Almanya artık Kürtlerin değil, Türklerin ilticalarını kabul ediyor

Almanya’ya sığınma başvuruları yapanlar arasında Türklerin iltica hakkının kabul edilme şansı Kürtlerinkini geçti. Yılın ilk dört ayında sığınma isteyen Kürtlerden yüzde 5,9’u kabul edilirken, bu rakam Türkler arasında yüzde 81’e çıktı.

Almanya yıllarca Kürdistan’daki savaş mağdurları ve bölgedeki sömürgeci devletlerin zulmünü görenler için bir sığınma ülkesiydi. Ancak son yollarda bu durum değişti. Artık Almanya Kürt ilticacı ve mültecilerin değil, Erdoğan rejiminden kaçan Türk sığınmacıların ülkesi haline geldi.

Almanya’da sığınma başvurularını alan ve bunlara karar veren Federal Göçmen ve Mülteci Dairesi'nin (BAMF)’ın verilerine göre 2019 yılının ilk dört ayında kendilerini “Türk” ve “Kürt” olarak tanıdan sığınmacılar arasında Kürtlerin başvurularının kabul edilme şansı yüzde 5,9’te kalırken, Türklerde ise bu rakam yüzde 81’e çıktı.

Almanya’nın günlük gazetelerinden “Süddeutsche Zeitung” gazetesinde yer alan bir habere BAMF’ın verileri 2018 yılındakilerle karşılaştırıldığında Kürtler ve Türkler arasındaki makasın bu yıl iyece açıldığı görülüyor. Geçtiğimiz yıl içinde Türklerin iltica başvurularını kabul edilme oranı yüzde 77’deyken Kürtlerin yüzde 7’de kalmıştı. Toplamda ise Türklerin yaptığı 759 iltica başvurusu kabul edildi.

ARTIK KÜRTLERDEN ÇOK TÜRKLER GELİYOR!

Aynı şekilde sığınma talebi bulunan Kürtlerin sayısı düşerken, Türklerinki artıyor. Hatta 2018'de Türk kökenli ilticacıların sayısı Kürtleri geride bıraktı. Geçen yıl 5 bin 776 Türk Almanya'ya iltica başvurusu yaparken, Kürtlerin sayısı 4 bin 67’de kaldı. Bu değişimdeki asıl kırılma 15 Temmuz 2016’da Erdoğan iktidarına karşı olduğu iddia edilen gerçekleşen darbe girişimi olarak görülüyor.

15 Temmuz’un ardından hem Gülen Cemaati üyeleri hem Erdoğan’ın ilan ettiği OHAL ve KHK’larla görevden alınmalar yüzünden çok sayıda Türk Almanya’ya sığındı. Son yıllarda Kürt ilticacıların sayısındaki artış en fazla 2016’da görülmüştü. O dönem 4 bin 383 Kürt ve bin 197 Türk sığınmacı gelmişti. Bunun nedeni ise Kuzey Kürdistan’da ilan edilen öz yönetimler sırasında Türk ordusunun Kürt kentlerine karşı yürüttüğü savaştı.