İsviçre’de bugün “Çevre ve Nüfus Birliği” (ECOPOP) adıyla bir referandum düzenleniyor. Göçmenleri, çevre sorunlarının nedeni olarak gösteren bu inisiyatif yabancı düşmanlığını savunuyor.

İsviçre’deki nüfus artışını engellemeyi ve var olan doğal kaynakların yetersiz olduğunu savunan ECOPOP, ülkedeki nüfus artışının ve çevre sorunlarının sorumlusu olarak ülkede yasayan göçmenleri hedef gösteriyor. İsviçre federal parlamentosu tarafından geçtiğimiz yaz reddedilen ECOPOP bugün halk oylamasına sunulacak.  ECOPOP inisiyatifinin yürüttüğü yeşil ırkçılığa karşı ülke genelinde uzun sureden beri kitle örgütleri tarafından “ECOPOP’A HAYIR” kampanyaları düzenlenerek referandumdan geçmemesi isteniyordu. İki taraflı yürütülen bu politikalara bugün İsviçreliler karar verecek.

Var olan doğal kaynakların yetersiz olduğunu savunan, kaynakların kullanımı kontrol ederek insan yaşamını garantiye almalıyız düşüncesini ön plana çıkararak çevreci bir dil kullanan inisiyatif tüm bunlara karşı çözüm önerisi olarak göçmenlerin sayısını radikal bir biçimde azaltmak istiyor. Göçmenlerin artışının yıllık yüzde 0.2 ile sınırlandırılmasını talep eden inisiyatif, sınır bölgesindeki işçiler ve kısa süreli oturum izni olan göçmenlerin buna dahil etmiyor. Bununla birlikte düşük ücretli iş gücünün İsviçre ekonomisine getireceği faydayı hesaplayan ECOPOP, kısa süreli oturum izni olan göçmenlerin ise ailelerini yanlarına getirilmesini istemiyor. ECOPOP bu durumla İsviçre’de kaldırılan mevsimlik işçi statüsünü yeniden geri getirmeyi hedefliyor.

Tükenmekte olan doğal kaynakların ve ekolojik sorunların asıl sebebini görmek istemeyen ECOPOP, sorunların özünü çarpıtarak göçmenlerin sayısının azaltılmasıyla ve dünya nüfusunun artışının engellenmesiyle bu sorunların çözüleceğinin propagandasını yapıyor.

Yaptıkları politikalarla göçmenleri, yoksul ülkeleri ve gelişmekte olan 3 sınıf ülkeleri sorunun tek parçası olarak gören inisiyatif, ülkede yabancı düşmanlığını ve nefretini geliştirmekle birlikte sorunların özünü çarpıtıyor.  Yaptıkları politikaların ırkçı olduğunu dile getiren Demokratik kitle örgütlerine karşı kendilerini çevreci ve doğa koruyucusu olarak gösterip savunmaya başlıyorlar.

Kapitalist sermayenin doğayı ve çevreyi yok eden gerçekliğinden uzak durmaya çalışan inisiyatif, yaptıkları politikayla çevre ve doğa sorunlardan uzaklaşarak yeşil ırkçılık mantığı yaratmaya çalışıyor. Yaratmaya çalıştığı bu mantıkla bugüne kadar bütün sorunların sebebi olarak gösterilen göçmenleri ülke vatandaşları gözünde bir kez yine hedef tahtasına oturtmak istiyor.

Yine yoksul ülkelerdeki nüfus artışının doğal kaynakların tüketilmesinde en büyük neden olarak gören ECOPOP nedense başta Afrika olmak üzere birçok yoksul ülkede emperyalist
güçler tarafından yıllardan beridir uygulanan yeraltı ve yerüstü doğal zenginlerin yok edilmesini gündemine almıyor.

Kendilerinin hiçbir siyasal güç tarafından desteklenmediğini açıklayan ECOPOP’un referanduma gitmek için toplanması gereken 100 bin imza için harcanan 500 bin Frank nereden geldiğine yönelik demokratik kitle örgütleri tarafından sorulan sorulara ise hala cevap verilmiş değil.

ECOPOP diye adlandırılan ve İsviçre gündemini aylardan beri meşgul ederek bir anlamda göçmenleri hedef tahtasına oturtmaya çalışılan bu duruma yönelik son kararı bugün İsviçreliler verecek.