Kartal Meydanı’nda binler haykırdı: Artık yeter geçinemiyoruz !

Binlerce işçi ve emekçinin “Artık yeter geçinemiyoruz” sloganıyla akın ettiği Kartal Meydanı’nda konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Bu tezgâhları bozmak boynumuzun borcudur. Ant olsun ki, kara kışı işçi baharına çevireceğiz” dedi.

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kartal Meydanı'nda "Artık yeter geçinmek istiyoruz" şiarıyla düzenlediği mitinge binler akın etti.

“Asgari değil insanca yaşam” diye haykıran binler, hükümeti istifaya çağırdı. Yağmura rağmen sabah erken saatlerinde Marmaray’ın Başak durağı önünde bir araya gelen kitle, kortejler halinde miting alanına yürüdü.

DİSK’in başını çektiği yürüyüşte, direnişteki işçiler ve emekçiler ön saflarda yerini aldı. Çok sayıda siyasi parti ve demokratik kitle örgütünün katıldığı mitingde, üniversiteli ve liseli gençlerin de ilgisi büyüktü. Sık sık, “ Hükümet istifa”, “Asgari değil insanca yaşam”, “ İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “ Sermaye çöpe, iktidar işçilere”, “ Direne direne kazanacağız”, “ Genel grev genel direniş” sloganlarını atan binler, miting alanına sığmadı.

‘GERÇEKLER BU MEYDANDA!’

Miting, iş cinayetinde ve özgürlük mücadelesinde hayatını kaybedenler için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Sendika başkanlarının kürsüye çıkıp kitleyi selamladığı mitingde, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu bir konuşma yaptı.

“İşsizliğe, pahalılığa, zamlara, faturalara artık yeter diyenler merhaba” diyerek sözlerine başlayan Çerkezoğlu, ekonomik krizin ve pandeminin en ağır yükünü işçi ve emekçilerin taşıdığını vurguladı.

Her sabah yeni bir zamla uyandıklarını hatırlatan Çerkezoğlu, “Her gün yoksullaşıyoruz. Ancak ülkeyi yöneten beylere göre her şey yolunda. Zamlara yeter diyoruz, TUİK çıkıyor enflasyon yüzde 21 diyor. İşsizliğe yeter diyoruz, işsizlik azaldı diyorlar. Geçinemiyoruz diyoruz, şahlandık diyorlar. Yalan söyleyince gerçeklerin değişeceğine inanıyorlar, ama gerçekler bu meydanda” diye konuştu.

‘YOK ÖYLE YAĞMA !’

İnsanlar her gün yoksullaşırken, ülkeyi yönetenlerin Türk Lirasının değer kaybetmesine ile “kurtuluş savaşı” diyerek övündüğünü hatırlatan Çerkezoğlu, “Bunların kurtuluş dedikleri, koltuklarının kurtuluşu. Bu ülkeyi Avrupa’nın en fazla asgari ücrete mahkum işçi sınıfı haline getirdiler. Ucuz emeğe dayalı Çin modeli sevdasıyla çıktıkları yolda, asgari ücret bugün Türkiye’de Çin’den daha düşük. Açık açık söylüyorlar; TL değer kaybedince ücretler azalacak diyorlar. Rekabet gücümüz artacak diyorlar., yabancı sermaye Türkiye’ye akacak diyorlar. Yok öyle yağma! Bu meydandan bir kere daha haykırıyoruz: Bu ülke, bu halk, bu ülkenin işçi sınıfı satılık değildir. Uluslararası pazarlarda kelepire satılığa çıkarılacak şahsa ait bir mal değildir” dedi.

‘BU ADALETSİZLİK DÜZENİ DEĞİŞTİRMEK HEPİMİZN BOYNUNUN BORCUDUR !’

Yabancı sermayeyi, petrol prensleri ve krallarına, “kelepir emek kelepir memleket” diyenlerin tezgâhlarını bozacaklarını kaydeden Çerkezoğlu, emeğin kölelikten kurtuluş savaşını bugün bu alandan başlatacaklarını vurguladı. Çerkezoğlu, şöyle konuştu:

“Ant olsun ki, kara kışı işçi baharına çevireceğiz. Evet baharı özledik, bu ülkeye işçi baharı şart. Sadece ekmeğimiz için değil, sadece geçinebilmek için değil, adalet için, demokrasi için de işçiler olarak ayağa kalkıyoruz. Bugün demokrasi ve adalet her zamankinden fazla işçinin ekmeği. Bu ülkede mahkemelerce suçsuz olduğu tescil edilmiş on binlerce KHK’lı hala işsiz. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği göreve iade kararları dahi uygulanmıyor. Tine meydandan soralım; mahkeme kararlarına dahi uyulmadığı bir düzende adalet var mıdır? Hukuk var mıdır? Adalet yoksa, ekmek olur mu? Adalet yoksa barış olur mu? Adalet yoksa demokrasi olur mu? Bu adaletsiz düzeni değiştirmek hepimizin boynunun borcudur.”

‘KIRMIZI ÇİZGİMİZ 5200 TL !’

Asgari ücret görüşmelerin sürdüğünü hatırlatan Çerkezoğlu, işçi sınıfının kırmızı çizgisinin 5200 TL olduğunun altını çizdi. TUİK’in hesaptan kaçırdığını işçi sınıfının gözden kaçırmadığını vurgulayan Çerkezoğlu, dört kişilik bir hanede iki kişi çalışırsa, ancak 5200 lira ile yoksulluk sınırı aşıldığına işaret etti.

Çerkezoğlu, alınacak acil önlemleri şöyle sıraladı: “Asgari ücretin ve tüm ücretlerin, asgari ücret tutarı kadar bölümünde vergi ve kesintiler kaldırılarak tüm ücretlere 100 lira iyileştirme yapılmalıdır. Devlet sorumluluk almalı, tüm çalışanlara 1000 lira ek destek sunmalıdır. En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine çekilmelidir. Elektrik, su, doğalgaz faturalarındaki ve temel tüketim maddelerindeki vergiler sıfırlanmalıdır.”

İşçi sınıfının yaşadığı gelir kaybının telafi etmenin en önemli yolunun, sendika ve grev hakkı olduğunun altını çizen Çerkezoğlu, “O zaman buradan bir kez daha haykırıyoruz; yoksulluğa ve emeğimizin ucuzlatılmasına teslim olmayacağız. Biz çalışıyoruz, biz üretiyoruz, Türkiye’ye büyüdüğüyse hakkımızı istiyoruz. Hep birlikte omuz omuza, bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenler olarak kuracağız. İşçiler, emekçiler, kadınlar, gençler bu ülkenin gerçek sahipleri olarak kuracağız” diye noktaladı.

Konuşmaların ardından miting, halaylarla sona erdi.