Taş: Müdahale ikinci Cenevre öncesi dizayn operasyonudur
Taş: Müdahale ikinci Cenevre öncesi dizayn operasyonudur
Taş: Müdahale ikinci Cenevre öncesi dizayn operasyonudur
ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, Suriye’ye yönelik müdahalenin “emperyalist güçlerin Cenevre görüşmesi öncesi masaya güçlü oturmak için muhalefet aleyhinde bozulmuş dengeyi düzeltme operasyonu” olduğunu söyledi. Taş, müdahale ile aynı zamanda Rojava’daki devrimin de tasfiye edilmek istendiğini belirtti.
Suriye’ye yönelik askeri müdahale planlarının yapıldığı bugünlerde, tıpkı Irak’ta olduğu gibi batılı güçlerin yine kimyasal silah argümanını öne çıkarması, Ortadoğu’da aynı senaryolar bir kez daha mı devrede sorusunu akıllara getirdi.
Olası müdahaleyi ANF’ye değerlendiren ÖDP Genel Başkanı Alper Taş, müdahalenin emperyalist güçlerin Cenevre görüşmesi öncesi masaya güçlü oturmak için muhalefet aleyhinde bozulmuş dengeyi düzeltme operasyonu olduğunu söyledi. Taş, olası bir müdahalenin Suriye halkının kendi kaderini belirleme hakkına tecavüz olacağını vurguladı. Rojava’daki devrimin de bu konsept çerçevesinde çeteler devreye sokularak yıkılmak istediğine dikkat çeken Taş, Suriye’de Kürt Halk Hareketi gibi özgürlükçü bir dinamiğin emperyalistlerin işine gelmediğini söyledi.
NATO tarafından Suriye’ye yapılmak istenilen askeri müdahalenin, şu anda Esad lehine gelişen iç savaşı muhalefet lehine dengelemeye yönelik olduğunu belirten Taş, “emperyal güçlerin esas amacının süreci devam ettirerek, Suriye rejimini ve halkını yıpratmak ve bu şekilde kendi projelerini hayata geçirmek” olduğunu söyledi. ABD yönetiminin Suriye muhalefetini istediği düzeyde dizayn edemediğini ifade eden Taş, “El Kaideye bağlı El Nusra ‘dan da rahatsızlık duyuyorlar. Ancak alternatif yaratamadıklarından, Esad rejimini tamamen ortadan kaldıracak bir müdahaleden de uzak duruyorlar” diye konuştu.
Emperyalistlerin kendilerine yakın daha güçlü bir muhalefet yaratarak daha sonraki süreçte bir iktidar değişikliğini hayata geçirmeyi çalıştıklarını belirten Taş, “Şu andaki müdahalenin amacı da söyledikleri gibi rejimi değiştirmek değil, ikinci bir Cenevre görüşmesi öncesi masaya güçlü oturmaları açısından muhalefet aleyhinde bozulmuş olan dengeyi düzeltme operasyonudur” dedi.
SURİYE’DE DE MÜSLÜMAN KARDEŞLER PROJESİ
AKP hükümetinin baştan beri Esad rejimine iktidarı Müslüman Kardeşlerle paylaşmaları yönünde önerilerde bulunduğunu, İran etkisinden çıkarak ABD çıkarlarına uygun davranması konusunda baskı yaptığını dile getiren Taş, “İlk önce havuç politikasıyla bunu kabul ettirmeye çalıştılar. Suriye rejimi buna yanaşmayınca bu kez sopa politikasını devreye soktular” dedi. Taş, buradaki esas amacın Şii blok üzerinden İran’ın kuşatılması, yalnızlaştırılması ve Müslüman Kardeşler projesinin Suriye’de de hayata geçirilmesi olduğu söyledi. Taş, İsrail’in güvenliğiyle ve emperyalizmin piyasa değerleriyle sorunlu olmayan bir ılımlı İslam iktidarının da Suriye eksenine yerleştirilmek istendiğini vurguladı.
MÜDAHALE SURİYE HALKININ KENDİ KADERİNİ TAYIN HAKKINA TECAVÜZDÜR
Ortadoğu’yu kimyasal alan haline dönüştürenin zaten emperyalist güçler olduğunu belirten Taş, Esad’ın kimyasal silah kullandığı yönündeki iddiaları, “Akıl var mantık var. Savaş lehine gelişirken ve BM heyeti oradayken Esad niye kimyasal silah kullansın” diye değerlendiren Taş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birincisi, böyle bir siyasal konjonktürde Esad’ın kimyasal silah kullanmasının bir manası yok. İkincisi kimyasal silah iddiasında bulunanlar zaten yalancı olduklarını Irak savaşında ortaya koydular. Irak’ta da aynı yalana başvurdular. O dönem orada tüm dünya kamuoyu bu yalana kandı. Şimdi tekrar böyle bir yalana kanacak mıyız? Bu mümkün değil. Bu bir yalan, bu savaşı meşrulaştırmaya ve müdahale zemini hazırlamaya çalışıyorlar. Bu savaşın herhangi bir meşruiyeti yoktur. Suriye halkı, emekçileri, ezilenleri kendi kaderlerini belirlemelidir. Yapılacak herhangi bir müdahale Suriye halkının kendi kaderini belirleme hakkına bir tecavüzdür. ”
ROJAVA DEVRİMİNİ TASFİYE ETMEK İSTİYORLAR
Rojava’da çetelerin devreye sokulmasının devrimin iradesini yıkmaya yönelik olduğunun altını çizen Taş, “Rojava’daki devrim demokratik ve laik değerler taşıyor ve emperyalistlerin Suriye’de kurmak istedikleri yeni düzen bu tür değerlere uygun değil. Daha çok dini referanslara dayalı, toplumsal yaşamın daha da dinselleştirilmesini amaçlayan bir rejim biçimi isteniyor. O nedenle Kürt Halk hareketi gibi özgürlükçü bir dinamiği de bu savaşla birlikte tasfiye etmek, geriletmek ve gelecekte inşa etmeyi düşündükleri Suriye’de sosyal bir yapıya ve statüye kavuşmasını engellemek istiyorlar” dedi.