Beştaş: Abdullah Öcalan olmadan çözüm de olmaz

DBP’li Saliha Aydeniz’in vekilliğinin gasp edilmesi görüşmelerinde konuşan HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Kürt meselesinin çözümü Abdullah Öcalan’sız olamaz” dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz’in dokunulmazlığının gasp edilmesine dair Meclis Anayasa ve Adalet Komisyonu’ndan oluşan Karma Komisyon görüşmeleri sürüyor. Komisyon Başkanı Yusuf Beyazıt, Hazırlık Komisyonu raporunu ve fezlekelere dair bilgilendirme yaptı.

Karma komisyon görüşmelerinde söz alan İyi Parti Milletvekili Ayhan Erel, “Böyle bir suç dokunulmazlık için gerekçe değil, yanlış bir kapı aralarız, bu vesile ile dokunulmazlık kaldırırsak” dedi.

'DARBE İŞLETİLİYOR'

DBP’li Saliha Aydeniz’e dair kamuoyunda yaygın bir propagandanın sürdüğünü ifade eden HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, "Bir takvim belirlendi. AKP Genel Başkanı Erdoğan, grup toplantısında talimat verdi. Hemen komisyon toplandı, alt komisyon oluşturuldu. (...) Darbeler her zaman askeri olmaz, asker postallarla yapılmaz. Meclis’in bu darbe devamında araçsallaştırıldığını altını önemle çiziyorum. Şu anda biz bu aracın figüranları konumundayız. Darbenin işletilmesinde Meclis kullanılıyor” dedi. 

Beştaş, "AKP-MHP genel başkanları başta olmak üzere bütün sözcüleri her yerde her zaman ısrarla ve inatla HDP’yi düşmanlaştıran, ötekileştiren, hedef gösteren bir dil ve yöntemle kamuoyunda bir algı oluşturmaya çalışıyor. Bu da savcılar için bir talimattır" dedi.

MHP ve AKP’liler sık sık Beştaş’ın sözlerini kesmeye çalıştı.

'SADECE KÜRTLERE UYGULANIYOR'

Beştaş, "Polise karşı kendini savunan bir milletvekilinin refleks göstermesi soruşturuluyor. Dokunulmazlık meselesi zırh mı? Dokunulmazlık meselesi muhalefetin iktidara karşı korunması içindir. İktidar zaten konuşuyor. Kolluk, yargı elindedir. Muhalefeti susturan iktidara karşıdır. Dokunulmazlık meselesi muhalefete uygulanıyor. Muhalefet içinde de Kürtlere karşı, Kürt milletvekillerine uygulanıyor" diye belirtti.

İMRALI TECRİDİ

Beştaş, şunları da söyledi:

"CHP’den bazı eleştiriler geliyor. Onlara da söylüyoruz; Biz AKP ile ittifak yapmadık, sadece iktidardaydı ve muhatabımızdı. Kim olsa muhatabımız olacaktı. Biz HDP olarak kendi partimize oy istemeyeceğiz, AKP’ye mi isteyeceğiz... Böyle bir şey olabilir mi? Biz Kürt sorununun demokratik yollardan çözümünü savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Kürt meselesine ilişkin CHP’ye sataşmadım, ayrıca sataşabilirim de. Ben onların eleştirilerine atıf yapmak istedim.

Sırf Öcalan konuşmasın diye tecrit uyguluyorsunuz. Tecridin ne ceza hukuk sisteminde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde ne içtihatlar da ne Türk Ceza Kanunu’nda dayanağı yoktur. Tamamen keyfidir. Tecridi, bir kişinin iki dudağı arasında Öcalan konuşmayacak diye karar alıyorsunuz. Herkes ailesi, vasisi ile görüşüyor. Öcalan niye konuşmasın. Bize bir açıklamada bulunun. İşinize gelince koster bozuk. İşinize gelince hava muhalefeti, işinize gelince heyetleri, akademisyenleri göndermek. Barolardan yüzlerce avukat görüşmek isterken, işinize gelmeyince ‘elebaşı’ diyorsunuz. Siz de biliyorsunuz, yarın yine oraya gideceksiniz. Kürt meselesinin çözümü Öcalan’sız olamaz. Bunu siz de biliyorsunuz, biz de biliyoruz. Şiddet dışı bir çözüm için gidilmek zorundadır. Bu dünyanın her yerinde öyledir.

Gemlik Yürüyüşü tecride karşı bir yürüyüştür. Barışı tekrar konuşma, kendi sesinden, sözünden kamuoyuna yansıması önündeki engellerin kaldırılması içindi. Siz tecridi tamamen siyasi emelleriniz için uyguluyorsunuz. Öcalan’ın barış savunularının duyulmasını istemiyorsunuz. Siz içeride, dışarıda savaş diyorsunuz. Kuzey Doğu Suriye’de savaş, Federal Kürdistan’da savaş, biz bunun karşısındayız. Tecride karşı çıkıyoruz. Tecrit işkencedir, işkence insanlığa karşı bir suçtur. Biz bunu hukuki siyasi olarak da karşısındayız. Bu ülkede 3 milyon insan Abdullah Öcalan için dilekçe gönderdi. Meclis’e geldi. ‘Benim irademdir, kabul ediyorum’ dediler. Niye o zaman karşı çıkmadınız, başmüzakereci iken neden karşı çıkmadınız. Bunu kabul etmiyoruz.

'ET İLE TIRNAK DEĞİLİZ!'

Biz ne tırnak ne etiz. Biz eşit olmak istiyoruz. Et ile tırnak ne? Hangimiz tırnak, hangimiz etiz! Bu siyasi darbedir. Bu sorunun adı Kürt sorunudur. Siz Kürtleri milletvekili olarak kabul etmiyorsunuz, oylarını da kabul etmiyorsunuz. Tanıkları satın alıyorsunuz, HDP’lilerin listesi veriliyor, ifade alınıyor. Yandaş kanallar hepimizin fotoğrafıyla servis ediyor. Siz bunun hesabını vereceksiniz. Bizim iktidarımızda adil yargılanacaksınız. Sizin gibi işkence yöntemleriyle olmayacak. Bizimle uğraşmaktan vazgeçin. En yakın arkadaşları tutuklu olan bir partinin milletvekilleriyiz. İlkelerimizden, mücadelemizden, sözümüzden vazgeçmedik. Bu gücü de haklılığımızdan alıyoruz.

Milletvekillerimiz her türlü şiddetle karşı karşıya Meclis Başkanının tek bir gün söz söylemedi. Ama bir yumruk vesilesiyle milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etti."

Konuşmanın ardından komisyon toplantısına 40 dakika ara verildi.