'yi götüreceği görüşü hakim. Fransa'da günlük 2 bin 500 kişiye ulaşılıyor. Taziye, düğün, iftar, esnaf dolaşımı bu vesilesiyle insanlara ulaşıyoruz. İnsanlar diyor ki, "AKP'nin önü ancak HDP meclise girerse kesilir." Bu kanı giderek güçleniyor.  Örneğin bazı CHP'li aileler evde iki oyumuzu HDP'ye vereceğiz diyorlar. Bu önemli bir gelişme. 

Görünen bir şey var, yaptığımız toplantılarda HDP'nin oyu artıyor. Her şeye rağmen, baskı ve hile hurdaya rağmen HDP'nin barajı aşacağı yönde umut daha da büyüyor. Aynı şekilde farklı kesimlerden de HDP'ye yönelim büyüyor. 

Yapılan anketlerde  "hangi ittifaka veriyorsunuz" denildiğinde HDP yüzde 13 gözüküyor.  Hem İYİ Parti hem de Saadet Partisi ile CHP'nin ittifakı nedeniyle Aleviler HDP'ye yöneldi. Alevi kesiminde ciddi bir uzaklaşma var.  Alevi adayların gösterilmemesi bu durumu derinleştirdi. Dolayısıyla bunlar, süreçte etkili durumlar. Örneğin AKP'de kendi içindeki "kötü" Kürtlere dahi yer vermemesi de bu sürece katkı yapacağını düşünüyorum. 

HDP BÜYÜYOR AKP KÜÇÜLÜYOR

Yapılan kamuoyu yoklamalarında, İnce'nin oyunun arttığı, Erdoğan'ın 40'lara indiği, Demirtaş'ın sürekli ilgiyi kendi üzerine topladığı gözüküyor. CHP geçsin ama yüzde 2-3 HDP'ye verilsin ki HDP barajı aşsın diyen bir kesim de var. 7 Haziran sürecinde de benzer bir durum yaşanmıştı. AKP tek başına iktidar olamadı. Bu nedenle seçilemeyen o dönemin 7 bakanı savaş kararı aldı. Bombalar patladı, kaos ortamı oluştu. HDP 80 aldı, sonra 60'a düştü. Çok büyük oyunlar oynandı. Kasım ayında 27 oyla milletvekili kaybettiğimiz yerler oldu. 

Avrupa'daki oylar illere dağıtılıyor. 27 oy örneğinde olduğu gibi, bu durumlarda kullanılıyor. Avrupa'da önceki seçimlerde Avrupa çapında çok düşük katılım var. Biz bir önceki seçimlerde aldığımız oy oranına baktığımızda bu seçimde Fransa'da 50 bin oy hedefliyoruz. Birçok yerde komisyonlar kuruldu. Belki istediğimiz düzeyde değil ama şu ana kadar kısa sürede ortaya konulan çalışma önemli bir noktaya geldi.  Fransa'da yapılan çalışma düşünüldüğünde hedefe ulaşacağız kanısındayız. 

BİZ KAZANACAĞIZ

HDK-F Eşbaşkanı Hatice Şahin: HDK-F olarak örgütlü olduğumuz 10 bölgede, meclislerimiz seçim içerikli toplantılarını yaparak, ilk aşamada adres beyanı ve kayıt işlemleri olan ilk aşamanın önemini dikkate alarak  tüm meclis üyeleri ve seçim çalışmalarını yürütecek olan herkesi harekete geçirerek, seçmen kayıt kontrolleri yapıldı. İşçi ve emekçilerin günü olan 1 Mayıs'ta HDK-F olarak seçim çadırı açarak hem bilgilendirme yanı sırada seçmen kayıt kontrolü yapıldı. Yine birçok düğünde masa açarak kayıt sorgulama ve söz hakkı isteyerek seçimler ile  ilgili bilgilendirmeler yapıldı. Seçmen kayıt sorgulama işlemleri süreci boyunca ev ev dolaşarak yine seçmen kayıt sorgulama işlemleri yapıldı. 

DAHA FAZLA SEÇMEN İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Fransa'da 320 bin civarında  Türkiyeli ve Kürdistanlı seçmene ulaşabilmek için HDP Çağrı Merkezi'nin ayağını ördük. Fransa'nın bir çok şehrinde örgütlenen seçim içerikli halk toplantılarında panelist olarak katıldık. Mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz bölge kongrelerimizde aynı zamanda seçim panelleri yapıldı. HDK-F meclisinin şu an tek gündemi olan Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili  seçimine adayımız olan Demirtaş ve HDP' ye dönük çalışmaları büyütmek ve bir önceki seçimlerden daha fazla HDP seçmenini sandığa taşımak için çalışmalar yürütüyoruz. 

7 HAZİRAN’DA SANDIK BAŞINA

HDP Çağrı Merkezleri'nde, herkes yer almalı ve 320 bin seçmene ulaşmak için katkı sunmalı. Halkımız HDP afişi ve broşürü tüm  işyerlerine asmalı ve bire bir ev ziyaretleri için HDP broşürünü yanında bulundurmalı. 7 -19 Haziran saat sabah 9 ile 21 arası Paris Başkonsolosluğu ve Fransa'da bulunan tüm konsolosluklarda HDP müşahiti olmalı ve güvenliğini sağlamalı. HDP'ye oy verecek tüm kitleyi sandığa götürmeli ve takipçisi olmalı.

HDP seçmeni bulunduğu her alanda 19 Haziran'a kadar seçim çalışması yürütmeli ve hiçbir HDP oyu dışarıda kalmamalı. Yurtdışı oylarının, yurtiçinde dağılımının ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Yurtdışında HDP için kullandığımız her bir oy, hem barajı aşmada, hem de yurtiçinde seçilecek olan milletvekillerinin sayısını çoğaltmada çok büyük katkısı olacak.

OHAL’CİLERE OY YOK

Özgür Çolak, Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DİDF) Fransa Sekreteri: 

Türkiye OHAL altında seçimlere gidiyor. Adaletsiz ve hileli seçim yasalarıyla, eşitsiz koşullarda yapılacak olan bu seçimler, Türkiye halkları açısından kritik bir öneme sahip. 24 Haziran seçimlerinin, yurtdışında yaşayan biz Türkiyeli işçi ve emekçiler için de önemi büyük.

Türk devleti, Fransa’da yaşayan göçmen işçilerle emekçileri de döviz kaynağı ve lobi gücü olarak görüyor. AKP, daha da ileri giderek, yurt dışındaki işçi ve emekçileri aynı zamanda kendi oy deposuna dönüştürmeye çalışıyor.

Biz Türkiyeli göçmen emekçiler, Fransa’da yaşıyor, çalışıyor, okuyoruz. Kimsenin döviz kaynağı, lobi gücü ve oy deposu değiliz, olmak da istemiyoruz. Fransa’da yaşayan Türkiyeli emekçiler olarak, bizler de, memleketimizdeki demokrasi mücadelesiyle dayanışma içinde olmalıyız.

OYLAR HDP’YE

Çünkü; 24 Haziran’da acil siyasi görev “tek adam rejimi” ne geçit vermemektir. “Cumhur İttifakı” nın sandıktan kazanarak çıkması demokratik hak ve özgürlüklerin son kırıntılarının da yok edilmesi ülkenin tarihsel süreçte oluşturulan demokratik birikiminin tasfiyesi olacaktır. 

Bunu engellemek için 24 Haziran günü sandıklara gidip oy kullanmak gerekir. Oylarımız tek adam rejimine geçit vermemek için HDP’ye  ve Selahattin Demirtaş’a olmalıdır.

Erdoğan ve ortağı Bahçeli, HDP’yi baraj altında bırakmak, Kürt halkının temsilcilerini meclis dışına atmak için her tür baskı ve saldırganlığa başvuruyor. HDP’nin barajı geçmesi demek AKP’nin 60-70 milletvekili daha az alması demektir. Ki, bu durum tek adam rejimini engellemek ve/veya geriletmek bakımından son derece kritik önemdedir.  Kürt sorununun yeniden barışçıl bir çözüm sürecine girebilmesi açısından da Kürt halkının siyasi temsilcilerinin mecliste bulunmaları oldukça önemlidir. Fransa DİDF olarak bütün bu nedenlerle tüm emekçileri, tek adam rejimini engellemek için; 7-19 Haziran arasında: Oylarımız HDP’ye, Oylarımız Demirtaş’a diyoruz!

ALEVİLERİN SAFI BELLİDİR

İrfan Dayıoğlu Fransa Demokratik Alevi Federasyonu FEDA Temsilcisi: Düne kadar Alevilerin oylarını çantada keklik gören CHP, Alevi aday adaylarının üstünü çizmekten çekinmedi. Ancak Aleviler artık sorguluyor. Kendisi için siyaset yapıyor. Kimsenin arka bahçesi veya oy deposu olmayı kabul etmiyor.

Demokratik Alevi Hareketi olarak bizim ve diğer Alevi Hareketleri için Alevilerin partisi artık HDP’dir. Bu gidişi gören iktidar çevreleri ve derin devlet yandaşları HDP’nin gösterdiği adayları seçtirmemek için harekete geçtiler. Alevi hareketine büyük hizmetler yapmış olan AABK Onursal Başkanı Turgut Öker’in adaylığını ve Demokratik Alevi Dernekleri (DAB) adayı Pir Zeynel Kete’nin adaylığını iptal ettiler.

HER ÜYE SEÇİM GÖREVLİSİDİR

Turgut Öker’in ve Pir Zeynel Kete’nin adaylığını ret etmek Alevilere hakarettir. Demokratik Alevi hareketi ve tüm kurumlar Öker ve Kete ile birliktedir. Alternatifsiz değiliz. Biliyoruz ki, hiçbir Alevi makam ve mevki düşkünü değildir. Alevi adaylar mecliste yer almayı da bir görev olarak görürler. Birisi önlenirse yerine yenisi gelir. Alevilerin ve Kürt halkının birlikteliği stratejik bir birlikteliktir. Aleviler artık düzen partilerini desteklememekte kararlıdır. Biz Avrupa Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) olarak seçimlere bu perspektifle yaklaşıyoruz.  Ve tüm taraftar ve üyelerimizi birer seçim görevlisi gibi çalışmaya sevk ediyoruz.

Fransa Demokratik Alevi Federasyonu ve bağlı dergahlarımız seçim kararı alınır alınmaz hemen hareke geçmiş ve Fransa çapında oluşturulan HDP Fransa Seçim Koordinasyonu içinde yerini almıştır. Her dergahımızda seçmen yoklamaları yapılmış, bugüne kadar başta dergah üyelerimiz olmak üzere en az bin aile ile yüz yüze görüşülmüş ve HDP’ye oy verme sözü alınmıştır. Yine 4 dergahımızda halk toplantıları yapılmış ve gelenler hem seçimler hakkında bilgilendirilmiş, hem de Alevilerin neden HDP Ve Demirtaş’ı desteklemesi gerektiği anlatılmıştır.

TÜM ÇALIŞMA SEÇİM İÇİN

FEDA olarak seçim kararından sonra tüm örgütsel faaliyetlerimizi erteleyerek tüm çalışmalarımızı seçime endeksli olarak yürütme kararı aldık ve bu karara uygun olarak özgün çalışmalar ve ortak çalışmalar yürütmekteyiz. Yaptığımız toplantılarda “Cumhur ittifakı”na karşı “Millet ittifakı” kuranların HDP’yi dışta bırakarak daha çok oy alacakları hesabının yanlışlığını anlatıyoruz. 

Fransa’da yaşayan biz Aleviler ve kurumları HDP’yi destekleyerek bu baraj oyununu da boşa çıkarmada kararlıyız. Amacımız tüm demokratik güçlerle birlikte daha çok insanı sandıklara götürerek Fransa’da birinci parti olmaktır. Yaptığımız çalışmaların esasını yurt dışı oylarının barajı aşmada stratejik bir rol oynayabileceğini kitlelere anlatmak ve seçime katılımı olabildiğince çoğaltmaktır.

KAPI KAPI ÇALIŞMA YÜRÜYOR

ACTİT -Türkiyeli Göçmen İşçiler Kültür Derneği Temsilcisi Bedriye Akyol: Aveg-Kon’a bağlı ACTİT olarak yürüttüğümüz seçim çalışmalarını değerlendirecek olursak, elbette  Seçim Koordinasyonunun bir bileşeni olarak üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirme çabası içindeyiz. İslamcı Faşist Erdoğan’a karşı halklarımızın birleşik mücadelesini büyütmek ve seçimleri bu mücadelede bir mevzi olarak değerlendirmek için Fransa’nın Paris ve banliyölerinde üyelerimiz çalışmalarına hız vermiş durumdalar. ACTİT olarak gerek Seçim Kordinasyonu gerekse de bağımsız olarak önümüze koyduğumuz görevleri yerine getirmek amacıyla sokak sokak, ev ev dolaşarak çalışmalarımızı en geniş göçmen işçi ve emekçilere taşımaya çalışıyoruz. Derneğimizi seçim bilgilendirme ve çağrı merkezine çevirerek Fransa'da yaşayan göçmenlerin kayıt işlemlerini yapmaları yönünde bilgilendirilmesini sağladık.

Bu anlamda bugüne kadar kayıt yoklama çalışmasının ardından Koordinasyonun çıkardığı çalışma planına uygun olarak bir çalışma yürüttük. Ev toplantılarını bazı bölgelerde gerçekleştirdik. Ulaştığımız bütün insanlara  bu seçimlerin önemini anlattık. Ev ziyaretleri gerçekleştirildi. Koordinasyon tarafından düzenlenen halk toplantılarına katılım gerçekleştirerek, birleşik mücadeleyi büyütme çabası içerisinde olduk. Aynı zamanda konfederasyonumuz Aveg-Kon’un çağrılarına yanıt olmaya çalıştık.

Seçim çalışmaları bakımından kurulan çağrı merkezlerinde görev alarak  göçmen işçi ve emekçileri HDP’ye oy kullanmaya çağırdık. Seçim Koordinasyonu tarafından çıkarılan materyallerimizi , değişik biçimlerde gerçekleştirilen eylem ve etkinliklerde dağıtmaya çalıştığımız bu faaliyeti seçim gününe kadar devam edeceğiz. Özellikle sosyal medyayı daha etkin kullanarak, etkili bir çalışmayı örgütlemeye çabalıyoruz. 

Gelecek dönem bakımından, Koordinasyon tarafından planlanan çadır eylemi, mitingler, kitle toplantıları, ev ziyaretlerini ve daha birçok etkinliklerde daha etkin olacağız. Özellikle 2 Haziran tarihinde gerçekleşecek olan mitinge daha güçlü katılmak için üye kitlemizi hazırlıyoruz.

BİRLEŞİK MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM

Elbette bu dönem bakımından kitlelerin yönünün politikaya döndüğünü düşündüğümüzde, birleşik mücadelenin önemine daha fazla vurgu yapmak ve pratikleştirmek önemlidir.  Hepimiz bu çalışmaya daha fazla kilitlenmeli ve bugüne kadar halklarımıza karşı suçlar işlemiş faşist diktatörlüğe karşı Avrupa'dan da ses olmamız gerekiyor. Biz ACTİT olarak, üzerimize düşen görevin bilincindeyiz. Halklarımıza umut olan birleşik mücadelenin büyütülmesinde bir özne olmayı önemsiyoruz. Bu bakımdan 24 Haziran seçimlerinde oyumuzu HDP ve Demirtaş olarak kullanmanın tarihsel bir önemi olduğunu unutmamak gerekiyor. Tüm halkımıza, en geniş göçmen işçi ve  emekçilerimize özellikle de Fransa’da yaşayan halkımıza çağrımız; AKP, MHP ve BBP faşist cumhur ittifakına ve  CHP-İYİ Parti ve Saadet Partisi'nin oluşturduğu sağcı millet ittifakına karşı devrimcilerin Alevilerin,  Kürtlerin, Ermenilerin  yani bir bütün  ezilen ve ötekileştirilen bütün azınlıkların  oluşturduğu özgürlük ve demokrasi blokunu desteklemeleri, tercihlerini  7-19 Haziran tarihleri arasında Fransa'da halkımız eşitlikten özgürlükten ve halkların kardeşliği için sandık iradesini kullanmaya çağırıyoruz.

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA/SELMA AKKAYA