Amed ve İzmir'den kayıplar için seslendiler

İHD ve kayıp yakınları, Amed ile İzmir'de adalet arayışlarını sürdürdü. Eylemlerde Hasan Ocak ve Bahri Budak (61) ile 14 yaşındaki torunu Metin Budak'ın hikâyeleri anlatıldı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eyleminin 590'ıncı haftası için sosyal medya hesabı üzerinde video yayımladı. Videoda, 1995 yılında İstanbul Avcılar’da gözaltına alındıktan sonra katledilen Hasan Ocak’ın failleri soruldu.

Ocak’ın hikâyesini anlatan İHD Amed Şubesi Kayıp Komisyonu üyesi Av. Hasan Yalçın, ailenin tüm girişimlerine rağmen dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir’in imzasını taşıyan resmi yazıda, “Hasan Ocak’ın gözaltında olmadığı, hiç gözaltına alınmadığı, suçlu olarak aranmadığının" belirtildiğini söyledi. Resmi makamların bütün engellemelerine karşı 58 günlük ısrarlı arayışın sonucunda ailesinin Ocak’ın ağır işkence izleri taşıyan bedenine “meçhul kişi” olarak defnedildiği Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaştığını ifade eden Yalçın, işkenceyle ölümü resmi raporlara girmiş olan Ocak’ın cansız bedeni tüm ilgili makamlardan geçirildiği halde onu soran ailesine “bizde yok” denildiğini kaydetti.

Soruşturmada da oyalama taktiği uygulandığını belirten Yalçın, "Savcılık makamını ve Adalet Bakanlığını çeyrek asırdır sürüncemede bırakılan Hasan Ocak soruşturmasında yasal yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırıyoruz” şeklinde konuştu.

İZMİR

İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi üyeleri, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebiyle her hafta Sümerbank önünde yaptıkları açıklamayı, salgın nedeniyle bu hafta da internet üzerinden gerçekleştirdi. Bu haftaki açıklamada 1994 yılında Amed'in Lice İlçesi Yalımlı köyündeki bahçelerinin bakımını yapmak için evden çıktıktan yıllar sonra kemiklerine bir dere yatağında ulaşılan Bahri Budak (61) ile 14 yaşındaki torunu Metin Budak için adalet talebinde bulunuldu. 

Dede ve torununun öyküsünü İHD Şube yöneticilerinden Caner Canlı anlattı. Lice’nin Yalımlı köyünün 1994 yılında zorla boşaltıldığını belirten Canlı, köy boşaltıldıktan kısa bir süre sonra 28 Mayıs 1994 tarihinde Bahri Budak’ın 14 yaşındaki torunu Metin ile bahçelerinin bakımını yapmak için köye gittiklerini, ancak  ailelerinin kendilerinden bir daha haber alamadığını anlattı.

Canlı, "AİHM, Metin ve Bahri Budak’ın ölümleri hakkında ulusal makamların yeterli ve etkin soruşturma yürütmedikleri ve bu durumun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin yaşam hakkıyla ilgili 2’nci maddesine aykırı olduğu sonucuna vardı ve Türkiye'yi tazminat ödemeye mahkûm etti" bilgisini de verdi.