Av. Kaya: Cezasızlık işçi katliamlarına davetiye çıkarıyor

Bursa Bükköy Madencilik’te kontrolsüz bir biçimde patlatılan dinamit nedeniyle yaralanan işçilerin yaptığı suç duyurusuna kovuşturmaya yer yok kararı verildi. İşçilerin avukatı Ferhat Kaya, cezasızlığın katliamlara davetiye çıkardığını vurguladı.

Amasra’da 42 maden işçisinin göz göre göre ölüme gönderildiği katliam, Soma’dan hiçbir ders çıkarılmadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Kâr uğruna tedbirsizliğin kural haline geldiği maden işletmelerinde peş peşe yaşanan iş kazalarına rağmen yargının sistematikleşen cezasızlık pratiği adeta iş cinayetlerine zemin hazırlıyor.

Bu maden ocaklarından Nurullah Ercan’a ait Bursa Bükköy Madencilik'te 17 Şubat 2022’de kontrolsüz bir biçimde patlatılan dinamit nedeniyle yaralanan, önlem alınmasını isteyince de işten atılan işçiler, Muhammet Mustafa Akçadağ ve Zülfikar Halaza suç duyurusunda bulunmuştu. İşçilerin başvurusu hakkında Bursa Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24.10. 2022 tarihinde kovuşturmaya yer yok kararı verdiği ortaya çıktı.

ANF’ye konuşan işçilerin avukatı Ferhat Kaya, bu kararla adeta katliama davet çıkarıldığını vurguladı.

‘İŞÇİLERİ UYARMADAN DİNAMİT PATLATTILAR!’

İş kazasının 17 Şubat 2022 tarihinde göz göre göre geldiğini anlatan Avukat Kaya, madende kazıcı ekipte yer alan müvekkilleri Mustafa Akçadağ ve Zülfikar Halaza’nın da aralarında bulunduğu 5 işçi yer altında çalışırken peş peşe dinamit patlatıldığını belirtti. İlk dinamitte işçilerin uzaklaşması için haber verilirken, ikinci patlatma esnasında ise uyarı yapılmadığına dikkat çeken Kaya, şunları kaydetti: “Maden İşletmeleri Yönetmeliği’nde, herhangi bir patlayıcı madde kullanılması durumunda işçilerin işlemin yapıldığı bölgeden en az 200 metre uzaklıkta olması gerektiğinin altı çizilmesine rağmen, ilk patlamada işçilerin 100 metre uzaklaştırılırken, haber verilmeden yapılan ikinci patlama sadece 15 metre uzaklıkta olduklarında gerçekleştiriliyor ve hepsi yaralanıyor. Patlama esnasında saçılan kömür kaya parçaları işçilerden Mustafa Akçadağ ve Zülfikar Halaza’ya çarpıyor ve vücutlarının çeşitli yerlerinde yanıklar ve ezilmeler oluşuyor. Kömür kaya parçaları ayrıca Akçadağ’ın başındaki barete isabet ediyor ve baret kırılıyor. Patlamanın basıncı da kulak, burun, boğaz bölgelerinde hasarlara yol açıyor.”

‘İŞÇİLERİ HASTANEYE GÖTÜRMEK YERİNE DELİLLERİ KARARTMAYA ÇALIŞTILAR’

Böylesi büyük işletmelerde mutlaka bulundurulması gereken iş güvenliği uzmanı olmadığı gibi, söz konusu maden ocağında herhangi bir sağlık ekibi ve revirin de bulunmadığını belirten Kaya, yaralanan işçiler Akçadağ ve Halaza’nın ise kendi imkânlarıyla hastaneye gitmek zorunda kaldıklarını anlattı. Hastaneye kaldırılmaları için işçilere yardım etmesi gereken yöneticilerin ise iş kazasından sonra delilleri karartmaya çalıştıklarına dikkat çeken Kaya, “Olay sonrası yöneticilerin yaptıkları tek şey Mustafa’nın iş kazası sırasında kırılan baretini saklamak oluyor. İş kazasının üstünü örtmek için her çabayı gösteriyorlar, hatta Mustafa madene çağrılarak şikayetçi olmaması için yöneticiler tarafından tehdit ediliyor. Yöneticilerin ve şeflerin gözlerini kâr hırsı bürüdüğü için tek düşündükleri şey alacakları prim ve komisyonlar” dedi.

‘RUHSAT YOK, DİNAMİTLER HİLELİ YOLLARLA GELİYOR!’

İş kazası sonrası yaptıkları araştırmalarda Bükköy Madencilik’e yoğun metan gazı nedeniyle dinamit patlatma ruhsatı verilmediğini öğrendiklerini anlatan Kaya, buna rağmen işçilerin canı yok sayılarak dinamit patlatıldığına işaret etti.

Madene dinamitlerin genelde hileli yollarla sokulduğunu belirten Kaya, “Bükköy Madencilik’in 8 veya 9 maden işletmesi var. Eğer bir işletmede patlatma ruhsatı yoksa, ruhsatı olan diğer maden işletmesine alıyormuş gibi dinamit alıyor ve ruhsat olmayan yerde kullanıyor. İşte müvekkillerimin yaralandığı madende de tam da bu şekilde dinamit patlatılıyor” diye konuştu.

YÖNETİCİLERE DEĞİL İŞÇİYE SORUŞTURMA

Kaya, ihmalleri delilleriyle sunmalarına rağmen müvekkillerinin Bükköy Madencilik İşletmesi sahibi Nurullah Ercan ve yöneticiler Samet Demirdağ, Cemalettin Akbulut, Hayrettin Çelik hakkında, “Kasten adam öldürmeye teşebbüs” suçlamasıyla Bursa Mustafakemalpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları suç duyurusunun işleme alınmadığına dikkat çekti. Bunun yerine dinamiti patlatan işçi hakkında, “Taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma” suçlamasıyla soruşturma başlatılıp, kovuşturmaya yer yok kararının verildiğini belirten Kaya, “Biz şikâyet dilekçemizi Nurullah Ercan ve beraberindeki yöneticiler için vermiştik, ancak paralel olarak Bükköy Madencilik İşletmeleri dinamiti kontrolsüz biçimde patlatan işçi hakkında suç duyurusunda bulunuyor. Soruşturma dosyalarını birleştiren savcı ise, delillere rağmen, suçun faili olarak maden ocağı sahibini ve yöneticilerini değil, dinamiti patlatan işçiyi gösterip kovuşturmaya yer yok kararı veriyor.

‘ERCAN’IN SİCİLİ KABARIK’

Bükköy Maden İşletmeleri’nin sahibi Nurullah Ercan’ın iş cinayetler konusunda sicilinin kabarık olduğunu hatırlatan Kaya, Alpagut Köyü yakınındaki maden ocağında 2009 yılında 19 işçinin göz göre ölüme gönderilmesinin faili olmasına rağmen çok cüzi bir hapis cezasıyla adeta ödüllendirildiğini belirtti.

YARGI GRİZU PATLAMASINI DA DİKKATE ALMADI!

Yargı makamlarının verdiği bu kararların iş cinayetlerine ve işçi katliamlarına davetiye çıkarmak anlamına geldiğini vurgulayan Kaya, şöyle konuştu: “Söz konusu madende metan gazı olduğu bilinmesine rağmen, bu göz ardı ediliyor, hatta önceki denetimlerde defalarca istenmiş olan ocak gazı ölçümünü otomatik olarak yapacak erken uyarı sistemi dahi kurulmuyor. Devlet teşvik vermesine rağmen, tarihi geçmiş gaz ölçüm cihazları, eski havalandırma boruları kullanılıyor ve işçilere verilmesi zorunlu eğitimler göstermelik olarak 15 dakika ile geçiştiriliyor. Daha 13 Ağustos 2022’de metan gazı sıkışmasından dolayı grizu patlaması gerçekleşti ve 9 işçi yaralandı. Böyle bir patlama yaşanmışken, 24.10.2022 tarihinde kovuşturmaya yer yok kararı veriliyor. Yargı makamının madenin durumuna, çıkarılan raporlara bakmadan ve araştırma yapmadan böyle bir karar vermesi iş cinayetlerine davet anlamına geliyor.”

Kaya, usulüne uygun yürütülmemiş olan bu soruşturmadan çıkan kovuşturmaya yer yok kararına itiraz edeceklerini aktardı.