Av. Jiyan Tosun: Ben bombalı saldırıdan sağ kurtulmuş biriyim

Taksim İstiklal Caddesi’ndeki patlamanın ardından hedef gösterilip, tehdit edilen Cumartesi Annesi Avukat Jiyan Tosun ve İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi.

Taksim İstiklal Caddesi’nde meydana gelen patlamanın ardından hedef gösterilen Cumartesi Annesi Avukat Jiyan Tosun ve İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı gerçekleştirdi.

Basın toplantısına, Cumartesi Anneleri, HDP Milletvekili Musa Piroğlu, DİSK Basın-İş Genel Başkanı Faruk Eren, TİHV İstanbul Temsilcisi Umut Efe, Hafıza Merkezi, Halkevleri, ÖHD’li avukatlar, Kadın Savunması, KESK Kadın Meclisi, MLS katıldı.

YOLERİ: HİÇBİR MANİPÜLASYONA İZİN VERMEYECEĞİZ

Toplantıda ilk konuşmayı yapan İHD şube Başkanı Gülseren Yoleri, Taksim İstiklal Caddesi’ndeki patlamanın ardından Avukat Jiyan Tosun’un Zafer Partisi Genel Başkan yardımcısı Adem Taşkaya tarafından hedef gösterdiğini hatırlatarak sözlerine başladı.

Tosun hedef gösterildikten sonra İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin’in de tehdit edildiğine dikkat çeken Yoleri, “Uzun süredir özellikle seçimlere giderken kaygılarımızı maalesef doğrular bir tabloyla karşı karşıyayız. Biz bu süreçleri 2015-2016 yıllarından biliyoruz ve bir kez daha toplumun böyle bir kaosa sürüklenmesini istemiyoruz. Eş Genel Başkanımız Eren Keskinin de içine alacak bir şekilde saldırılar devam ediyor maalesef. Arkadaşlarımızın can güvenliği tehdit altında. Biz doğruları söylemekten vazgeçmeyeceğiz. Hiçbir manipülasyona izin vermeyeceğiz. Bütün kamuoyunu da desteğe çağırıyoruz” dedi

TOSUN: ANCAK DEVLET KURUMLARINDAN ELDE EDİLEBİLECEK BİLGİLER PAYLAŞILDI

Hedef gösterilen Cumartesi Annesi Avukat Jiyan Tosun, kendisinin canlı bomba saldırısının bir mağduru olduğunu belirterek, “Ben bombalı saldırıdan sağ kurtulmuş biriyim. 10 Ekim Gar katliamında 100 metre ilerimde arkadaşlarım paramparça edildi. Bunu Emniyetin kendisi de biliyor ama bombacı olmakla itham ediliyorum” diye tepki gösterdi.

Bombanın patladığı saatlerde Taksim’de olmadığını anlatan Tosun, iki Suriyeli müvekkili ile birlikte Küçükçekmece’de bulunan bir çay bahçesinde oturduğu söyledi. Oturdukları sırada telefonun çaldığını ve telefonla arayan kişilerin patlamadan söz ettiğini dile getiren Tosun, “Beni arayanlara büroya uğramadığımı ve iyi olduğumu söyledim. Bu konuşmaları duyan biri hakkımda ihbarda bulunmuş. Müvekkillerime hukuki destek sunmak için gittiğim karakolda bu durumu öğrendim” ifadelerini kullandı.

Akşam saatlerinde ise sosyal medya üzerinden hedef gösterildiğini öğrendiğini belirten Tosun, “Akşam takip istekleri, hakaretler ve tehditler gelmeye başladı. Hepsi de aynı anda oldu. Başta bunu dikkate almadım ancak 16 yaşındaki yeğenimin aranarak tehdit edildiğinde o zaman olayın dehşete düştüm. Aile bireylerim adına kayıtlı olan telefonlardan, benim tüm dijital bilgilerime kadar ele geçirilmiş. Bunu ancak resmi devlet kurumlarından ancak elde edilebilir bu bilgiler bunlar” şeklinde konuştu.

SAVCI ŞİKAYETİMİ ALMADI

Can güvenliği olmadığını söylemesine rağmen savcılığının şikayetini almadığına dikkat çeken Tosun, “Savcı, ‘polis karakoluna git’ dedi. Ben de bu durumu zaten karakolda yaşadım. Savcı şikayetimi almadı. Bir avukatın şikâyeti alınmadı. Dün akşamdan beri inanılmaz olarak bir şiddette maruz kaldık” diye konuştu.

Aradığı Baro Başkanı Filiz Saraç’ın da kendisiyle ilgilenmediğini de belirten Tosun, “Kendisini kınıyorum. Utanç vericidir” vurgusunda bulundu.

Jiyan Tosun’un avukatı Jiyan Kaya, gittikleri Küçükçekmece Adliyesi’nde savcının başvurularını almadığını paylaştı. Tosun’un bilgilerinin polis tarafından sanal medya hesaplarından dağıtıldığını belirten Kaya, şöyle konuştu: “Taşkaya da zaten emniyetin bilgiler paylaştığı hesaplardan aldığını dile getiriyor. Süleyman Soylu’nun araması ardından şüpheli durumdaydık. Soylu şüphelinin yakalandığını dile getirmesi ardından başvurumuzu aldılar. Dün akşam yaptığımız başvuru işleme alınmadı. Bu sabah tekrardan başvuru yaptık. Tosun’un başına bir şey gelirse emniyet ve savcı sorumludur. Valilikten konuya dair açıklama yapılmasını bekliyoruz.”

KESKİN: TAŞKAYA TUTUKLANSIN!

Basın toplantısı sırasında da kendisine yönelik telefon tehdit telefonları devam eden İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin ise, 1990’lı yılların karanlığına dönüldüğünü vurguladı. Tosun ve Kaya ile birlikte aynı büroda çalıştıklarını belirten Keskin, “Adem Taşkaya adlı kişi kızını istismardan ve birçok yüz kızartıcı suç ile ilişkilendirilmiş biridir” diye konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın kamuoyuna yansıyan “tartışmalarına” da değinen Keskin, birçok kişinin sanal medya paylaşımlarından tutuklandığını ancak Özdağ’a herhangi bir şey olmadığını belirtti.

Keskin, şunları kaydetti: “Devlet içinde bir güce sahipler. Yoksa böyle bir yalanı bu kadar özgürce yayamazlar. Bizler zaten insan hakları alanında mağdur edilmiş insanlarız. Dün akşamdan beri yüzlerce açık numaradan tehdit alıyoruz. Kendi numaralardan arıyorlar. Bu nasıl bir devlet? Nerede devlet? Devlet sadece bize karşı var? İstanbul Valiliği’ni görev çağırıyoruz? Vali ve Soylu derhal haberlerin yalan olduğuna dair açıklama yapmalılar. O çok demokrasiden yana olan 6’lı masaya çağrı yapıyorum. Bu bir devlet operasyonudur. Tosun’un bütün kimlik bilgileri defalarca bana gönderildi. Bu kimlik bilgilerini nereden almış olabilirler? Bu bir emniyet operasyonudur. Olası bir durumdan Adalet Bakanlığı sorumludur. Can güvenliğimizi sağlamak zorundalar.”

Taşkaya’nın hedef göstermesinin bir şiddet çağrısı olduğunu dile getiren Keskin, tutuklanmasını talep etti.

BEDELİ NE OLURSA OLSUN…

TİHV İstanbul Temsilcisi Ümit Efe, Tosun’un çocukluğundan beri tanıdıklarını ve insan hakları alanında mücadele ettiğini dile getirdi. Tosun ve Keskin’in yalnız olmadığını vurgulayan Efe, birlikte mücadele çağrısında bulundu. Söz alan ÖHD İstanbul Şubesi Eşbaşkanı Gürkan İstekli, yaşananları komplo olarak tanımladı.

Gerçeklerin üstünün örtülmeye çalışıldığına işaret eden İstekli, Tosun’u hedef gösterenlerin bu patlamada parmağının olduğunu belirtti. DİSK Basın-İş Başkanı Faruk Eren ise bedeli ne olursa olsun bu mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.