Almanya büyük bir lityum rezervinin üstünde oturuyor

Almanya dünyanın en büyük lityum yataklarından birini işletmek istiyor. Pil üretimi için gerekli olan lityum enerji geçicini kolaylaştırmak ve büyük devletlerin iklim hedeflerini yerine getirmesi için önem arz ediyor.

Almanya’daki lityum yatağı Ren Vadisi’nde bulunuyor. Yüksek derecede stratejik olan lityum mevcut durumda enerji geçişi için gerekli olarak değerlendiriliyor. Lityum, pil, elektrikli otomobil veya rüzgar türbini imalatında kullanılıyor.

Almanya da bu durumdan faydalanmayı amaçlıyor. Alman-Avusturalya şirketi Vulcan Energy Resources, bu işi yapmak için fon topluyor. Alman lityumunun çıkarılma işleminin başlatılması için 2 milyar euroya yakın para gerekiyor.

Lityum fiyatının hızla yükselmesi bu çalışmayı kolaylaştırmış görünüyor. 2021 yılı içerisinde elektrikli araçlar için lityum talebi arzı aşmış durumda.

Bu gelişme, 400 milyonu aşkın elektrikli araç üretmeyi hedefleyen Alman otomobil sanayisi için de çok iyi bir haber olarak değerlendiriliyor.

Vulcan Energy Resources, lityum tedarikini güvenceye almak için artan siyasi mesajlara da güveniyor.

Avrupa Birliği, lityumu stratejik olarak ele alıyor ve tedarikini güvenceye almak için bir plan oluşturmaya varan mesajlar veriyor.

Hafta içerisinde Uluslararası Enerji Kurumu da dünyanın iklim hedeflerini yerine getirmesi için uyarılarda bulundu. Kurum, devletler acilen maden tedariklerine eğilmeye çağırdı. Kuruma göre lityum talebi 2040 yılına kadar 40 kat artacak.

Alman hükümeti de lityumun iklimi koruma programı için gerekli olduğunu düşünüyor. Başbakan Angela Merkel, 2030 yılına kadar Almanya yollarında 7 ile 10 milyon arasında elektrikli araç görmek istiyor.

Lityum, Ren sularının derinliklerinde yer alıyor. Lityum, volkanik faaliyet faaliyetlerin olduğu bölgelerde bulunuyor. Ren havzasındaki Kaiserstuhl ve Eifel kütleleri önemli lityum kaynağı olabilir.

Geriye bu metali çıkarmak kalıyor. Lityumu diğer maddelerden ayrıştırmak zorlu bir iş olacak. Çıkarma işleminin2024’te başlatılması öngörülüyor. Ancak tek sorun bu değil. Bunun çevresel etkileri ve bölgede yaşayanların tepkisini de beklemek gerekiyor. Ayrıca pil üretim sürecinin parçası olan nadir toprak tedarikini de güvenceye almak gerekiyor. Mevcut durumda bu maddeler temel olarak Çin’den ithal ediliyor.