Kobanê Davası: İktidar mahkemeye talimat veriyor

Kobanê Davası'nın duruşmasında konuşan siyasetçiler, mahkeme heyetinin AKP-MHP iktidarından talimat aldığına dikkat çekti, avukatlar da 'İstiklal Mahkemesi' benzetmesinde bulundu.

DAİŞ’in Kobanê’ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014’te yaşanan eylemler nedeniyle 21’i rehin 108 kişi hakkında açılan Kobanê Davası’nın 6. duruşmasının ilk oturumu, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görüldü.

Duruşmaya Amed'den SEGBİS ile katılan avukat Mahsuni Karaman, “Talimat duruşmalarına bizlerin de katılma hususu aklınıza bile gelmedi ya da umurunuzda bile değil. Önünüze geliyor, siz de ‘okundu, dosyaya konuldu’ diyerek yargılamayı sürdürmek istiyorsunuz" diyerek mahkeme heyetine tepki gösterdi.

Müştekilere dair yapılan duruşmaların heyete ait olduğunu belirten Karaman, mahkemenin talimatıyla ülkenin birçok yerinde hakimlerin kürsüye çıkıp müştekileri dinlediğini kaydetti. Bu şekilde dinlenen bir kişiyle konuştuğunu dile getiren Karaman, “‘Beni de çağırdılar, ben de gittim duruşmaya’ dedi. ‘Kim yaptıysa onlardan şikayetçiyim’ dedi. Ben de ‘senin şikayet ettiğin kişiler Demirtaş ve arkadaşlarıdır’ dedim. Şaşırdı. İnsanlar kandırılarak, zorla götürülüyor. ‘Biz şikayetçiyiz’ şeklinde beyanları alınıyor ve gönderiliyor" dedi.
Karaman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Heyetinizde yeni bir üye var. Kendisine de iddianameyi incelemesi için 6-7 aylık bir süre verin. Eğer bu taleplerimizi olumsuz değerlendirecekseniz, size tavsiyemiz dosyadan çekilin. En iyisini yapmış olursunuz. Gelen daha iyi olacak mı biliyorum ama en azından teorik olarak siz kendinizi kurtarmış olursunuz.”

MAHKEME HEYETİ KÖŞEYE SIKIŞTI

Amed'den duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Avukat Cihan Aydın, Mahkeme Başkanı Bahtiyar Çolak’ın görevden neden azledildiğini sordu. Bunun cevaplanması gerektiğinin altını çizen Aydın, “Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve bunun gibi kurumlardan gelen yanıtları kabul etmiyoruz. Çünkü bunlar davanın katılanları ve taraf. Bunların gönderdikleriyle yargılama yapamazsınız. Bahtiyar Bey kendini kurtardı, siz de kurtarın” dedi.  
Yine Amed'den SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılan Avukat Cemile Turhallı Balsak, duruşmada mevcut klasör sayısını sordu. Soruyu yanıtlamayan mahkeme başkanı, avukatın konuşmasına devam etmesini söyledi.
Konuşmasını sürdüren Balsak, “Bu cevabınızla bilmediğinizi anlıyorum. Adil yargılama hakkı uluslararası sözleşmelerle güvence altına alınmış bir haktır. Ama bu hakkın uygulanmasından birinci derece sorumlu olan sizlersiniz. Tarafsız bir mahkeme heyeti olarak orada bulunmuyorsunuz ne yazık ki" diye belirtti.

'İSTİKLAL MAHKEMESİ' BENZETMESİ

Av. Veysi Eski, “Her şeyin olağanüstü olduğunu siz de biliyorsunuz. Olağanmış gibi davranmayın, ‘mış’ gibi bir yargılama yapmayalım. ‘CMK’da duruşmalar kesintisiz olur’ diyorsunuz, doğrudur ama her yargılamanın kendi ruhu var. Siz burada 108 sanıklı duruşma yapıyorsunuz. Her duruşma arasında yüzlerce evrak geliyor. Siz her ne kadar yasallığa dayansanız da savunma hakkının özünü bu şekilde duruşma periyotlarını belirleyerek ortadan kaldırıyorsunuz” dedi.
Ülkede çok sayıda OHAL dönemi yaşandığına dikkati çeken Eski, “En çok da Kürtlere yönelik yargılamalarda oldu. Kürtlere yönelik yargılamaların hepsi düşman ceza hukuku çerçevesinde oldu. Şeyh Sait yargılaması 1925’te başladı bitti, idam cezaları verildi. İdam cezaları Meclis’te onaylanmadan infaz edildi. Şu anda sizin bu yargı pratiğinizin Şark İstiklal Mahkemesi’nin yargı pratiğinden bir farkı yoktur" diye konuştu.
Makul sürenin belirlenmesi talebinde bulunan Eski, “2 ay ara verilmesi gerekiyor. Ara karar kurun, duruşmayı sonlandırın, 2 ay sonrasına gün verin, biz de gelip kaldığımızda yerden devam edelim. Aksi takdirde savunma makamı olarak bu yargılamanın bir parçası olmayacağız. Bu bir yargılama değil şark istiklal mahkemesinin bir devamı niteliğindedir biz bunu kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı.
Ardından söz alan avukatlar da Eski’nin taleplerinin ortak talepleri olduğunu ifade ederek, karar verilmesini istedi.

 'ERDOĞAN VE BAHÇELİ TALİMAT VERİYOR'

Selahattin Demirtaş ise şöyle konuştu:

"Sıfır delille bizi ikinci defa tutuklayıp da ‘ne yapacağız’ dediler ve gizli tanık beyanlarına başvurdular. Savcı, gizli ve açık tanık ihalesine çıktı. Avukatlarımız sizden bu soruşturma aşamasındaki tuhaflıkların araştırılması talebinde bulunuyor. Gizli ve açık tanıklar nerede bulundu, araştırılsın. Soruşturma savcısı nasıl İzmir'e gitti, geri geldi bunlar HSK’dan sorulsun. Ben anlayabiliyorum. Avukatlar ‘iki celse arasında 50 klasör daha geldi bakamadım’ diyorlar. Aleyhte, lehte ne var bilmiyoruz. Dosyayı fiziki olarak alabilsek bin klasörü koyacak yer yok. Açık söylüyorum, Devlet Bahçeli ve Erdoğan Türkiye'yi yöneten iki siyasi lider ve bu davanın sonuçlanması için grup toplantısı salonlarından yargıya talimat veriyorlar. Hem bizi terörist olarak ilan ediyorlar hem de İçişleri Bakanlığı avukatıyla dahil oluyor. Savunma hakkı dediğimiz sadece süreyle sınırlı değil. Bazı yargı mensupları ideolojik olarak Bahçeli ve Erdoğan'a bağlı olabilir, bazıları korkuyor olabilir. Ama biz onları sandığa gömeceğiz.  
Bize yüzlerce yıl ağırlaştırılmış ceza verseniz de binlerce yol verseniz de aynı süre yatacağız çünkü halk sandıkta karar verecek.
Ama özellikle Van’daki, başını eğmeye çalışanlara karşı dik duran arkadaşa da teşekkür ediyorum ve dik durmayı halktan öğrendik, halkımızın öğrencisiyiz dik durmaya devam edeceğiz.”

 'YALANLA DOLANLA HAZIRLANAN DOSYA'

Görevi gasp edilen Amed Belediye Eşbaşkanı Gülten Kışanak, avukatlarının taleplerine katıldığını ve taleplerin dikkate alınması gerektiğini ifade ederek, “Bu davanın, kumpas hale gelmesinin sorumlusu biz değiliz. Bu kadar içinden çıkılmaz bir dosyayı önünüze koydular ve siz de acilen bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Bundan sonraki süreçte biz bu kumpası açığa çıkartmak için üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Bunun için bir an önce savunma yapmak istiyoruz. Açık bir kumpas var. Yalanla, dolanla kurgulanan bir dosya var. Bu nedenle halkımıza gerçeği anlatmak istiyoruz. Ama bunların açığa çıkarılması için koşulların temin edilmesi gerekiyor. Size talimat verdiler siz de bize vermeye çalışıyorsunuz, öyle bir şey olmaz” şeklinde konuştu.  
Kışanak, “Ben robot olsam da 50 bin sayfayı okuyamam. Size makul süre diyoruz ama siz anlamıyorsunuz. Çünkü başınızda ‘bir an önce karar verin’ diyenler var. Buyurun kararı verin. Eğer hakikatin ortaya çıkarılması gibi bir derdiniz yoksa bizim öyle bir derdimiz var bunu ortaya çıkaracağız. Ama size bir talimat verilmiş gereğini yapacaksınız. Bizim üzerimizden bunu yürütmeye çalışmayın, buyurun gereğini yapın. Biz siyasetçiyiz” dedi.  
Figen Yüksekdağ ise şöyle konuştu:
“Avukatların taleplerine katılıyoruz. Bu dava bir kumpas davası. Yargılamaktan kaçtığımızı söyleyen bir mahkeme heyeti ile karşı karşıyayız. Bugüne kadar kaçmadığımız, arkadan dolaşmadığımız için hala kumpas davalarıyla muhatabız."
Ardından söz alan tutuklu siyasetçiler de tutukluluk devam gerekçesinin dahi kendilerine bir hafta sonra tebliğ edildiğini belirterek, savunma hazırlığı için 2 aylık sürenin verilmesini talep etti.

YARIN DEVAM EDECEK

Ara kararını açıklayan mahkeme başkanı, duruşmada hazır bulunmayan siyasetçilerin mazeretlerini okuyarak yarın devam edecek duruşmaya hazır bulundurulmaları için cezaevine yazı yazılmasına ve bugün için sunulan mazeretlerin kabulüne karar verdi. Cumhuriyet savcısının talebinin sonra değerlendirilmeye karar veren mahkeme başkanı duruşmaya yarına kadar ara verilmesine karar verdi.
Karara itiraz eden avukatlar, taleplerine dair karar verilmesini istedi. Mahkeme başkanı mazeret bildiren tutuklu siyasetçilerin de taleplerini aldıktan sonra talepleri değerlendireceğini söyledi.
Duruşmaya yarına kadar ara verildi.