Gerilla Botan: Hakikat özgür dağlarda

Çocuk yaşta Türk devleti tarafından gözaltına alınıp tutuklanan HPG gerillası Xwinreş Botan, “Bu özgürlük eylemlerinin öncülüğünü zindanlar yapıyor. Tabi bu mücadele herkesi harekete geçirmeli” dedi.

Türkiye ve Kürdistan'da AKP iktidarının baskıları her geçen gün artıyor. Kendisine karşı çıkan herkesi gözaltı, baskı ve tutuklamalarla sindirmeye çalışan iktidara karşı Kürdistan halkı ve gerillanın direnişi de devam ediyor.

Kürdistan'da daha küçük yaşlarda devlet zulmüne maruz kalan HPG gerillası Xwinreş Botan, cezaevinde devam eden açlık grevini, Türk devletinin saldırılarını ve buna karşı gerillanın verdiği direnişi değerlendirdi. 2009 yılında daha çocuk yaşlarda Türk devleti tarafından gözaltına alınıp tutuklandığını söyleyen HPG gerillası Botan gerillaya nasıl katıldığını şu sözlerle anlattı: "Çocuk yaşta tutuklanmamızın esas sebebi o yaşlarda özgürlük hareketini tanımamızdı. Ailenin yurtseverliği, hareket ile olan bağlılığı, benim de gittikçe hareketin çizdiği yola girmemi sağladı. Bu sempati ve tanıma üzerinden çalışmalara girdim. Hangi alanda ne gerekiyorsa çalışmalara kendimi kattım. Bir genç olarak o yaşlarda ben de her yurtsever genç gibi elimden geldiğince hizmet etmeye çalıştım.

Bunun neticesinde yakalandım ve o küçük sayılabilecek yaşta 6 ay zindanda kaldım. Tabi insan zindanda örgüt ahlakının temellerinin var olduğunu görüyor. Bu durum insana güç veriyordu. 6 aylık tutukluluktan sonra tekrar daha güçlü bir şekilde çalışmalara katıldım. 2010 yılına kadar çalışmalarda kaldım. O süreçte düşman haftada bir kez eve baskın yapıyordu. Düşman bu baskınlarla sana ve ailene yaşama şansı tanımıyordu. Bu baskınlar ile "istediğimiz zaman seni tekrar içeri alırız" mesajı veriliyordu. Bu durum benim daha güçlü arayışa ve çalışmaya sevk etti. Zaten çok aile ile bir temasım yoktu. Çünkü aranmam vardı. O zamanlar ya zindan ya da özgür Kürdistan dağları seçenek olarak önümde duruyordu. Tabi özgür Kürdistan dağları daha fazla beni kendine çekiyordu. Bu temelde katılım kararı aldım.

O katılım sürecinde işbirlikçi bir hain yüzünden tekrar yakalandım. Bu yakalanmam üzerine iki yıl tutuklu yargılandım. O zamanlar da mahkemelerde hareketin çizgisi ve Önder Apo’nun özgürlüğünü esas alan tavırdan taviz vermedik. Bu durum gerek anadilde savunma gerekse de siyasi duruş açısından devam etti. Tabi düşman bu duruştan rahatsız olduğu için herhangi bir gerekçe olmaksızın, o küçük yaşlarda yüksek cezalar veriyordu. Düşmanın bu yaklaşımının yanında zindanda bulunan arkadaşların moral ve duruşları insanı güçlü bir biçimde ayakta tutuyor ve irade sahibi yapıyordu. Bulunduğumuz koşullar belki dört duvar ile sınırlıydı ama moral ve fikir açısından yüksek bir irade vardı. Bu durum yaşama yoldaşlık ilişkilerine yansıyordu."

'ZİNDANDAN SONRA ÖZGÜR KÜRDİSTAN DAĞLARINA ULAŞTIM'

Kısa süre içinde çok büyük hapis cezaları aldığını vurgulayan gerilla Botan, "Bu ceza ile hem benim üzerimde hem de ailemin üzerinde bir irade savaşı yapılmaya çalışıldı fakat ne ben, ne de aile bu durumdan etkilendik. Çünkü biz çalışmalara girerken düşmanın neler yapabileceğini biliyorduk. Cezaevinde insanı özgürlük umudu ayakta tutuyor. Bu hareket insana sürekli umutlu olmayı öğretiyor. Bu temelde 2013’te düşmanın elinden kurtuldum ve özgür Kürdistan dağlarına ulaştım. İnsan özgürlük arayışında hakikatin özgür dağlarda olduğunu görüyor. Burada var olan özgür yaşamın temellerinin ise zindanlarda atıldığını görüyoruz. 80’lerde hareketin öncü kadroları olan arkadaşlar bu temelleri attı. Kemal, Mazlum, Hayri ve daha birçok arkadaşın şahsında bu temeller atıldı. O dönem verilen emsalsiz direnişe baktığımız zaman bu durum insana bağlılık, moral ve güç veriyor.

Günümüzde zindanlarda esas tecrit 22 yıldır Önder Apo'ya yönelik yürütülüyor. Önder Apo üzerindeki tecrit esas olarak toplum üzerinde olan tecrittir. Şu an tüm toplum üzerinde tecrit söz konusu. Önder Apo şahsında bunun yapılmasının sebebi, Önder Apo’nun fikirlerinin Ortadoğu’da evrensel çapta etkili olmasıdır. Bundan kaynaklı Kürdistan’da, Türkiye’de ve dünyanın birçok yerinde Önder Apo'nun özgürlüğü için eylemler yapılıyor. Bu özgürlük eylemlerinin öncülüğünü zindanlar yapıyor. Bununla beraber gerilla alanlarında, toplumsal alanda ve diğer tüm alanlarda bir mücadele veriliyor. Tabi bu mücadele herkesi harekete geçirmeli. Baktığımız zaman on binlerce tutuklu var zindanlarda ve onların aileleri var dışarda. Herkes bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır.

Özgürlüğe çok yakın olduğumuz bir dönemdeyiz. Benim çağrım özellikle Kürdistan gençliğine ve Kürdistan annelerinedir. Onlar her dönemde görevlerini en iyi şekilde yerine getirdiler. Tabi bu süreç daha önemlidir. Var olma veya yok olma süreci denebilir. Artık bu dönem Önder Apo’nun özgür olma sürecidir, Kürdistan halkının özgür olma sürecidir. Bugün her genç her yurtsever olarak bizler elimizi taşın altına koymazsak çok geç olabilir. Artık düşman saldırganlığını en üst düzeye taşıdı. Bunun sebebi ise iktidarların sona yaklaşmış olmasıdır. Şimdiye kadar Kürt düşmanlığı üzerinden kendilerini var ettiler. Her türlü saldırı ile katliamlar yaptılar. Tarihte görülmemiş vahşetleri gerçekleştirdiler. Tüm bunların sebebi kendilerini ayakta tutmaktı" diye konuştu.

HERKES ZİNDAN VE GERİLLA MÜCADELESİNE DESTEK VERMELİ

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan öncülüğünde gerilla mücadelesi ile özgürlük hareketinin en güçlü dönemini yaşadığına dikkat çeken HPG gerillası Botan şöyle devam etti: "Düşmanımız zayıftır. Yeter ki herkes elinden geleni tam anlamıyla yerine getirsin. Eğer bu yapılırsa düşmanın ömrü bir yıldır. Eğer mücadeleye herkes güçlü bir şekilde katılıp görevlerini yerine getirirse yıl Önder Apo’nun ve halkımızın özgürlük yılı olacaktır. Bugün düşmanın en düzey teknikleri ve durmaksızın süren saldırıları karşısında özgürlük gerillaları her alanda mevzilerini koruyor.

Düşman her fırsatta, "gerillayı bitirdik" diyor. Gerillanın destansı mücadelesinde şahadetler oluyor ancak gerilla her zamankinden daha güçlü bir duruşa ve mücadele azmine sahip. Düşmanın yaptığı saldırılar bizi zayıf düşüremez sadece bizim özgürlük inancımızı ve mücadelemizi daha da büyütmemize sebep olur. Daha önce söylediğim gibi bu hareketin temelleri zindanlarda atıldı. Bugün zindan alanının verdiği mücadele yalnız bırakılmamalıdır. Herkes bu süreçte mücadeleye aktif katılarak zindan direnişine güç ve moral vermelidir.

Gerilla geçen yıl birçok alanda düşmana ağır darbeler vurdu. Özellikle Heftanin’de varılan üst düzey kahramanlık adeta düşmanda sendroma dönüştü. Gerillanın bu mücadelesinin kaynağı zindandır. Herkes bilmeli ki bizler kanımızın son damlasına kadar Önder Apo’nun çizgisinde yürümeye devam edeceğiz. Herkes bunu iyi bilmeli ve bu gerçekliğe sahip çıkmalıdır. Kimse elimden bir şey gelmez dememeli. Tüm gücüyle bu dönemde zindan ve gerilla mücadelesinin yanında olmalıdır."