Konteyner kentlerde dram devam ediyor
Konteyner kentlerde dram devam ediyor
Konteyner kentlerde dram devam ediyor
2011 yılında iki büyük depremle hayatları alt üst olan Vanlı depremzedelerin dramı bitmiyor. Valiliğin konteyner kentlerden zorla çıkarmak istemesi üzerine açlık grevine başlayan depremzedeler, barınacak yerleri olmadığını, talepleri kabul edilene kadar eylemlerini sürdüreceklerini belirtiyor.
23 Ekim ve 9 Kasım 2011’de yaşanan büyük depremlerin ardından konteyner kentlere yerleştirilen depremzedelerin dramı bitmiyor. Van Valiliği’nin konteyner kentleri boşaltmak için elektrikleri kesmesi üzerine, 4 konteyner kentten biri olan Anadolu Konteyner Kenti'ndeki depremzedeler süresiz-dönüşümlü açlık grevi başlattı. Depremzedelerin açlık grevi 4. gününde.
Konteyner kentte incelemelerde bulunan ve depremzedelerin seslerini duyurmak amacıyla çalışma yürüttüğü sırada gözaltına alınan HDP Van İl Yöneticisi Cevahir Yiğit Böke, depremzedelerin birçoğunun yaşlı, bakıma muhtaç olduğunu, kentte eşi hayatını kaybetmiş kadınların yoğunlukta olduğunu ifade etti. Böke, "Bir kısmı da işsiz ya da asgari ücretin altında çalışan insanlar. Dar gelirli, yoksul diyebileceğimiz insanlar. TOKİ çıkmayan, barınma yardımı alamayan, hiçbir şeyden faydalanamayan insanlar yaşıyor burada. Bu insanların gidebilecekleri yeri yok" diye konuştu.
‘AMAÇ YILDIRARAK BOŞALTMAK’
Konteyner kentte Valilik kararıyla yaklaşık 20 gündür elektriklerin kesik olduğunu dile getiren Böke, "konteyner kent olduğu için valilik elektrik faturalarını ödüyordu. Valilik, bunu ödemekten elini çekti. Yıldırarak burayı boşaltmak istiyorlar. Boşaltılan konteynerlerin akıbetine baktığımızda Suriyeli mülteciler için gönderildi o konteynerler. Normalde burası afet bölgesi ve şekilde o konteynerlerin kalması gerekir" dedi. Hükümetin yaptırdığı TOKİ’lerden konteynerlerde kalan depremzedelerin değil, evleri hasar görmemiş evi olanların yararlandırıldığını belirterek, “Tokilerde camlarda kiralık ilanları var. Emlakçılarda var bu ilanlar. Bu yasal süreç ihlal edilmesine rağmen bununla ilgili hiçbir çalışma yapılmıyor" dedi.
Yaptıkları ziyaretlerin birinde konteyner kentte bir depremzedenin sinir krizi geçirdiğini dile getiren Böke, "Hastaneye yetiştirdik. Şeker komasına girmişti. Tek istediği o barındığı yerin kendisinden alınmamasıydı. 20 gündür bu insanların elektrikleri kesik. Burada da her şey elektrik sistemine bağlı çalışıyor. Yemek yapamıyorlar. Işık olmadığı için akşamları mumlarla idare ediyorlar. Temizlik yapamıyorlar. Duş alamıyorlar. Arada su boruları patlıyor. Valilik açıklaması 'burayı terk edin, nereye giderseniz gidin' gibi. Tüyler ürperten bir durum” ifadelerinde bulundu.
BİR AN ÖNCE ÇÖZÜM BULUNMALI
Valiliğin bu uygulamayla insanların barınma hakkını elinden almaya çalıştığını dile getiren Böke, depremzedelerin bir kez daha mağdur edildiğine dikkat çekti. Böke şunları söyledi:
“Deprem yoksulları vurdu. Bu aynı şekilde devam ediyor. HDP olarak ziyaretlere gidiyoruz. İnsan manzaraları değil. O şartlarda insanlar yaşayamaz. En son gittiğimizde konteyner kentlerde ben de gözaltına alındım. Valilik polislere emir vererek, 'buraya basın mensuplarını çağırmayın' diyerek baskı uyguladı insanlara. Ancak orada yaşayan bir yurttaşımıza polis memuru silah çekip, basına röportaj verirseniz, açlık grevi yaparsanız sizi buradan atarız dedi. Bu olaya şahit olmadık. Bilgi olarak aktarıldı. Mağdur olan yurttaş kendisi bizzat söyledi. Polise gittik, böyle bir durum var mı diye, bunun üzerine gözaltına alındık. Konteynır kentlerle ilgilendiğim için önceki gün işyerimin önünde fotoğraflı çekim yapıyordu polisler. Evime giderken de yapıyor. Konteynır kentle ilgilenenler, gündeme getiren arkadaşlarımız rahatsız ve tehdit ediliyor..."
Sorunun çözümü için kimi mercilerle görüşmeler yaptıklarını kaydeden Böke, açlık grevinin daha ciddi boyutlara ulaşmadan soruna çözüm bulunmasını istedi. “40 yurttaşımız açlık grevine başladı. 3 gün süreceğini belirttiler, bu sürenin ardından ölüm orucuna çevireceklerini söylediler. Bu tehlikeli bir duruma gidiyor. Çünkü yapacak başka bir şeyleri yok” şeklinde konuştu.
‘TALEPLERİMİZ KABUL EDİLENE KADAR SÜRDÜRECEĞİZ’
Açlık grevine ilişkin bilgi veren depremzedelerden Osman Yavuz da, devletin kendilerini yıldırarak konteyner kentlerden zorla çıkarmaya çalıştığını kaydetti. Kendilerinin konut sahibi olmak istediklerini dile getiren Yavuz, " Şimdi bize gelip 'Çıkın' diyorlar. Biz nereye gideceğiz. Barınacak yerimiz yok. Burada yaklaşık 450 kişiyiz. Zor şartlarda yaşıyoruz. Çocuklarımızın çoğu bulaşıcı hastalıklara yakalandı. Evsiziz, işsiziz. 1999 Marmara depreminden sonra Gölcük halkı için ne yapıldıysa bizim için de aynı şeyin yapılmasını istiyoruz. Suriye'den gelenler için Hatay'da büyük kamplar yapıyorsun da kendi vatandaşını niye bu konteynerlardan çıkarmaya çalışıyorsun. 20 gündür bize elektrik verilmiyor. Diyaliz makinesine bağlı insanlar var, hastalar var. Eğer taleplerimiz kabul edilmezse biz sonuna kadar burada açlık grevi ile direneceğiz" diye konuştu.