Encü: Katliamcıların yanında saf tutmaktan vazgeçin
Encü: Katliamcıların yanında saf tutmaktan vazgeçin
Encü: Katliamcıların yanında saf tutmaktan vazgeçin
Roboski'de TSK'ye ait savaş uçakları ile yapılan bombardıman sonucu çoğu çocuk 34 Kürdün yaşamını yitirdiği Roboski katliamının 59 hafta değerlendirmesinde,katliamı görmezden gelen ana akım medyanın sistem açısından işlevi ele alındı. Veli Encü,Türk hükümeti ile medyasını, "Burada yaşanan katliamın gizlenmesinde, saklanmasında, manipüle edilmesinde, katliamcıların yanında saf tutmaktan vazgeçin, jandarma,polis gazeteciliğini terk edin, bunun vicdani sorumluluğu ile yüzleşmenizi geciktirecek davranışlardan kaçının, bir gün mutlaka bu katliamcı yaklaşımla bu coğrafya yüzleşecek" diyerek uyardı.
Roboskîlili aileler, katliamda yitirdikleri yakınlarının mezarı başında 59'uncu haftada adalet çığlıklarını yükseltmeye devam etti. Katliamda yaşamını yitiren 34 Kürdün fotoğraflarını taşıyan Roboskili aileler bu haftaki Perşembe değerlendirmesinde, katliamı görmezden gelen ana akım medyanın sistem açısından işlevi ele alındı.
Katliamın üzerinden 59 haftanın geçtiği hatırlatıldığı eylemde aileler adına değerlendirmede bulunan Veli Encü, "Medya üzerinde AKP öncesini kastederek M.Ali Birant, hiçbir zaman özgür gazetecilik yapamadık , adeta servis gazeteciliği yapıyorduk demiyor muydu? Yeni dönemde de açıkça medya patronları hükümet tarafından toplanarak brifinglere tabii tutulmadılar mı. Nelere sessiz kalmaları, nerelerde konuşmaları gerektiği söylenmedi mi.. Tüm bu telkinleri dinlemeyip hareket eden medya patronlarından tutunda gazetecilere kadar neler yaşandığını biliyoruz. Bizim yaşadığımız katliama gelince Genel kurmay açıklama yaptığı saate
kadar, yani gece katliam yaşandıktan sonra, ertesi gün öğle 12.00 ye kadar tek bir medya her hangi bir haber yapmadı. Hatta haber olarak yapmak isteyeni de engellediler. Örneğin, CNN Türk televizyonu, medya mahallesi programında Ayşenur Aslan ve konuğu Can Dündar'idi. Medya mahallesi programı tarih ise 29 Aralık 2011, saat 11.00 gibi, tam Roboski' den bahsedecek ki kulaklığına 'Uludere olayına girmeyin' bu haber verilmeyecek deniliyor, Ayşenur Aslan devam edince yayın odasına
kadar müdahale ediliyor,engellenmeye çalışıyor. Hatta Can Dündar, katliamın ertesi günü saat 12.00'ye kadar kimsenin Roboski ile ilgili haber yapmamasını medya mahallesi programında eleştirerek sansüre, hatta oto sansüre dikkat çekiyor. Medyanın, geçmişten bu yana katliam ya da bu tür siyasi cinayetlerle ilgili sicili oldukça kabarıktır. Roboski'yi önce görmezden geldiler, daha sonra açıkça söylemek gerekirse hükümet ne istediyse o doğrultuda yayın yapmaya devam ettiler" diye konuştu.
POLİS GAZETECİLİĞİ İLE KATLİAMLAR MANİPÜLE EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR
Ana akım medyanın son olarak Diyarbakır'da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın uluslararası komplo ile Türkiye'ye getirilişini protesto olayları sırasında akrep tipi zırhlı araçla ezilerek yaşamını yitiren Şahin Öner'e ilişkin haberleri de değerlendiren Encü, "Bu haber de bu medya tarafından aynı bu şekilde aktarılmadı mı? Kaynakları kimdi bunu sormak gerekiyor, panzeriyle Şahin'i öldürenler mi?" diye sordu. Encü "Bunun adı sonra gazetecilik, ya da habercilik oluyor. Bunun bir adı konulacaksa bu polis gazeteciliğidir" ifadesini kullandığı konuşmasına şöyle devam etti: "Aynı yaklaşım ve daha tehlikeli bir oyunla ,bu büyük medya bizim burada yaşadığımız katliamı manipüle etmeye çalıştı ve hala aynı yol ve yöntemlerle bu habercilik yaklaşımını devam ettirmektedir. Biz Roboski'li aileler ve dostları olarak, Milliyet Gazetesi'nin 7 şubat 2013 tarihinde Önder Yılmaz'ın kaleme aldığı haberin , bir kere daha iyi göz atmak gerektiğini düşünüyoruz. Bu haber'in neden böylesi bir zamanda yapıldığını sorgulamak gerektiğini düşünüyoruz. Bu haberin kaynağını da, niyetini de bir çok kez sorgulamak gerektiğini düşünüyoruz. Haberin bütününde ise bu haberin ne için hazırlandığını ya da servis edildiğini ve nelerin üstünün bu haber ile başlayarak kapatılmaya çalışılacağını bir kere daha sorgulamak gerektiğini düşünüyoruz."
'BU COĞRAFYA BU KATLİAMCI YAKLAŞIMLA MUTLAKA YÜZLEŞECEK'
Söz konusu haberin başından itibaren hükümetin katliama yaklaşımını özetlediğini kaydeden Encü, "Hükümet her fırsatta katliamda yaşamını yitiren canlarımızın arasında sivil olmayan kişiler var tezine sarıldı. Katliamı bu anlamıyla kamuoyunun gözünde meşrulaştırmaya çalıştı" diyerek haberin içeriğini hatırlattı. "Milliyet Gazetesi yazarlarından Önder Yılmaz Şahin Öner cinayetinde olduğu gibi görevini yapmıştır ama gazeteci olarak değil, jandarma gazeteciliği olarak layıkıyla yerine getirmiştir" diyen Encü, "Diyarbakır Barosu'nun, Diyarbakır Savcılığı'ndan yaşadığımız katliam ile ilgili dosyanın üzerinde ki gizlilik yasağının kalkmasıyla ilgili yaptığı başvurunun reddedilme nedeni, bu şekilde hükümetin sorumluluğunu gizleyecek delillerin üretilmek istenmesinden midir? Katliam için oluşturulan, TBMM alt komisyonunun hala oluşturulduğu söylenen raporun bekletilme nedeni ,yine bu şekilde sonradan oluşturulacak deliller midir?" diye sordu ve Türk hükümeti ile medyasını, "Burada yaşanan katliamın gizlenmesinde, saklanmasında, manipüle edilmesinde, katliamcıların yanında saf tutmaktan vazgeçin, jandarma,polis gazeteciliğini terk edin, bunun vicdani sorumluluğu ile yüzleşmenizi geciktirecek davranışlardan kaçının, bir gün mutlaka bu katliamcı yaklaşımla bu coğrafya yüzleşecek" diyerek uyardı.