Keskin: İdam tartışması boştur

İnsan Hakları Derneği (İHD) Eşbaşkanı Av. Eren Keskin, Türkiye’nin idamı geri getirmesinin mümkün olmadığının altını çizerek, idam tartışmalarının boş olduğunu söyledi.

İHD Eşbaşkanı hukukçu Eren Keskin, Türkiye’nin idamı getirmesinin Batı’dan dışlanması ve Avrupa Konseyi’nden atılması anlamına geleceğine dikkat çekerek, “Doların bu kadar yükseldiği bir ortamda bir de idam geri getirilse ne olur siz düşünün” dedi.

ANF’ye konuşan Eren Keskin, çocuk istismarıyla başlayıp siyasilere uzanan idam tartışmalarına son noktayı koydu. Keskin, Türkiye’de sıkça yapılan idam tartışmalarının tamamen kamuoyunu kandırmaya ve ırkçı kesimlerin gazını almaya dönük tartışmalar olduğuna işaret ederek, Türkiye’nin idam cezasını geri getirmesinin mümkün olmadığının altını çizdi. Türkiye’nin yıllar önce Avrupa Konseyi’nin ek protokolünü imzalayarak, idam cezasını gündeminden çıkarttığını anımsatan Keskin, “Eğer Türkiye tamamen Batı’dan dışlanmak, Avrupa Konseyi’nden atılmak istiyorsa o zaman idam cezasını geri getirsin” diye konuştu.

HUKUK TERSYÜZ EDİLİYOR

Kurdaki dalgalanmalara işaret eden Keskin, “Doların bu kadar yükseldiği bir ortamda ne olur siz düşünün” diyerek Türkiye’nin bunu göze alamayacağını kaydetti. İdam tartışmalarına Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın da dahil edilmesinin hukuku tersyüz etmek, hukuku hiç bilmemek anlamına geldiğini vurgulayan Keskin, yasaların geriye dönük işlemeyeceğini hatırlatarak, bunun son derece içi boş ve yalan bir tartışma olduğunun altını çizdi.

İSTİSMARIN DA İSTİSMARI

Yıllardır kadın ve çocuklara yönelik şiddete karşı verdiği mücadeleyle de bilinen Eren Keskin, idamı tekrar gündeme getirmek için çocuğa yönelik cinsel istismarın malzeme olarak kullanılmasına da tepki gösterdi. Kadına ve çocuğa yönelik şiddetin siyasi iradeden ayrı düşünülemeyeceğini vurgulayan Keskin, Türkiye’nin birinci imzacısı olduğu Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi’ni uygulamadığı için kadına yönelik şiddetin giderek arttığını ifade etti. 2015’e kadar Türk Ceza Kanunu’nda bir cinayetin “namus” nedeniyle işlenmesinin indirim sebebi sayıldığına işaret eden Keskin, “Yani bizzat devlet, 'sen eğer namus nedeniyle öldürürsen ben senin cezanı indiririm' diyordu. Avrupa Birliği’nin etkisi ve kadınların yoğun mücadelesi sonucunda bu durum yazılı hukukta değişse de mantalite olarak değişmedi. Türkiye’de yargı son derece erkek egemen, militer ve feodal değer yargılarıyla yargılama yapıyor” dedi. Şiddetin meşrulaştırıldığı oranda arttığını belirten Keskin, idamın da şiddetin içselleştirilmesi nedeniyle yaratıldığına dikkat çekti.

İKTİDAR KUTUPLAŞMADAN BESLENİYOR

Okumayan ve şiddete meyilli bir toplumu bir tarafın yönetmesinin daha kolay olduğunu belirten Keskin, “Öyle olduğunda ‘vatan millet’ edebiyatıyla o insanlara her türlü istediğinizi yaptırabilirsiniz. Zaten eğitimin bu kadar kötüleşmesi, insanların cahil kalmasının amaçlanması da rahat yönetmek için yapılan şeyler” şeklinde konuştu. Kutuplaşmadan beslenen siyasi iktidarın, bu kutuplaşmayı artırmak için idam mekanizmasını kullandığına işaret eden Keskin, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bunlar boş tartışmalar. Adımın Eren olduğu kadar eminim ki bu devlet idam cezasını geri getiremez.”