'Barışın sağlanması için tecride son verilmeli'

Kürt Halk Önderi Öcalan'a yönelik tecride tepki gösteren İHD Amed Şube Başkanı Abdullah Zeytun, "Barışın sağlanması ve çatışmaların sona ermesi için tecride son verilmeli" dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 15 Şubat 1999’dan bu yana tek kişilik bir hücrede tutuluyor. 27 Temmuz 2011’dan bu yana avukatları ile görüştürülmeyen Öcalan, son görüşmesini ise 1 Eylül 2016’da kardeşi Mehmet Öcalan ile gerçekleştirdi. Ağır tecrit koşulları altında olan Kürt Halk Önderi Öcalan'dan yaklaşık 2 yıldır hiçbir şekilde sağlıklı bilgi alınmıyor.

Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) ise, aile ve avukatların Öcalan'ın sağlık ve can güvenliğine ilişkin bilgilendirme yapılmasına dair taleplerini henüz yerine getirmedi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şube Başkanı Abdullah Zeytun, Öcalan'a yönelik ağırlaştırılmış tecride tepki gösterdi. ANF'ye konuşan Zeytun, İmralı'daki tecridin hukukla ve kanunla bir alakası olmadığını dile getirdi.

CPT GÖREVİNİ YERİNE GETİRMELİ

11 Eylül 2016 yılından bu yana İmralı'dan haber alınmadığına dikkat çeken Zeytun, aile ve avukatların Öcalan'la görüşme taleplerinin de sürekli reddedildiğini belirterek, "Sayın Öcalan sıradan bir tutsak değil, barışın ve halkların birlikteliğinin temsilcisidir" diye konuştu. Kürt Halk Önderi Öcalan'ın ideolojisi ve düşüncelerinin bu topraklarda barışın teminatı olduğunu vurgulayan Zeytun, Öcalan öncülüğünde yaklaşık 2 yıl boyunca barış görüşmeleri döneminde akan kanın durduğuna dikkat çekti.

CPT'nin, 28-29 Nisan 2016’da İmralı Adası’na yaptığı ziyaretin raporunu 20 Mart 2018 yılında açıkladığına dikkat çeken Zeytun, Kürt Halk Önderi Öcalan'a yönelik ağırlaştırılmış tecride karşı CPT ve diğer Avrupa insan hakları kurumlarının görevini yerine getirmediğine değindi. CPT'nin yaklaşımının kanunsuz olduğunu vurgulayan Zeytun, CPT'nin bir an önce İmralı'ya gitmesi gerektiğinin altını çizdi.