KCK’den Sivas katliamı mesajı
KCK’den Sivas katliamı mesajı
KCK’den Sivas katliamı mesajı
KCK İnanç ve Azınlıklar Komitesi yazılı bir açıklama yayınlayarak Sivas Katliamında hayatını kaybeden Alevi aydınlarını andı.
Komite adına yapılan açıklamada Sivas Katliamıyla birlikte halkların barış, kardeşlik ve refah içerisinde bir arada yaşama ideallerine kasteden gerici zihniyetin nefretle kınandığı ifade edilirken bu yılki anmanın Türkiye’de Alevi toplumunun sorunlarının yoğun olarak tartışıldığı bir döneme tekabül etmesine dikkat çekildi. Açıklamada şunlar ifade edildi: “Her şeyden önce, aradan yirmi yıl geçtiği halde, hala katliamın sorumlularının hak ettikleri cezalara çarptırılmamış olmaları, AKP Hükümetinin, Alevi toplumuna yönelik yaklaşımlarında samimi olmadığını göstermektedir. AKP Hükümeti, Alevi toplumuna karşı samimi davaranmadığı gibi, riyakar politikalarla Alevileri bir biçimde devlete bağlamaya çalışmakta ve kendi öz değerlerinden uzaklaştırmak için gayret sarfetmektedir. Alevi toplumunun Madımak’ta olduğu gibi büyük bedeller vererek gündemleştirdiği kendi sorun ve taleplerini,AKP Hükümeti, Alevilere büyük bir lütuf yapıyormuşçasına ‘Alevi açılımı’ adı altında topluma sunmaya çalışmaktadır. Oysa Türkiye’de, gerek Alevilik, gerek Kürtlük, gerek Kadınlık ve gerekse de proleterlik adına elde edilen her dirhem hak, tüm toplumun büyük mücadeleleriyle kazanılmıştır. Fakat hakkı almak kaçınılmaz hale geldiğinde, AKP Hükümeti, ya büyük bir işgüzarlıkla topluma nasıl bol keseden haklar verdiğinin propagandasını yapmış, ya da basit propagandalarını, hak diye topluma dayatmıştır.
ALEVİLER DEVLET İÇİNE ÇEKİLEREK YOK EDİLMEYE ÇALIŞILDI
Türkiye’de bugün yapılmakta olan ve ‘Alevi açılımı’ diye topluma sunulan tartışmalarda da, AKP hükümeti aynı riyakarlığı yapmaktadır. Alevi toplumu, son yarım yüz yılda verdiği büyük demokrasi mücadelesiyle, kendi en temel demokratik ve insani haklarını Türkiye toplumunun gündemine koymuştur. Toplum, Alevilerin haklı taleplerini destekler duruma gelmiştir. Bu durumda Alevileri tanımak ve geçmişte Alevi toplumuna karşı yapılan haksızlıklardan dolayı onlardan özür dilemek kaçınılmaz hale gelmiştir. Ama AKP Hükümeti, samimi davranarak bunu yapmak yerine, Alevileri devlete bağlamanın gayreti içerisine girmiştir. İnsana göre elbise biçmek yerine, elbiseye göre insanı biçmek misali, devletin en gerici yasalarını değiştirmek yerine, Alevi toplumunu gerici yasalara uydurma çabasını sarfetmiştir. AKP Hükümeti bununla da kalmamış, Alevileri devletin içine çekerek yok etmeye çalışmıştır. Alevi toplumunun, asla devlet içerisine girme ve kendi özünden uzaklaşma pahasına devletten pay alma gibi bir talebi olmamıştır. Aleviler her zaman, devletin tüm inançlar alanından el çekmesi gibi, ilkesel değerdeki bir demokratik tutum içerisinde olmuştur.
ALEVİLER GELECEĞİ BELİRLEYECEK ETKİLİ BİR GÜÇTÜR
Uzun ve meşakkatli bir mücadele sürecinin oluşturduğu birikimlerle Alevi toplumu, yıllardır kendilerini boş vaadlerle oyalayan CHP’den uzaklaşmış ve çeşitli düzeylerde kendi demokratik örgütlenmesini gerçekleştirmiştir. Aleviler artık Türkiye ve Kürdistan’da gerçek demokrasi mücadelesini veren Kürtler, Kadınlar, Ekolojistler ve benzeri hareketlerle aynı blokta yer almıştır. Bu anlamda Aleviler Türkiye’nin demokratik geleceğini belirlemede son derece etkili bir güç haline gelmiştir. Bu durumun farkında olan Devlet ve AKP Hükümeti, CHP’den uzaklaşan Alevileri, AKP eliyle yeniden devlete bağlama çabasına girmiştir. Ancak Aleviler, kendi çıkarlarının etle tırnak gibi demokratik değer ve güçlerle ittifakına bağlı olduğunu bilerek hareket etmiştir.
ALEVİLER GERİCİLİĞE KARŞI BİRLİK OLMALI
Devlet, demokratik kurtuluş ve çözüm sürecinde giderek güçlenen bu demokrasi bloğunu zayıflatmak için, Alevi toplumunu hareketimize karşı kışkırtma gayreti içerisine girmiştir. Çözüm sürecini, Alevilik karşıtı bir süreç olarak lanse etmeye çalışmıştır. Ancak atılan her adımda görüldüğü gibi Alevi toplumunun temel hak ve özgürlükleri, bu sürecin olmazsa olmazları biçiminde devlete dayatılmıştır. Hareketimiz her zaman, özgürlük mücadelesini sadece Kürtlerin değil, Alevilerin, Ezdilerin, Asuri, Ermeni, Süryani ve diğer halk ve toplumsal kesimlerin mücadelesi olarak görmüştür. Çözüm de tüm bu toplumsal kesimlerin hak ve taleplerinin karşılandığı bir süreç olacaktır. Alevi toplumu da, bu mücadele sürecinde, Maraş’ta, Çorum’da, Sivas’ta ve Gazi’de ortaya koyduğu gibi bu mücadelenin en temel bir bileşeni olmuştur. Bu itibarla çözüm sürecinin de en çok tartışılan konu ve bileşeni olacaktır. Bu süreçte, daha güçlü olmak ve daha fazla kazanım elde etmek için gerekli olan tek şey, daha fazla örgütlenmek ve birlikler yaratmaktır. Bu anma günü vesilesiyle tüm Alevi toplumunu her türlü gericiliğe karşı birlik olmaya çağırıyor, tekrardan Sivas katliamı şehitlerini saygıyla ve minnetle anıyoruz.