Mevzu Kürtler ise ırkçılık ve hukuksuzluk reva!

Mevzu Kürtler ise ırkçılık ve hukuksuzluk reva!

Sultandağı'nda Kürtlere yönelik saldırı ve linç girişiminin ardından bir kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylarda hem saldırıya uğrayan hem de tutuklanan Yılmaz Kıran ve Elyaz Kıran'ın yargılandığı dava tuhaflıklar abidesi gibi. Mahkeme, olayın gerçekleştiği ilçe merkezindeki Mobese ve kamera görüntülerinin incelenmesi talebini reddetti. Yargının yaklaşımı böyleyken 8 aydır ilçede marketten bir ekmek dahi alamayacak şekilde ırkçı bir ambargoyla yüz yüze olan Kıran ailesi ise yaşadıkları mağduriyetin giderilmesini istiyor.

Afyonkarahisar’ın Sultandağı ilçesinde 28 Aralık 2012’de Bitlis Adilcevazlı aileye sopa ve bıçaklarla yapılan saldırının ardından başlayan olaylarda Orhan Şahan adlı bir kişi hayatını kaybetmiş, birçok kişi de yaralanmıştı. Günlerce Kürt ailelere yönelik linç girişiminde bulunulurken, ırkçı gösteriler yapılmıştı.  Çıkan olaylarda saldırıya uğrayan Kürt aileden Yılmaz Kıran ile Eylaz Kıran tutuklandı. Yılmaz ve Eylaz Kıran hakkında Orhan Şahan’ı kasten öldürdükleri iddiasıyla TCK’nin 81/1, 125/1-4, 106/1-1, 86/2, 86/3-e maddeleri gereğince cezalandırılmaları talebiyle açılan davanın ikinci duruşması 29 Ağustos’ta Bolvadin Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Tutuklu yargılanan Yılmaz Kıran, Eylaz Kıran ve avukatları Zeynep Ceren Boztoprak ile Şahan’ın avukatı ile tanıklar, duruşmada hazır bulundu. Tanıklar Özkan Şahan, Ferhat Şahan, Hüseyin Güç ve Deniz Güç’ü dinleyen mahkeme, Şahan’ı öldürdüğü iddia edilen Yılmaz ve Eylaz Kıran ile ilgili yönelttiği sorulara çelişkili yanıtlar aldı. Tanık olarak dinlenen 4 kişinin mahkeme başkanının, “Olay sırasında neler oldu? Bıçak kimdeydi? Tornavida kimdeydi?” sorularına yanıt verememeleri dikkat çekti.

KAMERA KAYITLARININ İNCELENMESİ TALEBİNE RET

Mahkeme heyetine olay, delil değerlendirmesi ve taleplerini yazılı olarak sunan Av. Boztoprak, taleplerini yazılı olarak sundu. Savunma dilekçesinde olayın aydınlatılması ve maddi gerçeğin şüpheye yer vermeksizin ortaya çıkarılması açısından görüntü kayıtlarının ve Adli Tıp İhtisas Kurulu tarafından yapılacak otopsi incelemesinin önemli olduğu vurgulandı. Av. Boztoprak’ın duruşmada da dile getirdiği bu talepler doğrultusunda savcı da görüntü kayıtlarının incelenmesini talep etti. Ancak mahkeme heyeti bu talebi reddetti.

Olay ilçe merkezinin tek işlek caddesinde gerçekleşmesine rağmen kaymakamlık binasına ait kameralar, mobese kameraları ve caddede bulunan tüm işyerlerinin kameralarının bozuk olduğu bildirilmişti. Savunma dilekçesinde iddianameye esas alınan "şüpheli ek ifadelerinin" dosyadan çıkarılması gerektiği, zira soruşturma surecinde şüphelinin kolluk tarafından ek ifadesinin alınamayacağı, bunun ancak Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılabilecek bir işlem olduğuna dikkat çekildi.

Davanın 12 Eylül’de görülecek olan üçüncü duruşmasında savcı, mahkemenin talebi üzerine mütalaasını verecek.

AİLENİN MAĞDURİYETİ SÜRÜYOR

Günlerce evlerinden dışarı çıkamayan Kıran ailesinin mağduriyeti ise devam ediyor. 6 aydır çocuklarını okula gönderemeyen, ilçe merkezinde ihtiyaçlarını karşılayamayan Kıran ailesine ait 7 evin bulunduğu 8 dönümlük araziye evlerle birlikte 270 bin TL fiyat veriliyor. Arazi ve evlerine verilen fiyatın oldukça düşük olması ise Kıran ailesinin mağduriyetini gidermek bir yana daha da artırıyor.

Musa Kıran, 8 aydır durumlarında değişen bir şey olmadığını belirterek, “Alışverişimizi başka ilçelerden yapıyoruz. Kardeşler olarak İzmir’de çalışıyoruz. Kadın ve çocuklarımız ilçede. Gece yarısı 3-4 saatlerinde kapıları çalıp kaçanlar oluyormuş. Psikolojilerini bozmaya çalışıyor evdekilerin. Bizler dışarıda çalışıyoruz. Çocuklarımız okula gidemiyor. 6. sınıfta yeğenim SBS’den yaklaşık 400 puan aldı. Okula gidemiyor Ocak ayından itibaren” diye konuştu.

‘ESNAF HERŞEYİ YASAKLADI’

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’e, kaymakamlığa, valiliğe dilekçe yazarak, kendi istekleriyle evlerini satıp gitmek istediklerini ilettiğini söyleyen Kıran, “Mağduriyetten kurtulmak ve çocuklarımızın okula gitmesi için yazdım. Esnaf bize tüp satmıyor. Ekmeği de zor alabiliyoruz. Babam 75 yaşında ona veriyorlar ancak. Genellikle un alıp ekmeğimizi kendimiz yapıyoruz tandırda. Yiyecekleri ise farklı ilçelerden alıyoruz. Basın da geldi ama hiçbir gelişme olmadı. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Müsteşarı ile de görüştüm. Ben burayı kendi isteğimle satmak ve çıkmak istediğimi beyan ettim verdiğim dilekçede. Çocuklarımızın, kadınlarımızın psikolojileri çöktü. Açık cezaevi gibi. 8 aydır bu durum sürüyor” dedi.

‘GÜVENİLECEK BİR ORTAM YOK’

“Sıkıntımız çocuklarımızın okula gidememesi” diyen Kıran, şunları dile getirdi: “Devlet güvenliğinizi sağlayalım diyor ama bunu yapamazlar. Evimi koruyabilir 24 saat ama okula giden çocuklarımızı nasıl koruyacak? Yıllar boyunca polisle mi gidecekler okula? 6 bin nüfusluk küçük bir ilçe. Her türlü pislik var. Güvenerek okula gönderemiyoruz çocuklarımızı. 4 kişi iki yıl önce 17 yaşındaki bir kız çocuğuna tecavüz etti. Ama bu kişilere ceza verilmedi ve ortada dolanıyorlar. Böyle bir ilçede çocuğumu nasıl okula gönderebilirim? Burada kalmamız imkansız. Yarın en küçük bir kıvılcımda bu ateş büyür. Kürt-Türk meselesine dönmüş durumda.”

NELER OLMUŞTU?

28 Aralık 2012’de saat 19.30 sıralarında çarşıda, amcası ve arkadaşlarımın voleybol maçı yaptığı spor sahasına doğru yürüyen İsa Kıran, bir aracın hızla üzerine doğru gelmesinin ardından başlayan gerginlikten sonra 4 kişi kendisine saldırdı. Kulağından yaralanan İsa Kıran, kaçarak bir markete sığındı. Ardından devam eden olaylarda kendisinin yardımına gelen yakınlarının da karıştı. Sayıları her geçen dakika artan kalabalık, İsa Kıran’ı aramaya devam ederken yakınları kulağından yaralanan Kıran’ı hastaneye götürdü. Çıkan olaylarda Kıran’a saldıran grupta yer alan Orhan Şahan ile bir başka kişi, yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Kısa süre sonra hastane bahçesinde biriken kalabalık, “Herkes yerini bilecek, Kürtler dışarı, Kürtlere ekmek verenlere lanet olsun” diye bağırmaya başlayarak, ırkçı bir gösteriyle Kürtleri linç etmek istedi.

Hastanede tedavi edilen İsa Kıran, Musa Kıran, gözaltına alındı. Eylaz, Sami ve Serhat Kıran hastanede gözaltına alınanlar arasındaydı. Mehmet Kıran, Kamuran Çimen ve Cumali Kıran ise evlerinde polislerce gözaltına alındı. Gözaltına alınan Kıran ailesi fertlerinden Eylaz Kıran ve Yılmaz Kıran 3 gün sonra tutuklandı. Orhan Şahan’ın cenaze töreninin ardından ise çok sayıda kişi, ırkçı gösteriyle yaklaşık 40 kişi olan Kıran ailesinin oturduğu evlere yürüyerek, linç girişiminde bulundu.