Newroz’a ilişkin yazılı bir açıklama yapan Avrupa Ezilen Göçmenler Konfederasyonu (AvEG-Kon) şunları belirtti: “Ortadoğu halklarının Newroz bayramı bu yıl da başta bölgemiz olmak üzere, tüm dünyada egemenlerin işçi ve emekçilere, ezilen halklara karşı saldırılarını yoğunlaştırdığı bir süreçte karşılanıyor. Baharın gelişini müjdeleyen Newroz, emperyalizm ve sömürgeci devletlerin yüzyıllara varan gadrine uğramış, her türlü soykırım ve katliamla yaşamak zorunda bırakılmış Kürt halkımız için ise diriliş ve direnişin günü olarak sembolleşmiştir. Hiçbir acı, katliam ve zor yöntemi, Kürt halkımızı özgürlük talebini, ulusal kurtuluş ve demokratik hak talebini dile getirme kararlılığından ve iradesinden geri tutamamıştır. Newroz’da ateş olup egemen sömürgeci devletlerin zulüm kalelerini döven Kürt halkı, bugün de haklı mücadelesinden aldığı güçle sömürgecilere karşı baş eğmez yürüyüşüne devam ediyor.

Günümüz Dehak’larının üzerine Devrimci Kawa’nın ateşine tutkuyla sarılarak yürüyen Kürt halkımız Kürdistan’ın tüm parçalarında örnek direnişler ortaya koyuyor. Demokratik, özgürlükçü, kadın eşitlikçi bir devrimle Rojava topraklarını bölgede yaşayan tüm halkların ve inançların özgürce bir arada yaşayabilecekleri alana çeviren Kürt halkı, sömürgeci devletlerin ve emperyalistlerin her türlü saldırı ve hileleri karşısında devrimin değerlerini koruma kararlılığını sürdürüyor. Türkiye, Irak ve İran’da ise gerici ve faşist devlet yapılanmalarına, soykırım ve asimilasyon saldırılarına karşı mücadelesini her gün biraz daha geliştirerek, egemenlerin idam, katliam, gözaltı ve tutuklama saldırılarına karşı kadını erkeğiyle, çocuğu yaşlısıyla direniyor; KDP şahsında ortaya çıkan ‘iç’ ihanete karşı, ulusal birlik talebini yükselterek karşı koyuyor.  

Egemen sömürgeci devletler içerisinde AKP-MHP iktidarı altındaki faşist Türk devletinin, Kürt halkına karşı, sadece Kuzey Kürdistan’da değil, diğer bölgelerdeki Kürt kazanımlarına karşı da en vahşi saldırıları gerçekleştiren gerici güç olduğu kuşku götürmez bir gerçek. İnşa ettiği zindanlar, kale-kollar ve askeri üslerle Kuzey Kürdistan’ı açık cezaevine çeviren Saray rejimi, özyönetim direnişlerinde yüzlerce Kürdü bodrumlarda yakarak öldürmüş, Suriye savaşında örgütlediği gerici İslami çetelerle birlikte Rojava’nın Efrîn, Serêkaniyê ve Cerablus kentlerini işgal etmiş, Medya Savunma Alanlarını işgale kalkışmış, Güney Kürdistan referandumunu dahi savaş gerekçesi saymıştır.

Yeni Osmanlıcılıkla bölge üzerindeki yayılmacı emellerini sürdüren sömürgeci faşist Türk rejimi, ülkedeki tüm demokratik kazanımlarla birlikte, Kürt düşmanlığını temel siyaseti haline getirmiştir. 2015 Suruç katliamıyla birlikte tasfiyeci saldırılarda derinleşen faşist rejim, Kürt halkı ve onun siyasal özneleriyle birlikte, devrimci ve sosyalist güçler, kadınlar, demokratik hak arayışında bulunan her ulus ve inançsal kökenden işçi ve emekçiler üzerinde yoğun devlet terörü uygulamakta. Eşitliğe dayalı halkların kardeşliğini coğrafyamızda örmeye kararlı HDP gibi, tutarlı demokratik siyaset yapanları, eş-başkanları, milletvekillerini, belediye eş-başkanlarını vb. zindanlara doldurmuştur. Başta Kürt halk önderi Abdullah Öcalan olmak üzere, tüm politik tutsaklar üzerindeki tecridi katmerleştirmiştir.

Ancak Devrimci Kawa’nın ateşinde pişmiş Kürt halkı ve onun politik öncüleri; devrimciler, sosyalistler ve yurtseverler AKP-MHP faşist ittifakı karşısında direniş destanları yazmaya devam ediyorlar. Garê işgal saldırısında gerilla karşısında hezimeti yaşayan faşist güçler, 8 Mart’ta alanları dolduran kadınların elektrikli kelepçe prangasını parçalayan duruşu karşısında hayrete düştüler. Yasaklar, gözaltı ve tutuklama saldırıları birleşik mücadelenin barındırdığı potansiyelin realize edilmesinin önüne geçemiyor; faşist Saray rejimine karşı sokaklar, meydanlar eylem alanına dönüyor.

AvEG-Kon olarak diriliş ve direnişin bayramı 2021 Newroz’unda da tüm Kürt halkımızı, her inanç ve ulusal kökenden göçmen işçi ve emekçileri, ilerici ve devrimci güçleri, Avrupalı yerli halklardan enternasyonalist dostlarımızı günümüz Dehakları olan emperyalistler ve sömürgeci gerici-faşist devletlere karşı, onların soykırım ve katliam politikalarına karşı sokağa çıkmaya, Newroz ateşini harlamaya çağıyoruz.”