Strasbourg’dan mesaj: Ne olursa olsun kazanacağız

Strasbourg’da devam eden açlık grevinde konuşan Fidan Doğan’ın babası Hasan Doğan, Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridi kırma çağrısı yaparken, siyasetçi Necmettin Demiralp, “Ne olursa olsun, kazanacağız” diye konuştu.

Gün içerisinde eylemcileri ziyaret eden Fidan Doğan’ın (Rojbin) babası Hasan Doğan, Kürt halkına çağrıda bulunarak, açlık grevi eylemlerine sahip çıkılmasını istedi.

Kürt Özgürlük Mücadelesi’nin on binlerce bedel vererek bugüne ulaştığını söyleyen Doğan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kabul edilemeyeceğini vurguladı. Açlık grevlerine sahip çıkılarak Öcalan üzerindeki tecridin kırılabileceğinin altını çizen Doğan, beklentilerini “Bu eylemler  oldukça değerlidir ve sahiplenilmelidir. Umarım sorumlu kurumlar (Öcalan’ın durumu hakkında) gerekli girişimleri yapar ve ölümler yaşanmadan sonuçlanır” şeklinde ifade etti.

Doğan, yarın Paris’te yapılacak olan 9 Ocak katliamını protesto gösterisine de katılım çağrısı yaptı.

9 Ocak katliamına da değinen Hasan Doğan, Kürt kurumlarının bu tür düşman saldırılarına karşı duyarlı ve dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.

FRANSA’NIN TUTUMU ÇELİŞKİLİ

Türk devletinin tetikçisi Ömer Güney’in tüm bağlantılarının bilinmesine rağmen halen katliamın emrini verenlere dair bir yargılama olmadığına dikkat çeken Hasan Doğan, bunun Fransız devleti ve adaletinin çelişkili tutumunun göstergesi olduğunu söyledi. Doğan, Strasbourg’da 11 Aralık’ta bir DAİŞ çetesinin yaptığı katliamın ardından katilin isminin ve bağlantılarının çabucak ortaya konabildiğini söylerken, “Hemen helikopterlerini havalandırarak, katili iki gün geçmeden buldular. Ama sıra Kürtlere gelince 6 yıldır ciddi bir ilerleme yok” diyerek eleştirdi.

DEMİRALP: NE OLURSA OLSUN KAZANACAĞIZ

90’lı yıllarda HADEP içerisinde siyaset yapan ve uzun yıllardır Fransa’da sürgünde olan Paris Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nden Necmettin Demiralp ise, 90’lı yıllarda uygulanan savaş konseptinin günümüzde de Kürt halkına karşı yeni uygulamalarla devrede olduğunu söyledi.

Halka yönelik katliamlar yapan Türk devletinin ve AKP-MHP faşizminin insanların mücadele etme olanaklarını yok etmek istediğini söyleyen Demiralp, baskı aracı olarak da ekonominin kullanıldığını belirtti. 1990’lı yıllara oranla bugün milyonlarca kişinin mücadelenin parçası haline geldiğine dikkat çeken Demiralp, “Bu ise büyük bir avantaj” yorumunu yaptı.

Kürt Halk Önderi’ne yönelik 15 Şubat 1999 uluslararası komplosunun amacının mücadeleyi ‘öncüsüz bırakmak’ olduğunu hatırlatan Demiralp, tüm bu hesapların mücadeleyi daha da büyüten Kürt halkı tarafından boşa çıkarıldığının altını çizdi.

Öcalan’a yönelik tecride karşı başlatılan açlık grevlerinin önemine işaret eden Demiralp, tecridin kırılacağına olan inancını paylaştı. Demiralp, “Ne olursa olsun, kazanacağız” diye konuştu.