DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması amacıyla 85 gündür açlık grevinde. Açlık grevine 8 Kasım’da başladı. Bugün cezaevlerinde 250 dolayında siyasi tutsak, Strasbourg’da 14 kişi, Hewlêr’de bir kişi ve Galler’de bir kişi süresiz-dönüşümsüz açlık grevi yürütüyor.

Bir yıl cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen Güven'i, Amed’deki evinde Fransız haber ajansı AFP’ye konuştu. 55 yaşındaki Güven, eylemini sürdüreceğini belirtirken, “Ölümü göze alarak açlık grevine başladım” dedi.

TEK BİR TALEBİM VAR

“Çok kötü durumda değilim” diyen Güven, “Yaşıma ve yürüttüğüme eyleme bakılırsa, böyle bir performans sergilemeyi beklemiyordum” diye ekledi.

Güven, “Tek bir talebim var: Yakınları ve avukatları ile görüşmesine izin verilmeyen Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması” diye konuştu.

Öcalan’ın yasalara göre hakları olduğunun altını çizen Güven, “Başka bir şey istemiyorum” vurgusunda bulundu.

SAVCI GREVE SON VERİLMESİ TEŞEBBÜSÜNDE BULUNDU

Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ile Ocak ortasında görüştürülmesi ve kendisinin tahliye edilmesini yetersiz bulan Güven, hükümetin tüm bu girişimlerinin açlık grevlerine son vermek için olduğunu ifade etti.

Güven, tutukluluğu sırasında Diyarbakır Başsavcısı ve başka bir yargıcın açlık grevine son vermek için kendisini ikna etmeye çalıştığına da dikkat çekti.

KARANLIĞA BİR ÇIĞLIK ATTIM

Güven, eyleminin “bireysel bir girişim” olduğunun altını çizerek, “Karanlığa bir çığlık attım” dedi. Kendi ve diğer açlık grevi eylemcilerinin sesinin duyulduğunu da sözlerine ekleyen Güven, “Özünde ne istiyoruz? Demokrasi, insan hakları, eşit bir adalet istiyoruz” vurgusunu yaptı.