Hukuk örgütleri: Pakistanlı avukatlar yalnız değildir !

ÇHD, DİH ve ÖHD, bu yıl Pakistan’daki avukatlara ithaf edilen 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü dolayısıyla Pakistan İstanbul Başkonsolosluğu önünde açıklama yaptı.

Hukuk örgütleri, dünyada bu yıl Pakistan’daki avukatlara ithaf edilen 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü dolayısıyla bir çok kentte açıklamalar yapıldı.

İstanbul’da 4 Levent’te bulunan Pakistan Başkonsolosluğu önündeki açıklama, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), Demokrasi için Hukukçular (DİH) ve Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) tarafından gerçekleştirildi.

Katledilen Amed Baro Başkanı Tahir Elçi ile tutuklu ÇHD, HHB avukatlarının fotoğraflarının taşındığı eylemde, “2014’ten bu yana Pakistan’da 86 meslektaşımız katledildi” pankartını açıldı.

Dünyada 28 hukuk örgütü ve barodan oluşan Tehlike Avukatlar İçin Koalisyon tarafından hazırlanan bu yılki ortak metin ÇHD üyesi Oğuzhan Topalkara tarafından okundu.

Topalkara, geçmiş yıllarda Çin, Kolombiya, Mısır, Honduras, İran, Filipinler, İspanya / Bask Ülkesi ve Türkiye`ye ithaf edilen 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü’nün bu yıl büyük baskı altındaki Pakistanlı meslektaşlarına adandığını belirtti.

PAKİSTAN ‘DA 2014 YILINDAN BU YANA 86 AVUKAT KATLEDİLDİ

Topalkara, geçtiğimiz on yıllar içerisinde, Pakistan’da avukatların sadece mesleki faaliyetlerini icra ettikleri için, yargısal taciz ve gözaltında işkencenin yani sıra, kitlesel katliam, cinayet, cinayete teşebbüs, saldırı, ölüm tehdidi, itibarsızlaştırılma, taciz ve gözdağının hedefi olduklarına dikkat çekti.

Avukatlarının ailelerinin de bu tehditlerden nasibini aldığı ve bir kısmı katledildiğini belirten Topalkara, bazı avukatların barodan ihraç edilmekle tehdit edildi veya evleri ve ofisleri polis tarafından basıldığını anlattı.

TEHDİTLER ÇOK YÖNLÜ !

Pakistanlı avukatlara karşı en korkunç saldırının 8 Ağustos 2016 tarihinde gerçekleştiğini belirten Topalkara, Quetta Hükümeti Hastanesi’ne yapılan silahlı ve bir canlı bomba saldırısında 56 avukatın hayatını kaybettiğine dikkat çekti.

Topalkara, avukatlara yönelik saldırıların failleri arasında El-Kaide, DAİŞ gibi örgütler, radikal islamcı örgütler ve polisin bulunduğuna işaret etti. Aynı zamanda bazı cinayetlerin arkasında hükümet yanlısı milislerin bulunduğuna ilişkin birçok rapor da bulunduğunu belirten Topalkara, bu anlamda tehditler çok yönlü olduğunu vurguladı.

1990’DAN BU YANA 62 KİŞİ DİNE KÜFÜR SUÇLAMASIYLA ÖLDÜRÜLDÜ

Hıristiyan avukatların yahut azınlık Müslüman grupların mensubu avukatların durumları da son derece kaygı verici olduğuna işaret eden Topalkara, avukatların Pakistan’da Şii mezhebine mensup olmaları nedeniyle katledildiğini belirtti. Topalkara, bunun da ötesinde, birçok durumda avukatlar müvekkilleri ve müvekkillerinin davaları ile özdeşleştirildiğini aktardı. Pakistan’da dine küfür suçlaması ile karşı karşıya kalan birçok kişinin yargılamaları sonuçlanmadan katledildiğine dikkat çeken Topalkara, 1990'dan bu yana 62 kişi dine küfür suçlamasının akabinde öldürüldüğünü belirtti. Topalkara, avukatlar da, sadece dine küfür suçu isnat edilen kişileri savundukları için hedefi olduğunu dile getirdi.

TALEPLER:

2014 ila 2019 yılları arasında Pakistan'da avukatlara yönelik işlenen cinayetler ve ölümcül saldırıları kronolojik olarak açıklayan Topalkara, hukuk örgütlerinin Pakistan hükümeti ve Parlamentosu’ndan taleplerini ise şöyle sıraladı:

Birleşmiş Milletlerin Avukatların Rolü Hakkındaki Temel Prensiplerinin gereği olarak; avukatların mesleklerini güvenlik içerisinde ve cezalandırılma tehdidi yahut saldırı korkusu olmaksızın icra edebilmelerinin sağlanması gerekmektedir.

Avukatlara yönelik her nevi taciz veya saldırının engellenmesi ve avukatların korunmasının güvence altına alınması gerekmektedir. Avukatlara karşı gerçekleşmiş saldırılara ilişkin hızlı ve etkili soruşturma süreçleri işletilmeli ve yargılama süreçlerinin bağımsızlığı ile adil yargılanma hakkının tesisi sağlanmalıdır.

Dine küfür suçlaması ile karşı karşıya kalan bireylere ilişkin dayatma ve cezalandırılma yahut belirli bir dini inanca sahip olduğu için hedef gösterilme, yine bu sayılan kişileri avukat olarak temsil ettiği için hedef gösterilme konuları da dâhil olmak üzere; dini hoşgörünün tesisi için gereken tüm önlemler alınmalıdır.

Pakistan Ceza Kanununun dine küfür ile ilişkili düzenlemelerinin derhal ilga edilmesi gerekmektedir. Bu suçlama ile yapılmış tüm suçlamalar düşürülmeli ve bu suçtan ötürü tutuklu yargılanan yahut hüküm giymiş herkes serbest bırakılmalıdır.

İnsan haklarını savunmak adına gerçekleştirdiği fiiller nedeniyle tutuklanmış olan tüm insan hakları avukatları ve savunucularının özgürlüğünün tesisi için hükümet ve parlamento elinden gelen her şeyi yapmalıdır. İnsan haklarının savunulması ile ilgili fiillerden dolayı yapılmış tüm suçlamalar düşürülmelidir.

6) Egemenlik alanı içerisinde yer alan tehlike altındaki Pakistanlı avukatlara geçici yahut gerekli olduğu durumda kalıcı şekilde korunma sağlanmalıdır.

7) Bizler Avrupa Birliğini, onun üye devletlerini ve diğer hükümetler ile uluslararası organizasyonları Pakistan ile olan ilişkilerini, Pakistan'ı uluslararası yükümlükleri gereği avukatların ve insan hakları savunucularının korunmasını güçlendirmeye yönlendirmek adına kullanmaya çağırıyoruz.

8)Bizler avukatları, baroları, hukuk topluluklarını ve STK’ları Pakistanlı meslektaşlarımıza bir an önce dayanışma ve destek mesajları iletmeye davet ediyoruz. Bu mesajlar Pakistan Barolar Birliğine (ulusal baro örgütü) gönderilebilir: [email protected] Barolar Birliği’nin web sitesi şu şekildedir: http://pakistanbarcouncil.org.

Eylem “Pakistanlı avukatlar yalnız değildir”, “Pakistan’da düşene, dövüşene bin selam”, “ Tutuklu avukatlar serbest bırakılsın” sloganlarıyla sona erdi.