İktidara karşı büyük protesto gösterilerinden iki yıl sonra genel seçimlere gidildi. Yine değişim vaatleri var.

Onlarca yıl süren savaşın ardından, petrol zengini bu ülkede yoksulluk nüfusun üçte birini vururken, DAİŞ çetelerinin yeniden canlanması endişesi hakim.

2019 sonundaki rejim karşıtı protesto eylemleri sonucunda bu seçimler, eylemcilerin taleplerine karşılık verilmesi vaadiyle planlanmıştı. Ancak eylemler kanlı bir şekilde bastırıldı.

Yeni seçilecek parlamento ve hükümetin, endemik hale gelen yolsuzluklarla mücadelede kararlı olup olmayacağı belli değil.

Seçimlerde belirlenecek olan 329 sandalyeli meclisin yeni bir seçim yasası yapması öngörülüyor. Yeni yasa ile özellikle bağımsız adayların teşvik edilmesinin amaçlandığı belirtiliyor.

Çoğu uzman, Irak’ta seçimlerin bir değişim faktörü olmayacağını düşünüyor.  Bir yandan aynı partiler ve anlayışlar kendilerini dayatırken, diğer yandan reform çağrısı yapanlar da protesto etmek için boykot kararı aldılar.

Son yıllarda onlarca protestocu silahlı gruplar tarafından kaçırıldı, katledildi veya suikast teşebbüsüne maruz kaldı. Hükümet herhangi ciddi bir tedbir geliştirmedi.  Çoğunlukla İran yanlısı gruplar, bu saldırıların sorumlusu olarak görüldü.

Seçimlerde aynı partilerin yeniden hakim olması bekleniyor. Temel bloklar silahlı gruplara bağlı. Bu da sonuçların istendiği gibi çıkmaması halinde güvenlik sorunlarının yaşanması riskini arttırıyor.

Amerikan birliklerinin varlığı veya İran’ın etkisi gibi hassas konular nedeniyle Irak siyasi dünyası derin bir kutuplaşma yaşıyor.