Demokrasi üzerine çalışan uluslararası düşünce kuruluşu IDEA Genel Sekreteri Kevin Casas-Zamora, AFP’ye yaptığı açıklamada, 2024 yılında izlenen 54 seçimin %80’inde seçim sonuçlarını etkilemeyi amaçlayan “kasten yürütülen dezenformasyon kampanyaları” saptandığını söyledi. Çin, Rusya ve İran gibi ülkeler ile bazı devlet dışı aktörlerin bu tür müdahalelerde başı çektiği vurgulandı.

Ancak Casas-Zamora'ya göre, dış müdahale söylemi aşırıya kaçtığında, demokrasiye yönelik asıl içsel tehditlerin göz ardı edilmesine neden olabiliyor. “Vatandaşların büyük bir kısmı kendilerini dışlanmış ve kurumları tarafından duyulmamış hissediyor. Bu tür iç sorunlara da en az dış tehditler kadar dikkat edilmeli” diyen Casas-Zamora, siyasetçilerin kendi sorumluluklarını örtmek için dış müdahale söylemini bir siper olarak kullandığını savundu.

SEÇİMLERE KATILIM YÜKSEK AMA GÜVEN AZ

2024 yılında dünya genelinde yaklaşık 1,6 milyar kişi 74 farklı ulusal seçimde oy kullandı. Bu, halkların demokratik sürece katılım isteğini gösterse de, siyasi kurumlara olan güvenin düşük kaldığı belirtildi. Casas-Zamora, “Vatandaşların devlete güvenip güvenmemesi esasen devletin kamu hizmeti sunma performansına bağlı” dedi.

International IDEA'nın verilerine göre, 2024'te izlenen seçimlerin yaklaşık %40’ında seçim sonuçlarının meşruiyeti sorgulandı. Bu durum, bazı ülkelerde seçim boykotlarına ve siyasi partilerin sonuçları reddetmesine yol açtı.