Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un öncülüğünde gerçekleşen Libya toplantısında seçim kararı çıktı.

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Fayez El Saraj, ülkenin doğusunda hakimiyet kuran mareşal Halifa Haftar, Temsilciler Meclisi Başkanı Agila Salah ve Devlet Konseyi Başkanı Halid El Meşri toplantıya katıldı.

Yapılan ortak açıklamada, “Güvenilir ve barışçıl seçimleri organize etmek ve sonuçlarına saygı göstermek için Birleşmiş Milletler ile yapıcı bir şekilde çalışmayı taahhüt ediyoruz” denildi.

Genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 10 Aralık’ta yapılmasına karar verildi.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, varılan anlaşmanın yedi yıldır kaos içerisindeki ülkede “uzlaşı için kilit bir aşama” olduğunu belirtti.

Macron, Elysee Sarayı’nda yapılan toplantı için “tarihi buluşma” ifadesini kullandı.

Her ne kadar seçimlerin bu yıl içerisinde yapılmasına karar verilse de sahadaki durum, özgür ve güvenilir seçimler için koşulların oluşmadığını gösteriyor.

Libya, Muammed Kaddafi’nin 2011’de Fransa’nın öncülük ettiği NATO müdahalesiyle kanlı bir şekilde devrilmesinden bu yana kaos içerisinde bulunuyor.

Fransız Le Point dergisine göre BM’nin Libya elçisi Hasan Saleme, “güvenlik koşullarının oluşturulması”, “iade özgürlüğü ve oy hakkına saygı gösteren bir güvenlik durumunun sağlanması” ve “farklı tarafların seçim sonuçlarını kabul etmesi” gerektiğine vurgu yaptı.

Salame, Eylül 2017’de Libya’daki kaosa son vermek amacıyla BM Güvenlik Konseyi’ne bir eylem planı sunmuştu. Bu plan genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yanısıra, yeni bir anayasa için referandum içeriyordu.

Libya’daki son seçimler 2014 yılında yapıldı ancak sonuçlar tartışmalı oldu ve ayrılıklar derinleşti. Seçimlerin ardından silahlı çatışmalar arttı, ülkede iktidarı paylaşan yetkili makamlar arasındaki rekabet şiddetlendi. Uluslararası toplumun tanıdığı hükümet Trablus merkezli olurken, ülkenin güneyi Haftar’ın kontrolünde bulunuyor.

6 milyon nüfuslu Libya’da 3.4 milyon potansiyel seçmen bulunuyor. Seçimleri izleyecek güvenilir ve bağımsız bir kurum yok.