DBP Amed İl Kongresi: Sessiz kalanlar faşizme ortak olur!

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Amed il örgütü kongresini topladı. Kongrede, tecrit karşıtı mücadele ve yerel seçim mücadelesinin birlikte yürütülmesi gerektiği vurgulandı.

DBP’nin Amed İl Eşbaşkanlığı 5’inci olağan kongresini gerçekleştirdi. Kongrede konuşan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ve açlık grevi eylemlerine dikkat çekti.

Öztürk, 88 gündür açlık grevinde olan DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’i selamlarken, Öcalan üzerindeki tecridin Kürt halkı ve Türkiye halklarına uygulandığını vurguladı.

SESSİZ KALANLAR ORTAK OLUR

Öztürk, "Sayın Öcalan, Kürt halk önderidir, devlet bize onursuzluğu dayatıyor. Bize bu utancın, onursuzluğun ortağı olun diyorlar. Leyla Güven ve diğer arkadaşlarımız bir kez daha, onursuzluğu kabul etmeyeceğimizi gösterdi" dedi.

Tecridin insanlık dışı bir uygulama olduğunun altını çizen Öztürk, “O yüzden sessiz kalmamalıdır. Sessiz kalanlar, arkadaşlarımıza bir şey olursa AKP-MHP faşizminin ortağı olacaktır” diye ekledi.

Öztürk, “Hiç bir zaman diz çökmedik, bundan sonra da diz çökmeyeceğiz” vurgusunu yaptı.

DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan da açlık grevi eylemcilerine dikkat çekerek, Kürt halkının yıllardır ağır bedeller ödediğini hatırlattı.

KAZANIMLAR KORUNMALI

Arslan, “Bugün geriye dönüp baktığımızda, Kürtler dünyanın en onurlu insanları arasına direnerek geldiler. Büyük bedellerden sonra kuşkusuz, biz bundan sonraki mücadeleyi de daha büyük vermek zorundayız. Dün kaybedecek bir şeyimiz yoktu, ancak bugün büyük değerlerimiz var. Halkımızın özgür değerlerini yok etmeye çalışanlara karşı kazanımlarımızı korumamız gerekiyor” şeklinde konuştu.

Leyla Güven ve diğer arkadaşlarının açlık grevi eylemlerinin Kürt halkının özgürlük arayışını boğma çabalarına karşı bir direniş olduğunu ifade eden Arslan, “Açlık grevi eylemleri etrafında örgütlenmemiz, taleplerin yerine getirilmesi için güçlü bir mücadele örmemiz gerekiyor. Sadece Leyla Güven ve diğer arkadaşlarımıza yük bırakamayız. Bu hepimizin sorunu. Kürt karşıtı politika yürüten anlayışlar, Kürtler bu anlayışa karşı topyekûn direnmelidir” dedi.

ÇÖZÜMÜN YOLU İMRALI’DAN GEÇER

Öcalan’ın Kürt halkının iradesi olduğunu kaydeden Arslan, “Türkiye’nin temel sorunlarının çözülmesi isteniyorsa, bunun yolu Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesinden geçiyor. Bunun adresi de İmralı’dır” diye konuştu.

AKP rejiminin baskılarını anlatan Arslan, DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak’a verilen cezalara tepki gösterdi.

Arslan, şöyle konuştu: “Kürtleri öncüsüz bırakmak için eşbaşkanlarımızı yargılayıp mahkum etmeye çalıştılar. Mahkeme 15 yıl ceza vermiş olabilir ama zihniyet teşhir edildi ve yargılandı. Kürtlerin partilerini çalışamaz hale getirerek, vekillerini belediye başkanlarını tutuklayarak, Kürtleri önderliğinden özgürlük davasından vazgeçiremezsiniz. Deneye deneye bunu gördüler ama bu yanlıştan vazgeçmiyorlar.”

BELEDİYELER YENİDEN HALKIN HİZMETİNE GİRMELİ

31 Mart yerel seçimlerine ilişkin de konuşan Arslan, “Halkı kayyum zihniyeti ile yönetemezler. Zorla belediyeleri gasp ettiler ama o belediyeler o halkın iradesi ile seçilenlerin yönetileceği alanlardır. Bu halk elimizde belediye olmadan da vardı. Bu Kürtlerin davası bitmedi. Afrin, Kerkük işgal edildi. Rojava tehdit altında ama Kürt halkı mücadelesinden vazgeçmedi. Kürtler bu seçimde kendilerine saygısızlık yapan zihniyete güçlü bir cevap verecektir. O belediyeler tekrar halkımızın hizmetine girmelidir” ifadelerini kullandı.

Yerel demokrasiden dolayı belediyeler hedef alındığını söyleyen Arslan, “Kürtlerin geliştireceği anlayış, Türkiye halklarına örnek olduğunda bunlar hiç bir yerde oy alamayacak. Kürtler kötü örnek olmasın diye Kürtlerin eşbaşkanlarına ve belediyelerine saldırıyorlar. 31 Mart’ta onlara cevabını vereceğiz” diye konuştu.

SÜREÇ BİR BÜTÜNEN ÖRGÜTLENMELİ

Yerel seçim çalışmaları ve tecride karşı mücadeleye destek çağrısında bulunan Arslan, “Halkımızın bu süreci bir bütünen örgütlemelidir” dedi.

Amed’in siyasetin kalbi olduğunu belirten Arslan, şöyle devam etti:

“Türkiye için de, Avrupa için de, ABD için de Diyarbakır siyasetin kalbidir. Başta yerel seçimler, tecrit ve açlık grevleri açısından Diyarbakır’dan verilen ses, dünyaya ulaşacaktır. Direnen yoldaşlarımıza güç verecektir. Diyarbakır’ı da Diyarbakırlılar temsil ediyor. Diyarbakır’ın yükü daha ağırdır. Diyarbakırlıların bunu laiki ile yerine getireceğine inanıyoruz. Belediye eşbaşkan adaylarımız da 31 Mart gecesine kadar durmak yok. Sadece oy istemeyeceğiz, açlık grevleri için sahiplenme isteyeceğiz. Hepimizin önemli görev ve sorumlukları var”

YENİ EŞBAŞKANLAR SEÇİLDİ

Konuşmalar ardından Faaliyet ve Mali raporlar okundu. Ardından tek liste halinde gidilen seçimde DBP Amed İl Eşbaşkanlığı’na Revşen Karademir ile Garip Kandemir seçildi.