Macron’a açık mektup: Alarm çığlıklarına sağır kaldınız

Fransız yazar Annie Ernaux, Macron’a yazdığı açık mektupla hükümetin politikalarını eleştirerek, “Sağlık dünyasının alarm çığlıklarına ve geçen Kasım ayında bir eylem afişinde okuyabileceğimiz şeylere sağır kaldınız: ‘Devlet parasını sayar, biz ölüleri!'

Annie Ernaux otobiyografi ve sosyoloji alanlarında kitapları olan bir yazar. Paris banliyösü Cergy’de yaşıyor. Emmanuel Macron’a yazdığı açık mektupla cumhurbaşkanının Koronavirüsle ilgili açıklamalarını sorgulayarak, Fransa’nın sağlık politikasını eleştirdi. 30 Mart günü İnter radyodan mektubunu duyuran Ernaux, “Sana bir mektup yazıyorum, okuyabileceğin zamanın varsa” diyerek Macron’a seslendi.

“Edebiyata meraklı olan sizler için bu giriş muhtemelen size bir şeyi hatırlatır. Bu, Boris Vian’ın 1954’te Çinhindi Savaşı ve Cezayir Savaşı arasında yazdığı “Deserter” şarkısının başlangıcı” ifadelerini kullanan Ernaux, Macron’un askeri, otokratik üslubunu eleştirdi. Son yıllarda sağlık alanındaki ihmallere dikkat çekerek, bu kapatılma halinin sonrasında toplumun bunun hesabını soracağı mesajını veren Ernaux, mektubunun devamında şunları dile getirdi:

DEVLET PARASINI, BİZ ÖLÜLERİ SAYARIZ

“Bugün, ne ilan ederseniz edin, biz savaşta değiliz, buradaki düşman insan değil, dostumuz değil ne düşünecek ne de zarar verecek, sınırları ve sosyal farklılıkları görmezden geliyor, bir bireyden diğerine atlayarak körü körüne çoğalıyor. Silahlar, bu savaşçı sözlüğünü önemsediğiniz için.

Hastane yatakları, solunum maskeleri, maskeler ve testler, yani doktor, bilim adamı, bakıcı sayısı yetersiz.

Bununla birlikte, sağlık dünyasının alarm çığlıklarına ve geçen Kasım ayında bir eylem afişinde okuyabileceğimiz şeylere sağır kaldınız: ‘Devlet parasını sayar, biz ölüleri!’ ve bu bugün trajik bir şekilde kendisini gösteriyor. Devletin bütçe ve kaynakların optimizasyonunu, hastanelere akışların düzenlenmesini ve bütçe kısıtlamasını gerçeklikten yoksun olan bu teknokratik jargonu savunanları dinlemeyi tercih ettiniz.

ONLAR ŞİMDİ HER ŞEY

Ama bak, bunlar çoğunlukla ülkenin işleyişini sağlayan kamu hizmetleri: Hastaneler, Milli Eğitim ve binlerce öğretmen, çok düşük ücretli öğretmenler, EDF, postane, metro ve SNCF. Ve bir zamanlar, hiçbir şey olduklarını söylemiş olanlar, ‘onlar şimdi her şeydir’ diyor. Çöpü boşaltmaya devam eden, kasalardaki ürünleri yazmaya, pizza teslim etmeye, emeğiyle maddi yaşamı örenler onlar.

SORGULAMAK İÇİN İYİ BİR ZAMAN

Travma sonrası yeniden yapılanma anlamına gelen “esneklik” kelimesinden daha garip bir seçim. Henüz orada değiliz. Sayın Cumhurbaşkanı, bu hapsetme zamanının, olaylar sırasındaki kargaşa etkilerine dikkat edin. Sorgulamak için iyi bir zaman. Yeni bir dünya arzu etme zamanı.

Birçoğumuz artık göze çarpan eşitsizlikleri ortaya çıkaran bir dünya istemiyoruz. Aksine, çoğu, temel ihtiyaçların, sağlıklı gıdaların, tıbbi bakımın, barınma, eğitim, kültürün olduğu bir dünya istiyor. Herkes için yaşanılabilir bir dünya ve mevcut dayanışması tam olarak olasılığı gösteren bir dünya.

HAYATIMIZI ÇALMANIZA İZİN YOK

Sayın Başkan, artık hayatımızın çalınmasına izin vermeyeceğimizi, sadece elimizde olduğunu bilerek ve ‘hiçbir şey hayatı yenemez’ yine Alain Souchon’un şarkısını söyleyin. Demokratik özgürlüklerimizde de şu an kısıtlı olan kalıcı bir tıkaç değil. Bu geçici kısıtlanan özgürlükler arasında mektubumun -radyodan yasaklanmış olan Boris Vian’ın aksine- bu sabah ulusal radyoda okunmasına izin veren bir özgürlük ile!”

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA