Açlık grevindeki depremzedelerin sorunları Meclis'e taşındı
Açlık grevindeki depremzedelerin sorunları Meclis'e taşındı
Açlık grevindeki depremzedelerin sorunları Meclis'e taşındı
Tutuklu BDP Milletvekili Kemal Aktaş, Van’da konteynır kentlerde kalan ve Valiliğin baskılarını protesto amacıyla 6 gündür açlık grevinde olan depremzedelerin sorunlarını Meclis’e taşıdı.
BDP Grup Başkanvekili ve Bingöl Milletvekili İdris Baluken tarafından, Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle sunulan soru önergesinde, Van’da 2011 yılında yaşanan 2 büyük depremin onbinlerce insanı evsiz bıraktığı hatırlatıldı.
Van halkının depremin yıkıcılığından çok kentin mülki ve idari amirlerinin yaklaşımları nedeniyle mağduriyet yaşadığına dikkat çekilerek, Yardımların zamanında ve planlı olarak dağıtılmamasına tepki gösteren yurttaşlara kış ortasında tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahaleden tutalım; kentin seçilmiş belediye başkanlarının halkın en çok ihtiyaç duyduğu bir zamanda gizli tanık ifadelerine dayanılarak tutuklanmasına kadar pek çok mağduriyet yaşatılmıştır” denildi.
Bunun son örneğinin Anadolu, Tahirpaşa ve Kayaçelebi konteyner kentlerinde görüldüğünü, AFAD ve Valiliğin hukuksuz yaklaşımları sonucu depremzedelerin konteynerleri terk etmeye zorlandıklarına dikkat çekildi.
Bu uygulama nedeniyle depremzedelerin açlık grevine başladıkları kaydedilirken Türkiye Başbakanı Erdoğan’a şu sorular yöneltildi:
-2011 yılında yaşanan Van depreminde konteynırlara yerleşen yurttaşların sayısı kaçtır? Bu yurttaşların ne kadarı bu konteynırlardan ayrılmışlardır? Halen kurulu kaç adet konteynır kent bulunmaktadır? Buralarda kaç nüfus barınmaktadır? Bu nüfusun aylık maliyeti ne kadardır
-Halen kurulu bulunan konteynır kentlerde barınan yurttaşların sosyo-ekonomik durumlarıyla ilgili yapılmış olan bir araştırma var mıdır? Varsa bu yurttaşların kendi geçimlerini sağlayabileceklerine dair verilere ulaşılmış mıdır?
-Anadolu, Tahirpaşa ve Kayaçelebi konteynır kentlerinin elektrik ve sularının yasal olmayan yollardan AFAD ve Valililiğin tasarrufu ile kesildiği yönündeki bilgiler doğru mudur? Bu konu ile ilgili açmış olduğunuz bir soruşturma var mıdır? Yoksa bu iddiaları araştırmak üzere soruşturma açmayı düşünüyor musunuz?
-Elektrik ve suların kesilmesi sonucu zaten sağlıksız koşullarda barınan yurttaşlarda ve çocuklarda salgın hastalıkların baş gösterdiği yönündeki bilgiler doğru mudur?
-Mülk sahibi olmadıkları ve kiraların da yüksek olması sebebiyle konteynır kentlerde kalmak zorunda olan yoksul deprem mağduru yurttaşlara barınma imkanları sunulmadan bulundukları yerleri boşaltmaları yönünde baskı uygulandığı bilgisi doğru mudur? Bu yurttaşlarımızın da kalıcı konut edinmeleri için yürüttüğünüz bir çalışma var mıdır?