‘Çözüm için Öcalan serbest bırakılmalı’
‘Çözüm için Öcalan serbest bırakılmalı’
‘Çözüm için Öcalan serbest bırakılmalı’
Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği’nin (TUAD) hasta tutsakların serbest bırakılması için düzenlediği basın toplantısında konuşan BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, “Kürt sorununun nihai çözümü isteniyorsa, bunun yolu Kürt halkının önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasından geçer. Bunu da hükümetin bugünden kendi gündemine alması gerekir” dedi.
TUAD, Türkiye'nin farklı cezaevlerinde bulunan hasta tutsakların ciddi sağlık sorunlarını görmezden gelerek tahliye edilmemeleri yönünde rapor hazırlayan Adli Tıp Kurumu'nun tutumunu kınamak amacıyla Yenibosna'da bulunan İstanbul Adli Tıp Kurumu önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamaya, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, BDP İstanbul İl eş başkanları Asiye Kolçak ve Ali Rıza Bilgili, BDP il, ilçe örgütleri yöneticileri, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) temsilcilerinin yanı sıra yüzlerce kişi katıldı. "Hükümet adım at hasta tutsakları serbest bırak", "Cezaevlerinde ölümlere son hasta tutsaklara özgürlük" yazılı ve üzerinde hasta tutsakların isimlerinin bulunduğu pankartların açıldığı açıklamada, "Önderliğin yoldaşı Medeni Yıldırım", "Çatışmalı süreç mi demokratik çözüm mü", "Roboski'den Lice'ye katil hep aynı" ve "413 tutsak ölümle yüz yüze" dövizleri ve hasta tutsakların fotoğrafları taşındı. Sık sık, "Be Serok jiyan na be", "Kürt halkının önderi Sayın Öcalan", "Barışa da savaşa da hazırız" ve "Hasta tutsaklar serbest bırakılsın" sloganları atıldı. Eylemde ayrıca Madımak Katliamı'nda yaşamını yitiren 33 aydının şahsında özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulunuldu. Saygı duruşu sırasında, "Çerxa Şoreşe" marşı okudu.
Açıklamayı TUAD Başkanı Avukat Sinan Zincir yaptı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın başlatmış olduğu "Demokratik kurtuluş özgür yaşam yürüyüşü"nde Kürt özgürlük hareketi ve bileşenlerinin, tüm samimiyetiyle sorumluluklarını yerine getirdiğini; ancak AKP'nin müzakerelerin ilerlemesine yönelik en ufak iyi niyet girişimini ortaya koymadığını ifade etti. Sürecin ikinci aşamasında adım atma sırasının AKP'de olduğunu belirten Zincir, "Kürt halkının bu aşamada en temel talebi başta Sayın Öcalan ve hasta tutsaklar olmak üzere 10 bin Kürt tutsağın serbest bırakılmasıdır. Çünkü Kürt halkı şunu çok iyi biliyor ki, Sayın Öcalan'ın özgürlüğü Kürt halkının özgürlüğüdür" diye konuştu.
Zincir, Türkiye'nin farklı cezaevlerinde sayıları 413 olan ve hayati tehlikesi bulunan hasta tutsakların tedavi gördükleri hastanelerde sağlık durumlarının ciddiyetine ilişkin raporlar hazırlanmasına rağmen Adli Tıp Kurumu tarafından bu raporlara itibar edilmeyerek, tahliye edilmemeleri yönünde raporlar verildiğini söyledi. Son olarak Türkiye'nin çeşitli cezaevlerinden "Adli Tıp Raporu alınılacak" diye 17 hasta tutsağın Metris Cezaevi'ne getirildiğini ifade eden Zincir, "Daha önce raporları olmasına rağmen yeniden rapor alımını bekleme mantığı tutsaklara dayatılan bir işkencedir. Tıp etiği ve ahlakını taşımayan Adli Tıp Kurumları Türkiyeli ve Kürdistanlı devrimciler için ölüm üreten bir mekanizma haline gelmiştir. Tıp biliminin gerçeklerine aykırı faşist kararıyla onlarca devrimciyi ölüme göndermiştir. Onun için buradan çıkacak kararı beklemek, hasta tutsakların yaşam hakkını bu ırkçı kurumun kararlarına bağlamak telafisi imkansız durumlarının doğumuna yol açacaktır" diye konuştu.
ÖHD Başkanı Fırat Epözdemir ise hasta tutsakların serbest bırakılmasının siyasi ve hukuki bir meseleden önce vicdani bir mesele olduğunu söyledi. Epözdemir, "Hasta tutsakların serbest bırakılması için her yolu deniyoruz. Bizler vicdanlarını kaybetmiş insanlar değiliz. Adli Tıp Kurumları ırkçı ve faşist yaklaşımlarından vazgeçmelidir" dedi.
Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri adına konuşan Cemile Akgün de "Çözüm süreci anneleri umutlandırmıştır. Sayın Öcalan'ın yürütmüş olduğu süreci destekliyoruz. Baraj ve karakolların yapımı bir an önce durdurulmalıdır. Sayın Öcalan özgür olmadan Kürt halkı da özgür olmaz" diye konuştu.
BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel de hükümete adım atması için çağrıda bulunduklarını da kaydetti. "Çünkü gerçekten bir çözüm olacaksa hükümetin adım atması gerekiyor” diyen Tuncel, “Barışın iki tarafı olur. Sayın Öcalan üzerine düşen sorumluğu yerine getirdi. Sayın Öcalan'ın dediği gibi hükümetin demokratik siyaset önündeki engelleri kaldırma zamanıdır. Bunu kim yapacak? Bunu hükümet yapmayacaksa kim yapacak? Biz mi yapacağız? Sayın Beşir Atalay diyor ki, 'BDP niye sokağa çıkıyor?' Sen adım at. Biz sokağa çıkmayalım. Sen yasaları değiştir, sen terörle mücadele yasasını değiştir, Bingöl'ün hesabını ver. Lice'nin hesabını ver. Biz de sokağa çıkmayalım. Tabi sokağa çıkacağız. Bizim bir geleneğimiz var. Direne direne kazandık. Bundan sonra da direne direne kazanacağız" dedi.
Kürt sorununun nihai çözümü için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmaı gerektiğini de belirten Tuncel, güven artırıcı adımlar olmadığı sürece, sürecin ilerlemesinin mümkün olmadığını kaydetti. Tuncel şunları belirtti: "Kürt sorununun nihai çözümü isteniyorsa, bunun yolu Kürt halkının önderi Sayın Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasından geçer. Bunu da hükümetin bugünden kendi gündemine alması gerekir. Çünkü bir halkın önderi özgür değilse o halk özgür değildir. Bu bütün dünyanın bildiği, AKP 'nin de bildiği bir durumdur." Konuşma ardından oturma eylemi yapıldı.