Hollanda, Almanya, Fransa'daki partilerden HDP'ye dayanışma mesajı

Hollanda, Almanya, Fransa sol ve sosyalist partileri, HDP'ye dayanışma mesajı gönderdi, "Mücadelenize hayranız" açıklamasında bulundu.

Hollanda Sosyalist Parti Senato Başkanı Tiny Kox ve Temsilciler Meclisi Başkanı Lilian Marijnissen, Almanya Sol Parti (DIE LINKE) eşbaşkanları Janine Wissler ve Susanne Hennig-Wellsow ve Fransa Sosyalist Parti Başkanı Olivier Faure, HDP’ye yönelik saldırılar ve kapatma davasına ilişkin HDP eş genel başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’a dayanışma mesajı gönderdi.

'MÜCADELENİZE HAYRANIZ'

Liderlerin dayanışma mesajları şöyle:
Hollanda Sosyalist Partisinden Tiny Kox ve  Lilian Marijnissen:
"Öncelikle, daha demokratik ve adil bir Türkiye için sürdürdüğünüz mücadeleye olan büyük hayranlığımızı dile getirmek isteriz.
Türk makamlarının seçilmiş muhalefet milletvekillerinin, özellikle de HDP'nin seçilmiş milletvekillerinin, dokunulmazlıklarını kaldırmaya yönelik girişimlerini şiddetle kınıyoruz. Türk yetkililerin, ülkenin üçüncü partisi olan HDP'yi kapatma yollarını aramaya devam etmesini demokrasinin temel kurallarına aykırı olarak görüyoruz. Bu, son genel seçimlerde açığa çıkan seçmen iradesinin açık bir ihlalidir.
Türk yetkililerin, eski eşbaşkanlarınız Sayın Demirtaş ve Sayın Yüksekdağ da dahil olmak üzere birçok milletvekiliniz ve çok sayıda belediye başkanınızın da dahil olduğu diğer seçilmiş temsilcilerinizi hapse atmış olmasından derin üzüntü duyuyoruz.
Birçok kez belirttiğimiz gibi, seçilmiş siyasetçiler hapishaneye değil parlamentoya aittir. Türk makamlarının Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin nihai kararından sonra Sayın Demirtaş'ı serbest bırakmayı reddetmesi, Türkiye’nin Avrupa Konseyi'ne üye bir devlet olarak yükümlülüklerinin açık ve kabul edilemez bir ihlalidir ve bu ihlal sonuçsuz kalamaz.
Sizlere ve hukukun üstünlüğü ve demokratik bir Türkiye için çabalayan herkese gönderdiğimiz en iyi dileklerimizi lütfen kabul edin."

'YANINIZDA OLACAĞIZ'

Almanya Sol Parti (DIE LINKE) eşbaşkanları Janine Wissler ve Susanne Hennig-Wellsow:
"Birkaç yıldır Türkiye'deki gelişmeleri büyük bir kaygıyla takip ediyoruz. Son zamanlarda HDP'nin yasaklanmasına yönelik gelen hamleler de endişelenecek daha çok şey olduğunu gösteriyor. Eğer bu olursa Türkiye’de demokrasiden geriye ne kaldıysa yok olacaktır. 2013-2014'teki barış görüşmeleriyle büyüyen minik umut filizi, çok geçmeden ayaklar altına alındı. Bunun yerine sahte suçlamalar, dokunulmazlıkların kaldırılması, medyanın kapatılması, sivillerin öldürülmesiyle sonuçlanan Türkiye içi askeri saldırılar, Sur'un imhası, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınması, Suriye'nin işgali vb. gelişmeler yaşandı. Şimdi ise rejim muhalefeti tamamen yok etmeyi planlıyormuşçasına, yeni bir dokunulmazlık ve tutuklama dalgası başlattı. Biliyorsunuz ki, DIE LINKE olarak bizler insan haklarını, özgürlükleri ve adaleti tamamen hiçe sayanları hep kınıyoruz.
Tüm HDP’li yoldaşların cesaretini, gücünü ve direncini görüyoruz. Durum kötüleşmesine rağmen, yolunuza devam ettiniz ve mücadelenizi sürdürdünüz. DIE LINKE olarak dayanışma içinde sizin yanınızdayız."

'ERDOĞAN REJİMİNİ KINIYORUZ'

Fransa Sosyalist Parti Başkanı Olivier Faure:
"Sosyalist parti ve kendi adıma, Türkiye'de demokrasinin ve hukukun üstünlüğünün giderek kötüleşen durumuna ilişkin derin endişelerimizi ifade etmeme izin verin. Fransa'daki bizler ve tüm Avrupalı sosyalist ve sosyal demokratlar aile, Erdoğan’ın otoriter rejimini ve onun Kürt halkını ve HDP’nin demokratik olarak seçilmişlerini sözde terörist olarak yaftalamak politikasını kınıyoruz.
Eşbaşkanlarınız Sayın Selahattin Demirtaş ve Sayın Figen Yüksekdağ'ın dokunulmazlıklarının kaldırılmasının ardından asılsız suçlamalarla hapsedilmeleri (ve ayrıca Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na yönelik son benzer hamle) HDP'ye karşı kalıcı bir baskının başlangıcı oldu. Sonraki yıllarda, HDP’nin seçilmiş binlerce belediye başkanı, belediye meclisi üyesi ve aktivisti hükümet tarafından hukuka aykırı olarak ihraç edildi ve tutuklandı. Sosyalist Parti'nin bazı temsilcileri, Genel Sekreterleri veya Avrupa parlamentosuna seçilen bazı temsilcileri, Avrupa Sosyalistler Partisi veya İlerici İttifak tarafından düzenlenen bazı dayanışma etkinliklerine katılma fırsatı bulmuştu.
Geçen yıl, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yoldaşımız Selahattin Demirtaş'ın derhal serbest bırakılması yönünde karar verdiğinde, Türkiye'nin tehlikeli dış politikası bir iyimserliğe zemin sunmasa da, bu kararın uygulanacağını umuyordum. Bugün, HDP’ye yönelik kapatma hamlesiyle Türkiye’de demokrasinin tam olarak yok olması riski ortaya çıkmıştır. Fransa’da önümüzdeki yıl yapılacak parlamento seçimleri nedeniyle iktidar partisi zayıflık gösteriyor olsa da bizler hapisteki çok sayıda entelektüelin bizlere gösterdiği gibi, her özgür sese tereddütsüz karşı olan otokratik bu rejimin varlığını görmezden gelemeyiz.
Bu nedenle sevgili yoldaşlar; partinizle, halkınızla ve Türkiye'deki tüm demokratlarla samimi ve tam dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtiyoruz. Avrupa Sosyalistleri Partisi (PES) ile birlikte, durumunuzun Avrupa'da ve Fransa'da daha fazla bilinmesi için sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz."