Durmadan düşmanın üzerine yürüdü

Amargi Zilda (Bahar Uçak), Malazgirtliydi. Genç yaşta Türk cezaevleriyle tanıştı ama oradan dağlara taştı. Cilo’dan Başûr’a, oradan Erzurum bölgesine varıp şehadete uzanana kadar düşmanın üzerine yürüdü.

Bahar Uçak (Amargi Zilda) gittikçe aydınlanan ve aydınlığını dağlara verdikçe coşan bir ışık gibiydi. Bu ışık, 2019’da Bingöl’de Türk devlet güçleriyle girdiği çatışmada yiğitçe savaştı ve ‘bu bir başlangıçtır’ dediği ölümsüzlerin diyarına yol aldı.

Amargi Zilda, Murat’ın akışını en güçlü aldığı Malazgirt’te, 1995’te sıcaklığını aldığı bir Haziran günü dünyaya gelir. O kadar sıcaktır ki Murat suyuyla yıkanır, annesinin kucağına verilir. O kadar çok zayıf ve küçükmüş ki annesinin sütü ona yetmemiş. Kürdistan analarının “eğer PKK’nin bir savaşçısı olmasaydı” helal etmemelerinden korktuğu sütlerinden içmiş.  Daha gençken alacağı bir şeyin olmadığına inanarak okulu bırakır ve özgürlüğe yürümek için yola düşmüşken zalimlerin pususunda ele geçer ve zindana girer. Uzun bir dönem zindanda kalan Amargi, düşmanın onu vazgeçirmek için denediği tüm yöntemleri boşa çıkartıp özgürlüğe olan mutlak arayışına devam eder. Dört duvar ortasında düşmanın bedenini parçalayıp zindandan çıkar ve Cilo’nun nefes kesen zirvelerine ulaşır.

Süt kardeşiyle aynı kampta yer alır. “Kendimi buluyorum” dediği Perihan Kalesi’nin asil uçurumlarında, yanaklarını kesecek kadar soğuk olan havasında dağlara ve yoldaşlığa tekrar aşık olur. Büyüdüğünü hissettiği bir vakitte “artık intikam vaktidir” deyip Kuzey’in dağlarına döner.

ANALARIN SÜTÜ İÇİN

“Analardan emdiğim sütün hakkını vermeye gidiyorum” der ve Kuzey’e yol alır. Erzurum’un karla kaplı dağlarını gülüşüyle yağmura dönüştürüp düşman üzerine yağmaya gider. Sıcaklığı kadar sıcak bir günde, soğuğun tüm mermileriyle karşı karşıya kalır. Komutan Şevin Bingöl’le sırt sırta verip büyük bir düşman gücüyle çatışır. Son mermilerine kadar zalime vurup namluyu kusturdu Komutan Şevin ve savaşçısı Amargi.

“Arşe’nin kemana dokunuşu gibi bu yoldaşlar” diyordu Amargi Zilda. İşte böyle bir anlamdı gidişi. Arşe kemana dokundu ve senin ezginle doldu her yer. Bu bir ayrılık değil, yeni bir başlangıçtır. Şimdi sütünü sana helal eden anaların senin kucaklama vakti!

“Geliyorum sana Kürdistan

Lanet yağmurlarından ıslanan çocukların

Kayıplarına eşlik etmeye geliyorum.

Silahın namlusundan, intikam kusturmaya

Tanrıları çayır çayır yakmaya geliyorum

 Köleliği paramparça etmeye geliyorum.

Baharına geliyorum Kürdistan

Kavgamla,

Sol yanımda,

Bayrama geliyorum…!”

Şehid Amargi Zilda