İşçi Emekçi Birliği, 15-16 Haziran büyük işçi direnişinin 52. yıl dönümü dolayısıyla Kadıköy İskele Meydanı’nda kitlesel açıklama yaptı. HDP Milletvekili Musa Piroğlu’nun katılımıyla gerçekleşen  açıklamaya, direnişteki işçiler yanı sıra çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. “Yeni 15-16 Haziran’ları yaratacağız” yazılı pankart ve dövizlerin taşıdığı eylemde, sık sık,  “Yaşasın 15-16 Haziran direnişimiz”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “ Direne direne kazanacağız”, “ Zafer direnen emekçinin olacak” sloganları atıldı. 

PİROĞLU: SAVAŞ SİYASETİ İKTİDARIN HER YERİNE İŞLEMİŞ

Eylemde, direnişteki işçiler teker teker söz alıp 15-16 Haziran ruhuyla direnmeye devam edeceklerini vurguladı.

Hukukun askıya alındığı bir süreçten geçildiğini hatırlatarak sözlerine başlayan HDP Milletvekili Musa Piroğlu da,  iktidarın istediği her şeyin “hukuk” olarak insanların karşısına çıkarıldığını  hatırlattı. Ülkenin polis devletine dönüştüğünü, bir baskı rejimine gömüldüğünü kaydeden  Piroğlu, “Özgürlük, adalet isteyen önünde polis barikatını buluyor. Okmeydanı Fetihtepe’de evini savunan halk,  önünde polis barikatını buluyor, toprağını savunan köylü,  jandarmanın barikatıyla boğuşuyor. Ülke ağır bir siyasi krizin içinden geçiyor, savaş siyaseti iktidarının her yerine işlemiş. Halk yoksullukla boğuşurken, onlar yeni zaferler hayaliyle Rojava topraklarına, Kürt halkına karşı yeni savaş senaryoları kurmaya devam ediyor. Savaş bize yoksulluk ve ölüm olarak geri dönüyor. Ve ülke savaş ve yoksulluğun ortasında bir seçime doğru gidiyor” dedi. 

‘BU CEHENNEMDE 15-16 HAZİRAN IŞIK TUTMAYA DEVAM EDİYOR’

Günün sessiz kalma günü olmadığını vurgulayan Piroğlu, iktidarın bu zorbalığı bu sessizlik ortamından bulduğunu kaydetti. “Ya bu iktidar yıkılacak ya da bu karanlık kabus gibi ülkenin üstüne çökecek” diyen Piroğlu, “Ya bu seçimlerde bu hükümet gidecek  ya da bir daha hükümet değiştirecek bir seçim daha olmayacak” diye konuştu. 

Bu cehennemin ortasında 15-16 Haziran işçi direnişinin ışık tutmaya devam ettiğini kaydeden Piroğlu, “ Biz milyonlarız ve biz ayağa kalktığımızda patronlar da, iktidar da korkuyla titrer. Biz bir kere silkelendiğimizde, sırtımızda taşıdığımız bu keneler, bizim kanımızla beslenen bu sermayeler, bu iktidarlar bir bir yıkılır. 15-16 Haziran bugün ne yapmamız gerektiğini gösteriyor. Zulmün, zorbalığın karşısında yapacak tek şey var o da birleşmek ve ayağa kalkmak. Bugün 1970’lerden daha örgütlüyüz, daha bilinçleyiz, daha çoğuz. Bugün işçi sınıfının yanında Kürt halkı var ” vurgusunda bulundu. 

‘15-16 HAZİRAN RUHUYLA BİRLEŞMEK EN ÖNEMLİ GÖREVİMİZDİR’

İşçi Emekçi Birliği adına açıklamayı okuyan Hüseyin Tolu, bundan 52 yıl önce Türk İş’e alternatif mücadeleci sendikaların çığ gibi büyümesine karşı çıkarılmaya çalışılan yasaya işçilerin, sendikalarına, geleceklerine, emeklerine sahip çıkarak “dur” dediklerini ve ayaklandıklarını hatırlattı. O şanlı direnişle işçi sınıfının kendini en net ve militan bir şekilde ortaya koyduğunu vurgulayan Tolu, “ 15-16 Haziran büyümekte olan devrimci mücadeleyle işçi sınıfının buluşmasının neleri başarabileceğinin çok net bir ifadesidir. Yok sayılanların, emekleri gasp edilenlerin birlikte başarabileceklerinin resmidir. O resme tekrar tekrar bakmak geleceğimizi kazanmak için son derece önemlidir” dedi. 

Bugünün Türkiye’sinde ülkenin emekçiler için cehenneme dönüşmüş durumda olduğunu anımsatan Tolu, saatlerce çalışan işçilerin, aldıkları sefalet ücretle ev kirasını zor ödeyecek noktaya geldiğini hatırlattı. Hayat pahalılığının geldiği noktayı, “Emekçiler çocuklarına bir kutu süt alırken bile bin bir hesap yapmaktadır” diyerek anlatan Tolu, bu ağır koşullarda 10 milyona yakın işsizin açlığa mahkum edilmiş durumda olduğuna işaret etti. 

Yıllardır uygulanan neoliberal politikalarla güvencesizliğin yaygınlaşıp derinleştiğini de hatırlatan Tolu, taşeronlaşma ağının örgütlenmeyi engellediğini kaydetti. Bugün sendikalaşma oranının yüzde 14 civarında olduğuna dikkat çeken Tolu, kayıtsız ve göçmen işçiler düşünüldüğünde bu oranın çok daha aşağılara çekildiğine işaret etti. Örgütlenmeden bu sömürü çarkının dönemeyeceğini hatırlatan Tolu, “Aslında ülkede kriz değil çok büyük bir hırsızlık var! Bizi örgütsüzleştirerek bu soygun düzenini ayakta tutabiliyorlar. Ama “yağma” yok! Yolun sonu görünüyor. Bizden çaldıklarını tek tek alacağımız günler yakındır. Tüm baskılara rağmen işçi sınıfı kendini ortaya koyuyor. Sendikalaşmaya engel olanlara karşı direniyor, yok sayılmaya karşı sokakları dolduruyor. Daha dün Tredyol işçileri, Migros işçileri; bugün Ağaç AŞ işçileri sokağın ve fiili mücadelenin gücünü herkese gösterdi. Şu anda ülkenin dört bir tarafında Asen Metal’de, EnerjiSa’da, Pressan’da, YemekSepeti’nde, Lezita’da, Neşe Plastik’te ve daha sayamayacağımız pek çok yerde arkadaşlarımız direniyor. Tüm bu direnişlerin gücünü 15-16 Haziran ruhuyla birleştirmek en önemli görevimizdir” dedi. 

Katılımcı kurumlar: 4. Vardiya İşçi Dayanışması - Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu BDSP) - Birleşik İşçi Hareketi (BİH) -Birleşik İşçi Kurultayı (BİK) - Birleşik İşçi Zemini (BİZ) - Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (Dev Tekstil) - Devrimci İşçiler - Dostluk ve Kültür Derneği (DKDER) - Emekçi Hareket Partisi (EHP) - Emek ve Adalet Platformu - Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) - İstanbul KHK’lılar Platformu - İşçinin Kendi Partisi (İKEP) - İşçi Hareketi Koordinasyonu - Kaldıraç Hareketi - Komünist İşçi Hareketi (Söz ve Eylem Dergisi) - Kırmızı Gazete - KÖZ - Proleter Devrimci Duruş (PDD) - Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) - Tüm Otomotiv Metal İşçileri Sendikası (TOMİS) - Yeni Dünya İçin Çağrı.