Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, katledilişinin 6. yılında vurulduðu yerde anıldı. Binlerce kişi, "Buradayız ahparig" dedi.
Şişli'de "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz. Buradayız Ahparig" pankartı arkasında binlerce kişi toplandı. En önde Rakel Dink, Delal Dink, Osrof Dink ile Sevag Şahin Balıkçı'nın annesi Ani Balıkçı yer aldı. Dink ailesine Cumartesi Anneleri ile BDP Milletvekili ve HDK Yürütme Kurulu Üyesi Sebahat Tuncel, CHP miletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Musa Çam, KESK Genel Başkanı Lami Özgen, DÝSK Genel Başkanı Erol Ekici, ÖDP Eş Genel Başkanı Alper Taş, SDP Genel Başkanı Rıdvan Turan ve ESP yöneticileri eşlik etti.
Binlerce kişi, Agos Gazetesi önüne doðru yürüyüşe geçerken, çok sayıda dilde "Hepimiz Ermeni'yiz, hepimiz Hrant'ız", "Buradayız Ahparig", "Katilleri koruyan cinayete ortaktır", "Ji bo hrant ji bo dad e", "Geleneði terk et katilleri teslim et" yazılı dövizler taşındı.
Yürüyüş boyunca Ermenice ezgiler çaldı, binlerce kişi "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz", "Biz bitti demeden bu dava bitmez", "Irkçılıða, katilleri koruyanlara, karanlıðın bekçilerine karşı buradayız ahparig", "Katilleri koruyan cinayete ortaktır", "Katil devlet hesap verecek", "Geleneði terk et katilleri teslim et", "Biji bıratiye gelan" sloganlarını attı.
Yürüyüş devam ederken, Dink'i sevenler Agos Gazetesi önünde toplanmaya başladı. Agos Gazetesi'nin balkonundan "Buradayız Ahparig 6. yıl" yazılı pankart asıldı. Dink'in tam vurulduðu yere karanfiller bırakılırken, Ermenilerin tedirginliðini simgeleyen ve "Kavga felaket, barış adalet getirir. Barış güneşe benzer her yeri ve her şeyi anlatır" yazan güvercin figürleri bırakıldı. Agos önüne ayrıca "Biz bitti demeden bu dava bitmez" yazılı pankart asıldı. Buradan da Ermenice aðıtlar yükseldi.
Amerikalı dilbilimci ve yazar Naom Chomsky, BDP Milletvekilleri Hasip Kaplan ve Sırrı Sakık ile gözaltında işkenceyle öldürülen Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak, Agos binasına girerek ailenin acısını paylaştı.
Binlerce kişi Agos Gazetesi önüne geldiðinde, Hrant Dink'in vurulduðu saatte, Hrant'ın sesi eşliðinde saygı duruşu yapıldı.
Ardından Hrant'ın Arkadaşları adına bu yılki konuşmayı ilahiyatçı yazar Hidayet Şefkatli Tuksal okudu. Tuksal, "6 yıl önce bugün, bu saatlerde Hrant Dink, burada katledildi. Onu katleden karanlıðı tanıyor ve ona sıkılan o menfur kurşunların mesajını biliyoruz. Bugün o mesaja karşı hep birlikte buradayız. Bu ülkenin her kesiminden, kendisini Hrant Dink'e borçlu hisseden, onun kaybıyla kendisinden bir parça kaybettiðine inanan ve onun için adalet isteyen insanlar olarak buradayız. O hastalıklı ve öldürücü mesajı bir daha hiç kimse almasın diye buradayız. Nefret ve şiddetin bu ülkenin hayrına bir yol olmadıðını söylemek için buradayız. Hakikatin ve dostluðun hatırı için buradayız" dedi.
6 yıldır adaletin tecelli etmesini beklediklerini belirten Tuksal, ekledi: "Ancak katillerin eline silah veren, onları cesaretlendiren, cinayeti örgütleyen, soruşturmayı karartan devlet içindeki yapı yargı önüne çıkarılmadı, verilen sözler tutulmadı."
Aksine Hrant Dink'i ölüme götüren tüm resmi görevlilerin terfi ettirildiðine dikkat çeken Tuksal, "6 yıldır adalet can çekişiyor" dedi. Tuksal, unutmadan, yorulmadan, bıkmadan adalet talep ettiklerini ifade etti.
Tuksal, Hrant Dink'e de seslendi, Ermeni soykırımını kast ederek, "O kanlı kuyunun varlıðını senin sayende öðrendik. Öðrendiklerimiz bizi hak ve hakikat karşısında sorumlu kıldı. Biz bugün, Allah ve tarih önünde bu sorumluluðumuzu yerine getirmek için buradayız" dedi.
Dink'in iki halkın yaralarını sarmak, iki halk için daha adil ve onurlu bir gelecek saðlamak için hayatını verdiðine işaret eden Tuksal, bu mücadeleyi sürdüreceklerini belirtti.
Ardından ABD'li muhalif yazar ve dilbilimci Noam Chomsky konuştu. Agos'un balkonundan seslenen Chomsky, "Bu çok etkileyici ve ilham verici kalabalıðı görmek çok sevindirci. Düştüðü yere gelen bu kadar insan, onun izinden gitmeye söz verdiðinde ancak başarabiliriz. Onu ancak böyle en iyi şekilde anarız" dedi.
Ardından Rakel Dink, binlerce kişiye seslendi. Rakel Dink, şöyle konuştu:
"Sevgili dostlar bugün altıncı yıl oldu. 6. özlem dolu ama kararlılıkla onun vurulduðu yerde, burada bulunuyoruz, buradayız. Sizinle biraz dertleşeceðim. Ýyilik eden yok, bir kişi bile yok. Herkes suç işliyor. Herkes, her devlet işlemeye devam ediyor. Suç ve günah altın olsa kimse takmaz. Fakat suçu işlerken maalesef düşünce de, akıl da, körleşmiş ve kapalıdır.
Kazanç, üstünlük derken kimleri yok ediyorlar, nelerden mahrum kalıyorlar. Farkında olmadan veya farkında olarak yok etmek... Yok etmek var olmaksa, var olman benim, bizim yok olmamızın üzerindense bu senin büyüklüðünün ve üstünlüðünün ispatı deðil, hiçliðinin ispatıdır.
Ey, Tanrı benzerliðinde yaratılmış insanoðlu; güç ve yetki sahibi olacaðım derken insanlıðından da olma! Çalmaya, gasp etmeye ve öldürmeye gelenle hiçbir ortak paydamız, paydaşlıðımız olmasın, sevgili kardeşler.
Canımıniçini, sevgilimi, çutagımı (keman) öldürtmek, düşünme ve algı yoksunluðunun ispatı deðil mi? Ounsursuzluk, mahcubiyet ve utanç deðil mi? Tahammülsüzlüðün ispatı deðil mi? Yoksa hala 'Bunlar da ne demek' mi diyorlar? 'Evet, öyle diyorlar' diye düşünüp ümitsizliðe düştüðüm zaman, Hisus (Mesih Ýsa) kulaðıma fısıldar: 'Ben kabirde kalsaydım, haklı olurdun meyus durmaya. Fakat kabirde kalmadım; kalmadıðım gibi, bütün gerçekler de gün gibi, güneş gibi ortaya çıkacak.' Kalk, meyus olma! Evet, meyus olmayacaðız. Umutla, imanla, şevkle buradayız, birlikteyiz.
Ey Türkiye'nin güzel insanları, sevgili gençler, anneler, babalar, kardeşler!
Türkiye'nin sevgili vatandaşları!
Saðdakine de, soldakine de zarar vermeden, ötekileştirmeden, ayrımcılık ırkçılık etmeden buradayız. Adalet borcumuzu hatırlayarak buradayız. Sevgimizi hatırlayarak, umudumuzu hatırlayarak buradayız. Yataklarında sevdiklerinin elini tutarak ölme fırsatı ellerinden alınanların anısına buradayız. Acımızla onurumuzla buradayız. Doðruluk ve adalet için buradayız. Bir birimize hikayelerimizi anlatmak, anlamak içih buradayız. Hoşgeldiniz, hepiniz hoşgeldiniz. Buradaya olmaya devam edeceðiz. Teşekkür ederim."
Rakel Dink'in konuşmasının ardından ellerindeki karanfilleri Dink'in vurulduðu yere bırakanlar, Agos önünden ayrıldı.