Türk devletinin Kürt düşmanlığını bir kez daha tescilledi

Kürt düşmanlığı tescilli olan Türk devleti, 20 Ocak 2018 tarihinde 72 savaş uçağıyla Efrîn'e işgal saldırılarına başladı.

Kürt düşmanlığı tarihsel olarak tescillenmiş olan Türk devleti, Rojava Devrimi'nin ilk gününden itibaren Kürtlerin hiçbir statü sahibi olmaması için Kürtlere karşı savaşan tüm silahlı cihatçı grupları destekledi. Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) adı altında hareket eden cihatçı gruplar, Cebhet El Nusra ve DAİŞ gibi cihatçı grupları Kürtlerin başına musallat eden Türk devleti, bu grupların hepsinin yenilgiye uğratılmasının ardından 20 Ocak 2018 tarihinde kendi ordusuyla Efrîn'e yönelik işgal harekatına başladı.

'RUSYA İLE ANLAŞIRSAK EFRÎN, ABD İLE ANLAŞIRSAK MINBIC'

Rojava'nın işgali için tüm bölgesel ve uluslararası güçlerle irtibata geçen Türk devleti, bunun için her türlü tavizi vermeye hazırdı. Efrîn'e yönelik işgal saldırıları öncesi ABD ve Rusya ile yoğun bir pazarlığa başlayan Türk devletinin politikasını Tayyip Erdoğan'ın Rusya ile anlaşırsak Efrîn'e, ABD ile anlaşırsak Minbic'e gireceğiz sözleri özetliyordu.

ABD'NİN PROVOKASYONU

İşgalden önce dönemin ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'ın yaptığı “Kuzey ve Doğu Suriye'de 30 bin kişilik sınır muhafızı gücü eğiteceğiz” sözleri işgal için ilk işaret fişeği oldu. Bu provakatif açıklama ile Türk devletinin işgaline zemin hazırlanıyordu. Nitekim aynı Tillerson daha sonra Türkiye ile ilişkilerinden dolayı görevden alındı.

RUSYA İLE PAZARLIK

Rusya ile pazarlığa oturan Türk devleti, Doğu Guta'nın silahlı gruplardan boşaltılması ve Türk akımı gibi kimi ticari tavizler sonrası Efrîn'e saldırı için izin kopardı. Hava sahasını Türk devletine açan Rusya işgaldeki en büyük rolün-ayrıca Türk devletinin savaş suçlarının- sahibi oldu. Türk devleti ile Rusya arasında daha önce yapılan Bab'a karşılık, Halep pazarlığının bir yenisi bu sefer Doğu Guta'ya karşılık, Efrîn pazarlığı olarak sahnelendi.

72 UÇAKLA SALDIRI

ABD ile Rusya'yı işgale ikna eden Türk devleti,  72 savaş uçağıyla Efrîn'e işgal saldırılarına başladı. Bu aynı zamanda Ağrı isyanı sonrası verilen “Muhayyel Kürdistan burada metfundur” mesajı ve zihniyetinin devamıydı.

NATO SİLAHLARIYLA KÜRTLERE SALDIRI

Bütün ordusunu, polisini, korucularını ve hatta memurlarını bile Efrîn gibi bir ilçenin işgali için seferber eden Türk devleti, aynı zamanda Kürt düşmanlığını toplumun tamamında pekiştirmek için medya üzerinden başlattığı kampanyalarla Türkiye kentlerinde insanları askerlik şubelerine götürerek, kayıtlar yaptırdı. NATO'nun son model ağır tank, top ve silahlarıyla Efrîn'i bombalamaya başlayan Türk devleti, bunu 24 saat naklen televizyonlarda topluma izletti.

ERDOĞAN'IN 'KUVAYİ MİLLİYESİ'

İşgal saldırılarına Türk ordusunun yanı sıra Erdoğan'ın Suriye'nin Kuvayı Milliyesi dediği cihatçı çete gruplarının oluşturduğu Milli Ordu'dan onlarca gruptan oluşan 25 bin çete üyesi katıldı. Ancak çok geçmeden Erdoğan'ın Suriye'nin Kuvayı Milliyesi dediği grupların hırsız şebekeleri olduğu Efrîn'deki icraatlarıyla tüm dünya tarafından görüldü.

İŞGALE KATILAN ÇETE GRUPLARI

İşgale katılan gruplar şunlardı Semerkant Tugayları, Liwa El Şemal, Liwa El Munteser Billah, Ceyş El Ehfad, Ehrar El Şerqiye, Fatih Sultan Mehmet Tugayları, Sultan Osman Tugayı, Quwet El Mexewir, Firqet El Sefwe, Sultan Murad Fırkası, Firqet El Hemze, Siwar El Cezira, Fewc El Xamês, Firqa 23, Liwa El Muttesim, Feyleq-2, Firqa El Şemaliye, Fewc El Mistefa, Ceyş El İslam, Tecemuh Festakim Kema Umêrt, Cebhet El Şamiye, Liwa 51, Suqur El Şam, Harekat Ehrar El Şam, Firqa 9, Ceyş El Nûxbe, Feyleq El Şam, Lîwa El Sultan Süleyman Şah, Liwa Suqur El Şemal, Nuredîn Zenkî, Cebhet Tehrîr Suriye.

KARADAN İLERLEYEMEYİNCE TEKNİKLE SALDIRDILAR

Efrîn'in batısındaki Hatay, güneybatısındaki Atmê Kampı, kuzeyindeki Kilis ve doğusundaki Ezaz'dan saldırılara başlayan Türk devleti ve ona bağlı çete grupları, YPG-YPJ güçleri karşısında ilerleme sağlayamayınca özellikle hava saldırılarıyla sonuç alma yoluna gitti. Köyler ve yerleşim yerleri savaş uçakları ve obüslerle aralıksız bir şekilde bombalandı. İşgal saldırılarının ilk haftalarında özellikle Qestel Cindo, Raco ve Cindirêsê hattında YPG-YPJ savaşçıları tarafından sergilenen direniş, NATO'unun ikinci büyük ordusu ve beraberindeki çete gruplarına ağır darbeler indirdi.

KADIN ÇOCUK DEMEDEN SİVİLLERİ KATLETTİLER

Bir aylık direniş boyunca sınırdan ilerleme sağlayamayan Türk ordusu ve çete grupları, sivil halkı hedef alan saldırılara başladılar. Efrîn Kantonu Sağlık Konseyi'nin verilerine göre, işgal saldırılarının ilk bir ayında 27'si çocuk, 21'i kadın 176 sivilin katledildi; 60'ı çocuk, 71'i kadın 484 sivil ise yaralandı. İşgal saldırıları 52'nci güne geldiğinde ise Efrîn Kantonu Sağlık Konseyi ile Heyva Sor a Kurd'un verilerine göre; 35'i çocuk, 29'u kadın 232 sivilin katledildi; 90'ı çocuk, 100'ü kadın, 668 sivil ise yaralandı.

SON BİLANÇOLAR

Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) de saldırılarda, 55 çocuk ve 36 kadının bulunduğu 380’den fazla Kürt, Arap, Ermeni sivil Türk devleti tarafından Efrîn'de öldürüldüğünü açıkladı. Aralık 2018 tarihinde ise Kuzey ve Doğu Suriye yönetimi tarafından yapılan açıklamada, katledilen sivil sayısının 501, yaralananların ise 797'ye ulaştığı açıklandı. Söz konusu bilançoların belge ve verilere bu linkten ulaşabilirsiniz: httpsanfturkce.comguncelhangi-kuerdue-oelduermedin-ki-118532

TARİHİ YERLER HEDEF ALINDI

İşgal saldırıları boyunca Türk devleti ve ona bağlı çete grupları; halkın su kaynakları, fırınlar, hastaneler, ambulanslar ve okulları da hedef alarak, halkın göçertilmesi için kirli savaş yöntemlerine başvurdu. Efrîn'in su ihtiyacının büyük bölümü karşılayan Meydankê Barajı Türk devleti tarafından bombalandı.

Rojava Stratejik Araştırmalar Merkezi'nin verilerine göre, işgal saldırılarının yaşandığı 20 Ocak 2018 ile 13 Mart 2018 tarihleri arasında Efrîn ve ilçelerinde 31 okulu hava ve karadan hedef aldı ve bu saldırılarda 13 öğrenci yaşamını yitirdi.

Türk devleti ve çeteleri saldırılar boyunca Eyn Dara, Nebî Hûrî, Girê Îska, Dêr Belût, ve Girê Cindirêsê gibi tarihi yerleri de hedef aldı ve buralarda büyük tahribat yarattı.

Öte yandan onlarca sağlık merkezi ve fırın Türk savaş uçakları tarafından bombalandı. 16 Mart günü ise Efrîn'in en büyük hastanesi olan Avrin Hastanesi Türk savaş uçaklarınca vuruldu.

DİYANET FETVALAR ÇIKARDI

İşgal saldırılarından hemen önce Türk Diyanet İşleri Başkanlığı, Kürtlerin mallarının, mülklerinin talanının helal olduğu yönünde bir fetva çıkardı ve bunu tüm camilerde okutulmasını zorunlu kıldı. Saldırıya geçen Türk ordusu ve çete gruplarının cihada çıktığı yönünde fetvalar verildi ve tüm camilerde fetih suresi okundu. Bu doğrultuda Kürtlerin malları ve mülklerini ganimet olarak gören Türk ordusu ve beraberindeki çete grupları Efrîn'de işgal ettiği her yeri talan etmeye başladı.

Yarın: Efrîn savunma güçlerinin direnişi, fedai eylemler, halkın 58 günlük direnişi ile Kuzey ve Doğu Suriye halklarının canlı kalkan eylemleri.